Danıştayın başörtü değerlendirmesi
Abone olGazeteci Yazar Ergun Babahan, Danıştayın başörtü değerlendirmsinde farklı kıstasların olduğunu iddia etti.
Erzurum Yakutiye Kent Konseyi Gençlik Meclisi ile Gençlik ve Demokrasi Topluluğu'nun davetlisi olarak Erzurum'a gelen Gazeteci Yazar Ergun Babahan, Medya Hukuk ve Demokrasi konulu konferans verdi. Ergun Babahan, "Danıştay'da başörtülü bir gencin açacağı bir davanın kabul edilme ihtimali başı açık birine göre yüzde 50 daha düşüktür." dedi.
Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi'nde gerçekleşen programda konuşan Babahan, bazı medya kuruluşlarının Ergenekon davası sürecindeki tutumuyla ilgili tespitlerde bulundu.
Ergenekon soruşturması sürecindeki bazı iddialara değinen Ergun Babahan, "Ergekon davasındaki iddialara bakın, birinci ordu komutanın, genelkurmay ikinci başkanının, kara kuvvetleri komutanın, MİT başkanlarının büyük gazetelere gerek yönetici gerekse yazar alınmasında ne kadar etkili olduğunu görürsünüz. Ergenekon dava süreci başlamasından kısa bir süre sonra Hürriyet Gazetesi'nde yazmaya başlamış birkaç yazarın emekli general Hurşit Tolon'un isteğiyle oraya alındığını seslendirdim, Hürriyet hiçbir cevap vermedi." dedi.
Danıştay saldırısına da değinen Babahan, önceleri irtica olayı olarak sunulan saldırının daha sonra Ergenekon soruşturmasıyla bağlantısının çıktığını söyledi. Babahan, "Yakın zamanda meydana gelen Danıştay ve Hrant Dink cinayetinde olduğu gibi. Niye bunlar oluyor. İnsanları yönlendiren en büyük duygu korku. Korkuyla düzenin bozulacağını, istikrarının ortadan kalkacağına inananlar, otoriter sistemi hukuki sisteme tercih ediyor. Rahip Santoro'dan başlayan Danıştay saldırısı, Malatya katliamıyla devam eden cinayetler zincirinin AK Parti'ye karşı Türkiye'de bir irtica ve Hristiyan, Yahudi düşmanlığı oluşturmak, Avrupa Birliği'ni de 'bakmayın bunlar sizin istediğiniz reformları yapıyorlar, ama aslında kendileri gibi olmayanların öldürülmesine göz yummaktalar' mesajı veriyorlar. Zekeriya Öz gibi bir savcı çıkmasaydı, Danıştay saldırısı Ankara'daki davayla kapatılmış irtica saldırısı olarak hükme bağlanmış olacaktı. Zekeriya Öz'ün Ergenekon soruşturması sürecini başlatması, Ümraniye'de bulunan bir dizi el bombasıyla bu olayın Danıştay saldırısıyla bağlantısını çıkarması bambaşka bir tablo doğurdu. Bazı gazeteler bu davayı çürütmek, davayla alay etmek yolunu seçtiler. Bunun nedeni; ilk baştan oraya yerleşmiş yöneticiler, yazarlar bu eylemleri planlayanlarla iç içe ve kucak kucağalar." ifadelerini kullandı.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu(HSYK)'nın yapısının değişmesinin hukuk sistemini mükemmel hale getirmediğini kaydeden Babahan, sadece bazı sorunların atlatıldığını söyledi. Örnek veren Babahan, "Bugün büyük bir sorunu atlattık, üniversitelerde başörtülü-başı açık öğrencilerimiz var. Ama Danıştay'da başörtülü genç olarak açacağınız bir davanın kabul edilme ihtimali başı açık birine göre yüzde 50 daha düşüktür." tespitinde bulundu.