Danıştay'dan tazminat sürprizi
Abone olDanıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 1996'da Sabancı Center'daki saldırıda ölen sekreter Nilgün Hasefe'nin kızı ve 2 kardeşine tazminat ödenmesine karar verdi.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 1996'da Sabancı Center'da
meydana gelen terörist saldırıda hayatını kaybeden sekreter Nilgün
Hasefe'nin kızı ve 2 kardeşine İçişleri Bakanlığı'nın maddi ve
manevi tazminat ödemesine karar verdi. AA muhabirinin aldığı
bilgiye göre, 9 Ocak 1996'da Sabancı Center'a yönelik terörist
saldırıda hayatını kaybeden Nilgün Hasefe'nin kızı Süeda Hasefe ve
kardeşleri Hülya Hasefe ve Haldun Hasefe, İçişleri Bakanlığı
aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açtı. İstanbul 4.
İdare Mahkemesi, uğranılan zararın '''sosyal risk ilkesi'' gereği
1999'da tazmin edilmesine karar verdi. Mahkeme, Süeda Hasefe için 2
milyar lira maddi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren
işletilecek yasal faiziyle, Süeda, Haldun ve Hülya için toplam 10
milyar lira manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı. İçişleri
Bakanlığı, bu kararı temyiz ederek, bozulmasını istedi. ''SOSYAL
RİSK OLMAZ, HİZMET KUSURUNU ARAŞTIR'' İstemi görüşen Danıştay 10.
Dairesi, yerel mahkemenin kararını 6 Mart 2002'de oybirliği ile
bozdu. Daire'nin bozma kararında, kişilerin kendi kusur ve
eylemleri olmaksızın, terör olaylarından etkilenmesinin toplumun
eşit olarak paylaştığı güven ortamını ihlali nedeniyle bütün
bireyleri ilgilendirdiği vurgulandı. Ancak uğranılan zararın
''sosyal risk'' ilkesine göre topluma pay edilebilmesi için, zararı
doğuran terör eyleminde, toplumun içinde bulunduğu koşullardan
kaynaklanan ve toplumsal nitelik taşıyan riskin gerçekleştiği
sonucuna ulaşılması gerektiğine işaret edilen kararda, özetle şöyle
denildi: ''Nitekim dairemizin yerleşik içtihatları da anayasal
düzene, devlet ve toplumun bütünlüğüne yönelik bulunan terör
eylemleri sonucu kişilerin salt toplumun bireyi olmaları nedeniyle
uğradıkları özel ve olağanüstü zararların, genel güvenlik ve
asayişi sağlamak ve korumakla görevli davalı idarece, tazmini
gerektiği yolundadır. Bu olayın oluş biçimi karşısında tazminat
isteminin amaç ve kapsamı sosyal risk ilkesi ile değil, hizmet
kusuru ilkesi esas alınarak incelenmesi gerekmektedir.'' Danıştay
10. Dairesi, tazmini istenilen zararın meydana gelmesinde idarenin
hizmet kusurunun olup olmadığı araştırılmaksızın verilen mahkeme
kararında hukuki isabet görülmediğine hükmetti. DİRENME KARARI 10.
Daire'nin bozma kararı üzerine dosya yeniden İstanbul 4. İdare
Mahkemesi'ne gitti. Mahkeme, ilk kararında olduğu gibi ''sosyal
risk'' ilkesi gereğince idarenin tazmin sorumluluğu bulunduğuna
işaret etti. Mahkeme, İçişleri Bakanlığı'nın aynı miktarda maddi ve
manevi tazminat ödemesine karar vererek ilk kararında direndi.
İçişleri Bakanlığı bu kararı esastan, davacılar da manevi tazminata
faiz yürütülmemesi yönünden temyiz ederek, bozulmasını istedi.
Temyiz istemini görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu,
''sosyal risk'' ilkesi gereğince İçişleri Bakanlığı'nın maddi ve
manevi tazminat ödemesi gerektiğine karar verdi ve yerel mahkemenin
direnme kararını oy birliği ile onadı. Kurul, davacıların manevi
tazminata faiz yürütülmesi istemini yerinde görerek, bu yönden
kararı bozdu ve bu konuda yerel mahkeme tarafından karar
verilmesini istedi. İçişleri Bakanlığı'nın, Kurul'un onama kararına
karşı karar düzeltme isteminde bulunma hakkı var. Bu istemi de yine
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, karara bağlayacak. Sabancı
Center'in Levent'te bulunan binasının 25. katında gerçekleşen
silahlı saldırı sonucu Sabancı Holding Otomotiv Grup Başkanı
Özdemir Sabancı, ToyotaSa Genel Müdürü Haluk Görgün ve Sekreter
Nilgün Hasefe hayatını kaybetmişti.