Danıştaydan siyanürlü altına dur!
Abone olDanıştay Bergamalı köylülere müjdeli bir haber verdi. Siyanürlü altına dur dedi ama
Bergamalı köylüleri sevindirecek haber Danıştay 6'ncı
Dairesi'nden geldi. Danıştay yönetmeliğe uymadığı için
siyanürle altın aramaya "dur" dedi. Ancak şirket "Danıştay'ın
kararı bizi bağlamaz" diyor.
İzmir'in Bergama İlçesi'ne bağlı Ovacık Köyü'nde bulunan altın
madenine karşı mücadele veren avukatlar Noyan Özkan, Ömer Erlat ve
Arif Ali Cangı tarafından Çevre ve Orman Bakanlığı'nın 2004 yılında
ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) Yönetmeliği'nde yaptığı
değişiklik aleyhine açılan dava sonuçlandı.
Davaya bakan Danıştay 6'ncı Dairesi, Çevre ve Orman
Bakanlığı'nın, 2004 yılında ÇED Yönetmeliği'nde değişiklik yaparak,
bu yönetmelik hükümlerine tabii olarak çalışması gerektiği halde,
gerekli işlemleri tamamlamadan faaliyete geçen işletmelere, yer
seçiminin uygun olması halinde 'ÇED olumlu' raporu
vererek yasal hale gelmesini sağlayan 'Geçici 6'ncı
Madde'sini iptal etti.
İKİ MADDEYE DAVA AÇILDI
Çevreci avukatlar, ÇED Yönetmeliği'nde değişiklik yaparak, 7 Şubat
1993 tarihinden önce tüm gerekli süreci tamamlayarak faaliyete
başladığını belgeleyen işletmelere ÇED Yönetmeliği'nin hükümlerinin
uygulanmasını mümkün kılan 'Geçici 3'üncü Madde'
ile ÇED Yönetmeliği'ne tabii olduğu halde süreci tamamlamayan ancak
uygun yer seçimini yapmış olan işletmelerin Bakanlık'a rapor
vererek yasal hale getirilmesine olanak sağlayan 'Geçici 6'ncı
Maddesi'ne karşı iptal davası açtı.
ÇEVRE SORUNLARINA YOL AÇAR
Davaya bakan Danıştay 6'ncı Dairesi, Geçici 3'üncü
Madde'de düzenlenen hükümleri kazanılmış hak olarak değerlendirdi
ve bu maddeyle ilgili iptal istemini reddetti. Ancak
Geçici 6'ncı madde için ÇED sürecinin sadece yer seçiminden ibaret
olmadığı ifade edilen kararda, "Gerçekleştirilmesi halinde
çevre sorunlarına yol açma ihtimali olan bir yatırımın,
belirlenen usul ve esaslar izlenilmeden planlama aşamasını
geçmemesi ve henüz faaliyette bulunmaması gerekirken, mevzuatta
öngörülene rağmen faaliyete geçilmesi durumunun idarece kabul
edilmesi suretiyle Çevresel Durum Değerlendirme Raporu
hazırlanmasıyla yetinilmesi amacı ve önemi vurgulanan süreçten
muafiyet sonucuna yol açmaktadır. Bu itibarla Yönetmeliğin
dava konusu geçici 6'ncı maddesinde Çevre Kanunu'nun ve anılan
yönetmeliğin amacına uyarlık görülmemiştir" denildi.
HUKUKİ DAYANAK KALMADI
Danıştay'ın verdiği kararın Ovacık Altın Madeni'nin çalışmasına
esas temel eden hukuki dayanağı ortadan kaldırdığını öne süren
Avukat Arif Ali Cangı, "Bergama Ovacık Altın Madeni için
verilen 27 Ağustos 2004 tarihli ruhsatın dayanağı ÇED
Yönetmeliği'nin Geçici 6'ncı maddesidir. İzmir 3'üncü
İdare Mahkemesi, bizim bu tarihli ruhsatın iptali için açtığımız
davayı reddetmişti. Danıştay 6'ncı Dairesi'nin ÇED Yönetmeliği'nin
6'ncı Maddesi için verdiği kararın ardından başka bir incelemeye
gerek kalmadan, yürütmenin durdurulmasına, yerel mahkemenin
kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmektedir" dedi.
BİZİ ENGELLEMEZ
Öte yandan Koza Altın İşletmeleri A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Hayri
Öğüt, Danıştay 6'ncı Dairesi'nin aldığı kararın şirketin
faaliyetlerini hiçbir şekilde etkilemeyeceğini, avukatlar
tarafından yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını ileri
sürdü. Öğüt, "Koza Altın İşletmeleri A.Ş.'nin söz konusu
hususlarla ilgisi olmadığı gibi, Danıştay 6'ncı Dairesi'nde görülen
davada da hiçbir şekilde taraf değiliz. Bu davanın sonucunda
verilen veya verilecek herhangi bir karar şirketimizin
faaliyetlerini hiçbir şekilde etkilemeyecektir. Belirtilen
karar, ÇED Yönetmeliği'nin geçici 6'ncı maddesinin iptaline ilişkin
bir karar olup, Koza Altın İşletmeleri A.Ş.'nin sahibi olduğu
herhangi bir izin, ruhsat veya başkaca bir idari işlemin iptali
sonucunu doğurmamaktadır. Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından
Ovacık Altın Madeni'nin Mart 2005 tarihinde devralınmasından sonra,
madenin faaliyetlerine ilişkin tüm izinler ve ruhsatların tamamı
ilgili mevzuat çerçevesinde yenilenmiştir. Şu anda Ovacık Altın
Madeni'nin çalışmasına engel hiçbir yargı kararı mevcut değildir"
dedi.