Danıştay personelinden linç girişimi
Abone olDanıştay saldırganının yargılandığı duruşmada tanık ifadeleri ve hakimin sözleri dikkat çekti.
Danıştay 2. Daire üyeleri ve Cumhuriyet gazetesine yönelik
saldırılarla ilgili 7'si tutuklu 9 sanığın yargılandığı davanın
ikinci duruşmasında, 6 tanık dinlenildi. Tanık Aysel Sağlam, olayı
görmediğini, sadece, Danıştay'a saldırı olayından bir gün önce
Danıştay otoparkının yanında sanık Alparslan Arslan ile tanımadığı
iki kişiyi gördüğünü söyledi.
Arslan ve yanındaki kişilerin gergin şekilde konuştuklarını,
konuşmaları duymadığını, ancak ellerindeki çantalardan avukat
olduklarını düşündüğünü anlatan Sağlam, bu kişilerin yol vermemesi
nedeniyle otoparktan geçemediğini belirtti. Buna ''içerlediğini''
ve Danıştay kapısı önünde duran iki kişiye ''İnsana yol bile
vermiyorlar'' diyerek tepkisini dile getirmek istediğini söyleyen
Sağlam, bu sırada konuşan kişilerin, ''tanınmamak için sırtlarını
döndüklerini ve bu kişilerden birinin belinde silah gördüğünü''
ifade etti.
Sağlam, olayın ardından emniyete çağrıldığını, Arslan dışındaki
sanıkları teşhis edemediğini söyledi. ''Emniyette, bir şey
görmediğine dair ifadesinin alınmak istendiğini'' öne süren Sağlam,
mahkeme salonunda da Alparslan Arslan'ı teşhis etti. Arslan'ın
Ankara'ya geldiğinde Ulus'ta kaldığı otelin resepsiyon görevlisi
Ferit Serkan Erkan, olayla ilgili bir bilgisinin olmadığını, bu
kişilerin otelde kaldığını emniyet güçlerinin yaptığı tahkikat
sonucu öğrendiğini anlattı.
POLİS OLAYI ANLATTI
Danıştay'a düzenlenen silahlı saldırıda polis memuru olarak görev
yapan Ercan Kızılhan, olay günü, saat 08.20'de görevi aldığını,
saat 08.30 ve saat 09.00 arası personel girişinin sağlandığını, bu
sırada Danıştay'a az sayıda iş takibi için gelen avukat ve
ziyaretçiler de bulunduğunu söyledi. Kızılhan, saat 10.15 civarında
danışma görevlisi Mahmut Cengiz'in kendilerine 2. Daire'de bir
karışıklık olduğunu söylediğini, bunun üzerine diğer polis memuru
Şenol Aktan'ın olay yerine gittiğini anlattı.
Ercan Kızılhan, olayı şöyle anlattı: ''Birkaç dakika sonra Şenol
ağabey birinin koluna girmiş bana doğru yaklaştı. Şahsın sol elinde
evrak çantası vardı, sağ eliyle silahını çıkardı. Ben karşıdaydım,
ilk önce beni hedef aldı, Şenol ağabey bileğinden tuttu, mücadele
etmeye başladılar. O anda silah 1 el patladı. İkimiz üzerine
atladık. Danıştay personeli de linç etmek istedi. Şahsı polis
odasına aldık.'' Olay sırasında silah sesi duymadığını belirten
Kızılhan, mahkeme salonunda Alparslan Arslan'ı teşhis etti, diğer
sanıkları ise daha önce olay mahallinde görmediğini bildirdi.
Sanık İsmail Sağır'ın uzaktan akrabası olduğunu söyleyen diğer bir
tanık Mehmet Atmaca da olayla ilgili bilgisi olmadığını belirterek,
Sağır'ı tanıdığı için 4 gün gözaltına alındığını, diğer sanıkları
tanımadığını ifade etti. Tutuklu sanıklardan Erhan Timuroğu'nun
avukatı Mustafa Ergin, tanığa, ''Erhan Timuroğlu'nu tanıyor mu,
günlük hayatında namazında niyazında mıdır?'' diye sorulmasını
istedi. Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz, tanığın Timuroğlu'nu
tanımadığını söylemesi üzerine diğer sorunun dava konusuyla ilgili
olmadığını ifade etti.
Tanık olarak çağrılan Zeki Yurdakul Çağman, olayla ilgili
soruşturma sırasında gözaltına alınan Muzaffer Tekin'in arkadaşı
olduğunu belirterek, ''Onu hastaneye götüren bendim. Bu
arkadaşların hiç birini tanımam. Davetiniz üzerine geldim. Olay
hakkında bilgim, görgüm yok'' dedi. Alparslan Arslan'ın Ulus'ta
kaldığı otelin otopark görevlisi Musa Akçay da Arslan'ın saat
07.30'da otelden ayrılmak için otomobilini istediğini, anahtarı
bulamadıklarını, bunun üzerine ''Otelde arkadaşlarım var bir de
onlara sorayım'' diyerek anahtarı arkadaşlarından aldığını ve
otelden tek başına ayrıldığını anlattı. Mahkeme Başkanı Karadeniz,
dava ile ilgili dosyanın bazı itirazlar nedeniyle İstanbul Ağır
Ceza Mahkemesi'ne gönderildiği, dosya gelmediği tanıkların
soruşturma sürecindeki ifadelerinin okunamadığını söyledi.
''AKILLI ÇIKMIŞSIN...''
Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz, tanıkların dinlenilmesinin
ardından daha önceki duruşmada Arslan'ın akıl sağlığına ilişkin
Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinden istenen raporun geldiğini
bildirdi. Karadeniz, Arslan'a, ''Alparslan Arslan, raporun akıllı
diye geldi. Bir itirazın var mı?'' diye sordu. Sanık Arslan'ın,
gülümseyerek, rapora itirazı olmadığını söylemesi üzerine
Karadeniz, ''Akıllısın yani'' dedi.
''GEZMEK İÇİN GİTMİŞ...''
Duruşmada söz alan sanık Erhan Timuroğlu'nun avukatı Mustafa Ergin,
Danıştay saldırısını Arslan'ın tek başına yaptığını itiraf ettiğini
belirterek, Timuroğlu'nun yalnızca Cumhuriyet gazetesinin
bomlanması olayına karıştığını söyledi. Ergin, müvekkilinin bomba
atılma eyleminde bulunmadığını ifade ederek, ''Eylem, gezmek
amacıyla gittiğinde olmuştur. Müvekkilimin aleyhinde başka delil
yoktur'' diye konuştu. Bazı sanık avukatları, müvekkilleri
haklarında aleyhte delil bulunmadığını savunarak, tahliyelerini
istediler. Mahkeme Başkanı Karadeniz, daha sonra sanıklara tek tek
taleplerini sordu. Alparslan Arslan, ''Bir talebim yok'' dedi.
Sanık Osman Yıldırım da esnaf olduğunu, 5 aydır tutuklu bulunması
nedeniyle aile ve iş hayatının bittiğini belirterek, ''Hiç bir
şeyle alakam yok, tahliyemi talep ediyorum'' dedi. Diğer sanıklar
da taleplerini istediler. Karadeniz, duruşmaya verdiği 5 dakika
aranın ardından, ara kararı açıkladı. Duruşmaya gelmeyen tanıkların
tekrar çağrılmasına, sanık Osman Yıldırım'ın tanık talebinin
reddine karar verildiğini bildiren Karadeniz, ''Tanıkları hazır
ederseniz dinleriz'' dedi. Arslan'ın avukatı Ahmet Duyar'ın
soruşturmanın genişletilmesi talebinin de reddedildiğini bildiren
Karadeniz, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar
verildiğini ifade etti. Duruşma, 18 Ekim 2006'ya bırakıldı.