Danıştay kritik kararı bugün verecek

Abone ol

Danışta'ın Adli Kolluk Yönetmeliği'ne ilişkin başvuruları bugün karara bağlaması bekleniyor.

DANIŞTAY 10. Dairesi,  polislerin amirlerine, savcıların başsavcılara soruşturmalara ilişkin derhal bilgi vermesine ilişkin Adli Kolluk Yönetmeliği değişikliği iptal davalarını bugün görüşecek.

Danıştay’daki rutin uygulamanın aksine Daire Başkanı Mehmet Rıza Ünlüçay, davayı tetkik hakimine vermedi. Başkan dosyayı bizzat kendisi inceledi. Başkan Ünlüçay’ın bugün öğleden sonra Heyeti toplayıp karar vermesi bekleniyor.

DANIŞTAY’IN ÖNÜNDEKİ ÜÇ SEÇENEK

Türkiye Barolar Birliği, Yargıçlar Sendikası, Liberel Demokrat Parti ve Ankara Barosu yürütmenin durdurması ve iptal talebiyle bu hafta dava açmıştı. Konusu aynı olan bu davaların birleştirilerek görülebileceği bildirildi. Danıştay’ın önünde ise üç karar seçeneği bulunuyor. İlk seçenekte, Danıştay mevzuata göre davalı idarelerin savunmasını bile almadan “telafisi imkansız zarar doğabileceği” gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı verebilecek. Bu durumda, artık yönetmelik değişikliği uygulanamayacak. Adli kolluk görevi yapan polis ve jandarmanın amirine, savcının başsavcıya derhal bilgi verme zorunluluğu kalkacak.

İkinci seçenekte ise Daire, davalı Adalet ve İçişleri Bakanlıklarının savunmalarının alındıktan sonra yürütmenin durdurulması talebinin karara bağlanmasına da hükmedebilecek. Bu durumda, davalı idarelere süre verilecek. Bu sürenin ardından öncelikle yürütmeyi durdurma talebi görüşülecek. Dairenin önündeki üçüncü seçenek ise davayı eksiklikten usulden reddetmek şeklinde olabilecek.

TBB: SİYASİ KRİZ DEVLET KRİZİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR

Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu adına Başkan Metin Feyzioğlu bugün yaptığı açıklamada ise “Siyasi kriz devlet krizine dönüşmüştür” dedi.

TBB açıklaması şöyle:

1. Bilindiği üzere Türkiye Barolar Birliği’nce Adli Kolluk Yönetmeliğinde yapılan ve idareyi adli soruşturmayı etkileyip yönlendirebilecek bir konuma getiren değişikliğe karşı Danıştay’da iptal davası açılmıştır.
2. HSYK Genel Kurulu’nca, 26.12.2013 tarihinde, anılan bu değişikliğin Anayasa’ya aykırı olduğu tereddütsüz bir şekilde ifade edilmiştir. Danıştay’ın, anılan Yönetmelik daha fazla ve daha büyük zararlara yol açmadan bir an önce yürütmeyi durdurma ve ardından iptal kararı vermesi devletin anayasal yapısının korunması için zorunludur.
3. Yürümekte olan yolsuzluk soruşturmasında oğlu tutuklanan ve kendi hakkında fezleke düzenlendiği basın yoluyla öğrenilen İçişleri Bakanı’nın soruşturmayı yürüten emniyet amirlerini görevden alması; İstanbul Başsavcılığı’nın soruşturmaya yeni savcılar ilave etmesi ve bir dosyada da soruşturma savcısını değiştirmesi, toplumda soruşturmanın engellendiği yolunda güçlü bir algının ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir.
4. Bu süreçte Cumhuriyet tarihinde daha önce benzeri görülmemiş hukuka aykırılıklar birbirini izlemektedir. Trajik olaylara son örnek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının ve soruşturmanın kendisinden alındığı Savcının basın yoluyla ilan edilen karşılıklı suçlamalarıdır.
5. İçinde bulunduğumuz süreçte yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirleriyle ve kendi içlerinde yaşanan hesaplaşmanın, toplum üzerinde telafisi uzun yıllar mümkün olmayacak yıkıcı etkilere yol açacağı muhakkaktır.
6. Yargının bir siyasi hesaplaşma arenasına dönüştürülmesiyle patlayan devlet krizinden çıkışın yolu, bu krizin taraflarından birinin yanında siyasi menfaat gözeterek yer almak değil, yurttaşın üstün menfaatine olacak şekilde, hukuk devleti ve demokrasiden yana ilkesel tavır almaktır. Böylece yaşanan vahim olaylardan gerekli dersler çıkarılarak hukukun üstünlüğünün ve yurttaşın hukuki güvenliğinin sağlandığı aydınlık bir gelecek toplumun bütün kesimlerinin işbirliğiyle inşa edilebilir.
Yasama, yürütme ve yargı temsilcilerinin tamamına sorumluluklarını hatırlatır, üstün menfaat sahibi olan kamuoyunun dikkatine saygıyla sunarız.

Günün Önemli Haberleri