Danıştay binasını koruyan isim
Abone olMehmet Eymür Hablemitoğlu cinayeti ve Danıştay saldırısında gözden kaçan ayrıntılara dikkat çekti..
Eski MİT'çi Mehmet Eymür Hablemitoğlu cinayeti ve
Danıştay sardırısına ilişkin çarpıcı açıklamalarda
bulundu.
Eymür, Hablemitoğlu askeri ihaleleri sızdırdığı için bir
çok kesimin hedefi haline geldiğini savundu.
Eymür ayrıca Danıştay saldırısının yapıldığı binanın
güvenlik şirketinin başındaki isme dikkat çekti.
Eymür suskunluğunu Sabah gazetesine yaptığı ilginç açıklamalarla
bozdu. Abdurrahman Şimşek'in Eymür ile yaptığı röportajın son
bölümünde bu iki konuya değinildi.
HABLEMİTOĞLU CİNAYETİNDE ERGENEKON BAGLANTISI VAR
MI?
Olabilir... Hablemitoğlu Almanların ve Alman vakıflarının Türkiye
üzerindeki faaliyetlerini açığa çıkaran yayınlar yapıyordu. Görünen
hedefi, Almanların Türkiye üzerindeki etkinliğini kırmaktı. Ben o
yayınların hiçbir zaman Hablemitoğlu'nun kendisi tarafından kaleme
alındığını sanmıyorum. Çünkü onu aşan bilgiler vardı ve yazılar,
resmi yazışma dilini andırıyordu. Hablemitoğlu cinayetinden hemen
sonra çok dikkatimi çeken bir yayın yapıldı. Kimin tarafından
hazırlandığı bilinmeyen ve ordudaki yolsuzlukları teşhir eden
'yolsuzluk.com' isimli bir site vardı. Bu site cinayetin ardından
"Alçaklar" diye başlık atmıştı.
ALMAN İSTİHBARATI ETKİN
Açıklamada, sitelerinin en büyük destekçisi olan vatansever Necip
Hablemitoğlu'nun vahşi bir şekilde öldürüldüğünü belirtiyor, askeri
ihalelerle ülkeyi sömüren ve rütbesini şahsi çıkarlara alet
edenler, ağır dille cinayetin sorumlusu olarak suçlanıyordu. Bu
cinayeti incelerken bu gibi önemli noktaları dikkate almak gerekir.
Bu sitede yayınlanan ordu mensupları ile ilgili bilgi ve belgelerin
içeriden elde edildiği ve istihbari çalışmalara dayandığı bellidir.
O dönemde Hablemitoğlu'nun bazı kuvvet komutanlarının
danışmanlığını yaptığı da söyleniyordu. Hablemitoğlu bu süreçte hem
askeriyeye yakın görünüp, hem de yolsuzluk. com adlı internet
sitesine askeri ihalelerle ilgili bilgi sızdırınca Ergenekon'un
hedefi olmuş olabilir. Almanya, Türkler açısından en geniş
istihbarat ağına sahip ülkelerden birisidir. Alman istihbaratı
Türkiye'de çok etkindir.
GÜNEY'İ ABD'DE BİR MİT'Çİ KARŞILADI
Evet, Hablemitoğlu benim ABD'de bulunduğum dönemde CIA'e
çalıştığımı iddia eden ağır yazılar yazdı. Beni tanımıyordu. Bir
tesadüf neticesinde onu yönlendirenin Tuğrul Keskingören isimli
kişi olduğunu öğrendim. Keskingören her taşın altından çıkan bir
kişi. Zannedersem halen ABD'de Virginia'da sosyoloji doktorası
yapıyor. Ben ABD'de iken oradaki PKK'lılarla ilgili istihbarat
çalışmaları yürütüyordu. Büyükelçilikle, askeri ataşelikle ve
benimle ilişkisi vardı. Elçibey gibi önemli kişiler geldiğinde
onları evinde ağırlıyor, Amerika'nın öbür ucunda da olsa her
etkinliğe katılıp, Türkçü web siteleri kuruyor, makaleler
yazıyordu. İnternetteki yazılarında bazen açık ismini, bazen de
"Atilla Ongun" takma adını kullanıyordu. Bu nedenle Hablemitoğlu
onu iki ayrı kişi olarak tanıyordu. "Açık İstihbarat" isimli sitede
de yazıları var. Milliyetçi bir görüntüsü olan Keskingören, Yahudi
asıllı bir Amerikalı ile evlendi. 2001 veya 2002'de Aydınlık
Dergisi ABD Temsilcisi oldu. Tuncay Güney, ABD'ye gidişini
Aydınlıkçı Adnan Akfırat'ın sağladığını söyleyince Güney'i ABD'de
karşılayacak ilk isim olarak Keskingören'i düşündüm. Bana "CIA'cı",
"Mossad'cı" diyenlerin önce kendilerine bakmaları lazım.
YABANCI SERVİSLERİN PARMAĞI
Evet. Ama eylemi yapanlar bu servislerin içimizdeki uzantılarıdır.
Yabancı servislerin Türkiye'de etkili noktalardaki insanlarla
çalıştığı ve Türkiye'nin politikasını yönlendiği düşüncelerim her
geçen gün güçleniyor. Çıkar ilişkilerinin, maddi hırsların ve
fırsatçılığın ahlâki değerlerin çok üzerine çıktığı bir dönemde
yaşıyoruz. Türkiye'nin tüm temel müesseselerinin gözden
geçirilmesi, düzenlenmesi, temizlenmesi gerekir.
DANIŞTAY'I KORUYAN GÜVENLİK ŞİRKETİNİN BAŞINDAKİ
İSİM
Danıştay olayında kameraların bozuk veya bakımda olduğunu ben de
gazetelerden okudum. Oradaki güvenlik şirketinin başında, benim
yanımda da çalışmış olan O.Ç. isimli emekli albay var. (1990'lı
yıllarda MİT'te çalışan Orhan Çoban'ı kast ediyor.) Kaşif Binbaşı
(Kozinoğlu) ile birlikte bize gelen grubun en kıdemlisiydi. Olay
günü kameraların bozuk olması benim de dikkatimi çekmişti.