Dalalet geride kaldı

Baykal, Türkiye'nin bu kadar sahipsiz bir tabloya hiç gelmediğini belirterek, "Bu yaşananlar bize Türkiye'yi yönetenlerin artık dalalet sınırını aştığını gösteriyor" dedi

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin Meclis grup toplantısında, Genelkurmay Başkanlığı'nın son süreçte rencide edildiğini söyledi. Hükümete yüklenen Baykal şöyle konuştu:

* Rencide ediyor: Taciz olmuş, rencide edilmiş bir Genelkurmay. Kim rencide ediyor, iddianame. İddianameyi hazırlayan kim, arkasında kimler var? İddianame yargı bağımsızlığını mı temsil ediyor? O iddianame yayınlandığı gün yargı bağımsızlığı sorunu ortaya çıkmıştı. Hatta Rektör Aşkın ile ilgili iddianame yayınlandığı gün sorun başlamıştı.. Genelkurmay diyor ki, 'bu iddianame hukuki değil, siyasi bir iddianamedir'. 'Acemi bir savcı var diyemezsiniz' diyor. Bu işin arkasındakileri, Anayasal sorumluluğu olanlar ortaya çıkarmalıdır diyor. Kimin Anayasal sorumluluğu var? Hükümetin var. Ben bunları günler öncesinden söyledim. Dediler ki, sen nasıl 'sivil darbe' dersin. İyi ama tablo ortada. Türkiye'yi terör ortamına sürükleyecek bir kafa karışıklığı Başbakanlık düzeyinde yaşatılıyor.

* Boşluk yaratıyor: Güvenlik güzleri aciz, birbirine düşmüş durumdalar. Memlekette içişleri Bakanlığı diye bir bakanlık var mı? Bu gidiş bir boşluk yaratıyor. Bu boşluğunda tehlikeli bir biçimde dolması tehtidine dikkatinizi çekiyorum. Türkiye, yöneticilerinin dalalet aşamasını geride bırakmaya başlamıştır.

* Kuşatma: Artık olup bitene kadrolaşma sözü yetmiyor. Yaşanan olay kuşatmadır.

* İhanettir: 18 Mart'ta Çanakkale'de Mehmet Akif okumak güzeldir. Ama Suriye sınırındaki iki Kıbrıs adası büyüklüğündeki araziyi yabancılara ihale etmek Çanakkale ruhuna ihanet etmektir.

Unakıtan'a 2. dava
CHP'nin, Maliye Bakanı Unakıtan ile ilgili verdiği 3. gensorunun, Meclis Genel Kurulu'ndaki görüşmeleri sırasında Baykal ile Unakıtan arasında
yaşanan tartışma mahkemeye taşındı. Baykal'ın avukatı Şahin Mengü, Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak, 50 bin YTL'lik tazminat davası açtı. Dilekçesinde şu ifadeler yer aldı: "Eski Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel'in, 19 Şubat 2001'de krizde sırasında; o tarihte müvekkilimin bankada bulunan parasını, dolara çevirerek değer kaybından etkilenmediği yolunda gerçek dışı nitelemede bulunmuştur." Bir başka dava gerekçesi ise Unakıtan'ın, Baykal'ın oturduğu ev ile ilgili iddiaları oldu. Unakıtan, Baykal'a "gaspçı" suçlamasında bulunmuştu.