Dağlarcanın evi müze olacak
Abone olTedavi gördüğü hastanede vefat eden ünlü Şairimiz Fazıl Hüsnü Dağlarca, son yolcuğuna törenlerle uğurlandı.
Dağlarca için ilk tören Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası’nda
yapıldı. Saygı duruşu ve Dağlarca ile yapılan bir röportajın
görüntüsünün yayınlandığı törende ilk konuşmayı gazeteci yazar
Doğan Hızlan yaptı.
Hızlan “Eğer şiirin perisi varsa Dağlarca şiirin perisidir. Çağlar
boyu insan üzerine ne söylenmişse onun şiirlerinde bunlar vardı.
Yalnızlık ile hesaplaşmanın bütün imgeleri onda vardı. Dağlarca’nın
algılama ustalığını bütün şiirlerinde görürdük. Şiirimizin büyük
ustasını hiçbir zaman unutmayacağız” dedi.
Gazeteci-yazar Özdemir İnce ise bir insanın beyninde şiir, roman,
öykü salgılayan bir merkez bulunmadığına inandığını ancak bunu
Dağlarca için söylemenin zor olduğunu vurgulayarak şunları
söyledi:
“Dağlarca şiiri aramamış ama onu her nasıl ise bulmuştur, şiiri
salgılamıştır. Dağlarca gezegeni Cumhuriyet şiirimizin atalarından
biridir; şiir ormanımızın en heybetli ağaçlarından biridir. Bu
heybetli ağacın bir başka benzeri yoktur. Bugün bayraklar yarıya
inmeli, en azından bir günlük yas ilan edilmeliydi.”
BAŞKAN ÖZTÜRK “EVİ MÜZE OLACAK”
Törene ev sahipliği yapan Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk
ise, büyük Usta’nın her karanlıktan çıkacak bir aydınlık olduğunu
kendilerine öğrettiğini, onun söylediği her kelimesinin sanki
önceden planlanmış, zekice seçilmiş bir edebi eser gibi olduğunu
vurguladı. Dağlarca’nın hasta yatağında dahi gündemi takip
ettiğini, hayat felsefesi olan Cumhuriyet ile ilgili sürekli
mesajlar verdiğini özellikle Cumhuriyet Gazetesi’nde İlhan
Selçuk’un köşe yazılarını sürekli okuduğunu vurgulayan Öztürk,
törende olması gereken en önemli kişilerden Sayın İlhan Selçuk,
Ergenekon davasından yargılandığı için Dağlarca’nın cenaze törenine
katılamadığını hatırlattı. Öztürk’ün bu sözleri salondakiler
tarafından uzun uzun alkışlandı. Dağlarca’nın ödünsüz bir demokrasi
ve cumhuriyet aşığı olduğunu kaydeden Öztürk şunları söyledi:
“O kadar güzel anılar bıraktı ki bizlere, ziyaretine gittiğim bir
gün evinin müze yapılmasını istedi. Önce ciddiye almadım. Ama bir
hafta sonra tekrar gittiğimde bana neden işlemlere başlamadığı
sordu ve hemen bunu talimat kabul edip hukuki işlemleri tamamladım.
Kendisi adını Dağlarca’dan Gökyüzü olarak koydu. Buraya gençlerin,
çocukların gelip kitap okumasını istiyordu. Buraya gelenler benim
gökyüzümden dünyaya baksınlar diyordu. Bizde burada söz veriyoruz.
Sayın Dağlarca’nın istediği gökyüzünden bakabilmeleri için onun
vasiyetini yerine getireceğiz. Dağlarca, çocukları çok severdi. Bir
gün hasta yatağında kendisiyle röportaj yapan bir öğrencinin,
çocuklara ne söylemek istersiniz şeklindeki sorusuna, Cumhuriyet’e
Laikliğe sahip çıksınlar demişti. Yine başka bir gün okullarda
Türkçemize yeterince sahip çıkılmadığını hatırlatarak, dili
unutulan bir millet yok olmaya mahkûmdur, bu konuda bir şeyler
yapılmalı diye uyarmıştı. Biz onun bıraktığı mirasa sahip
çıkacağız. Ruhun şad olsun, her zaman bizimle şiirlerinle
yaşayacaksın.”
Öztürk, konuşmasında Dağlarca’nın rahatsızlığı sırasında
tedavilerini üstlenen Acıbadem Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı
M.Ali Aydınlar ile Başkent Üniversitesi Hastanesi sahibi Mehmet
Haberal’a, bu hastanelerin doktor ve hemşirelerine de teşekkür
etti.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise konuşmasında
Dağlarca’nın Türk diline yaptığı katkılardan bahsederek,
Dağlarca’nın Türkçenin yaşaması ve gelişmesi için büyük emekler
sarf ettiğini söyledi.
Günay, Dağlarca’yı hasta yatağında ziyarete gittiğinde, yorgun ve
bitkin biriyle karşılaşacağımı sanıyordum, oysaki karşımda zekâsı
yerinde şaka yapan sorgulayan Dağlarca’yı gördüm. Hayata bağlıydı.
İnsanlığa dair ne kadar duygu varsa onlara dair şiirler yazdı.
Toprağa sahip çıkmayı onun şiirlerinden öğrendik. Anadolu’da çok
dağ var. Dağlar ölmez, mevsimler geçer, Dağlarca’nın açtığı yolda
Türkçe’ye sahip çıkarsak, Dağlarca’yı hep yaşatmış olacağız.”
Günay’ın konuşmasından sonra bir katılımcı “Sayın Bakan Dağlarca
Atatürk yolundan sapmamayı da öğretti” sözleriyle Bakan Günay’a
tepki gösterdi.
Dağlarca’nın “Mustafa Kemal’in Kağnısı” adlı şiirini okuyan dostu
Kemal Sayacı ise uzun süre alkışlandı.
Süreyya Operası’ndaki tören Emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Marmara
Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Necla Pur, Kadıköy Kaymakamı Hasan
Karahan ile yazar Eşber Yağmurdereli’nin de aralarında bulunduğu
çok sayıda kişi katıldı.
Konuşmalardan sonra Dağlarca’nın Türk bayrağına sarılı naaşı cenaze
töreni için Söğütlüçeşme Camisine götürüldü. Dağlarca’nın
dostlarından Nurhan Ertok, camide tabutun başında bir şiir okudu.
Burada öğlen namazı ile kılınan cenaze namazına da Dağlarca’nın
sevenleri, dostları ile çok sayıda vatandaş katıldı. Camideki
törene Yaşar Kemal, sanatçı Erol Evgin, Lale Belkıs gibi ünlü
simalar katılırken, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın da aralarında
bulunduğu bir çok kişi de çelenk gönderdi. Alkışlar arasında
Söğütlüçeşme Camisinden çıkarılan Dağlarca, Karacaahmet
Mezarlığı’nda toprağa verildi. Mezarlıktaki son yolculuğuna ise
Dağlarca’nın yakın dostları ile Kadıköy Belediye Başkanı Selami
Öztürk katıldı.