DAEŞ'in Irak'ta giremediği tek ilçe!
Abone olDAEŞ’e karşı verdikleri mücadelede büyük başarılar elde eden ve hiç yenilmeyen Tuzhurmatulu milisler, ‘Tuz’un aslanları’ olarak anılıyor. Irak'ın Selahaddin iline bağlı Tuzhurmatu, terör görgütü DAEŞ’in giremediği tek ilçe.
DAEŞ’in giremediği tek ilçe Selahaddin’e bağlı
Tuzhurmatu, kendi silahlı gücünü kurmuş. DAEŞ ile mücadelede büyük
bir başarı elde ettikleri için onlara “Tuz’un aslanları” adı
verilmiş. Sokak başları kapatılmış. Türkçe’den başka dil
konuşmuyorlar. En büyük eğlenceleri ise horoz dövüşü. Referanduma
bir gün kala sandığı boykotta kararlı olduklarını
söylüyorlar.
Musul’u bir gecede düşüren, PKK’nın en iyi koruduğu Mahmur Kampı’nı
iki saatte ele geçiren DAEŞ terör örgütünün giremediği tek şehir
Tuzhurmatu. Irak’ta uzun zamandır sayım yapılmadığı için yaklaşık
230 bin nüfusunun 100 bini Türkmen. Evine şehit ateşi düşmeyen
Türkmen yok gibi. 2012 yılında bir günde 30 patlama olmuş.
Patlamaların hedefinde ise yine Türkmenler. Şahsına münhasır yapısı
var Tuzhurmatu’nun. Yıllardır sistematik saldırılara maruz
kalmış.
MASKELİ MİLİSLER
Milliyet'ten Bünyamin Aygün izlenimlerini şöyle aktarıyor;
Bariyerlerle kapatılmış ara sokaklardan geçerek turkuaz renkli
flamalarla bezenmiş binaya geliyoruz. Ağır silahlarla donatılmış
milislerin kimi maskeli. Kapıda bizi bekleyen Irak Türkmen Cephesi
(ITC) Selahaddin İl Başkanı Heysem Muhtaroğlu ile tokalaşırken
maskeli milisler de etrafı kolaçan ediyor.
Giyim kuşamı, iyi Türkçesiyle eğitimli olduğu her halinden
anlaşılıyor Heysem Muhtaroğlu’nun. Onu daha da saygın kılan
özelliği de Irak’taki “Türkmenlerin Atatürk’ü” diye anılan Haşim
Muhtaroğlu’nun kardeşi olması. Türkiye’den geliyor olmam onlar için
şaşırtıcı olduğu kadar onur kaynağı. Sıcak karşılamanın ardından,
“Dört bir taraftan sarıldık” diyerek başlıyor
konuşmasına. Aynı zamanda Tuzhurmatu Sağlık Dairesi Müdürü olan
Muhtaroğlu, bir tarafta Peşmerge, bir tarafta PKK, diğer tarafta
ise DAEŞ’in kuşatmasında olduklarını söylüyor ve ekliyor, “Hemen
yakınımızda Sıddık Havaalanı yakınına konuşlanmış PKK var. DAEŞ’in
harekât yolu üzerinde ama burayı işgal etmedi. Bu iki terör örgütü
birlikte hareket ediyor”
‘KUMPAS İÇİNDEYİZ’
Türkmenlere yönelik bu ittifakı düşünürken soruyorum, “Siz şii
misiniz Sünni mi?” Etkili bir yanıt veriyor, “Biz Türkmeniz!”
Nüfusunun çoğunluğunun Türkmen olmasına rağmen merkez tarafından
Kürt Vali atanmasının kendilerine karşı oynanan bir oyun olduğunu
belirten Muhtaroğlu, “Büyük bir kumpasın içindeyiz. Eğer Türkiye bu
olanlara müdahale etmezse referandumdan sonra Tuzhurmatu düşer ve
Türkmenler de biter” diyor.
Usta bir siyasetçi gibi kısa ve öz konuşuyor Muhtaroğlu ve önemli
bir konuya değiniyor, “Bize, Sünni Şii diyerek mezhepçilik
oyunu oynadılar ama uzun sürmedi. Ağabeyim Ali Haşim Muhtaroğlu bu
projeyi görüp Türkmenleri birleştirmeyi başardığı için şehit
edildi. Artık mezhepsel bölünmelere yol açacak hiçbir fitneye
fırsat vermeyeceğiz.”
Tarihi Selçuklulara dayanan Tuzhurmatu’nun Türkmenler açısından
Irak’ın Çanakkale’si olduğunu da söyleyen Muhtaroğlu’nun
Türkiye’den isteği şöyle, “Biz, boynumuzun borcu diyerek görevimizi
yaptık ve buralara sahip çıktık. Barzani ne diyalog ne de nasihat
kabul ediyor. Artık buralara Türkiye’nin sahip çıkması lazım,
askeri müdahaleden başka çare kalmadı”
Muhtaroğlu, ilçe Meclisi’nde 7’şer Türkmen, Arap, Kürt bulunduğunu
söylüyor. Yasaya göre referandum gibi önemli konularda meclisin
üçte birinin kabul etmemesi durumunda meclisten geçemeyeceğine
dikkat çeken Muhtaroğlu uyarıda bulunuyor:
‘SÖNDÜRMEK GEREK’
“Sonuçta Kürtler ve Araplar birleşse bile biz meclisin üçte biri
olduğumuz için referandum bu bölgede yapılamaz. Sadece
Tuzhurmatu’da değil Kerkük ve diğer bölgelerde de yapılması Irak
Anayasası’na aykırıdır. Bölge parlamentosu iki yıldır aktif değil,
bu tür proje ve yasaların parlamentodan yasal olarak çıkması
gerekir. Bunu göz korkutarak yapabilirler ama Tuzhurmatu’da
yapamazlar. Müdahale edilmezse bunun devamında Diyarbakır gelir. Bu
ateş Diyarbakır’ı sarar, buradayken söndürmek gerek.”
ESKİDEN NÜFUSUN TAMAMI TÜRK’MÜŞ
Bağdat-Kerkük yolu üzerineki Tuzhurmatu, şehre yakın tuz
havuzları ve hurma ağaçlarından bu adı almış. Türkmenlerin,
Kerkük’ten sonra en büyük kültür merkezlerinden biri. 111 No’lu
Kerkük Livası Mufassal Tahrir Defteri’nde yer alan bilgilere göre
16. yüzyılda ilçe nüfusunun tamamına yakını Türk’müş.
‘KERKÜK 2. KIBRIS OLSUN’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kuzey Irak politikasını
yakından takip ettiklerini de belirten Muhtaroğlu sözlerini şöyle
tamamlıyor, “Biz bu topraklarda çok şehit verdik. Şehitlere vefalı
olacağız. Tuzhurmatu şehitler diyarı olarak bilinir. Türkmen
milleti yiğittir ama Tuz’un erkekleri aslandır! Türkiye’den, Sayın
Erdoğan’dan beklediğimiz, Kerkük ikinci Kıbrıs olsun. Burada
Kıbrıs’tan daha çok Türk var. Burası Türkiye’ye aittir. Misakı
milli sınırlarına sahip çıksın. Anayurdumuz, bu durumu fırsata
çevirmeli ve Musul’u geri almalı. Bunlar olmasa bile Erdoğan’dan
Allah razı olsun. Attığı adımlar ve izlediği siyaset içimizi bir
nebze olsun rahatlatıyor.”
‘IRAK BİZİ HİÇ BENİMSEMEDİ’
Muhtaroğlu’nun zırhlı aracıyla çağdaş Irak Türkmen edebiyatının
çınarı olarak gösterilen şair, öykü yazarı Ali Marufoğlu’nu
ziyarete gidiyoruz. Çok sayıda basılı esere sahip Marufoğlu
ilerleyen yaşına rağmen bizi ayakta karşılama nezaketi gösteriyor.
Marufoğlu’nun, şiirlerinde ulusal duygulara bolca yer verildiğini
incelediğim kitaplarında kolayca görebiliyorum. “Ölüm Kalım
Günleri” adlı kitabını imzalayıp veriyor. “1921’den bu yana şehit
veriyoruz. Irak bizi benimseseydi bu duruma düşer miydik?” şeklinde
sitemini belirtiyor ve “Bu mesajı anayurdumuza iletmek boynunun
borcu olsun” diyor.