ÇYDD'den PKK'lı öğrencilere burs!
Abone olÇYDD Van Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Yüksel PKK'nın uzantısı (YÖDER) üyesi 33 öğrenciye burs verdiklerini söyledi
Ergenekon soruşturması kapsamında haklarında dava açılan
ÇYDD ve Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) yöneticilerinin yargılandığı
davada fotograf gerginliği yaşandı. Ayrıca PKK'lılara burs verildi
iddiasının kabulü de davaya damga vurdu.
Duruşmada savunma yapan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi
ve ÇYDD Van Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Yüksel, PKK terör
örgütünün aynı üniversitedeki uzantısı olan Van Yüzüncü Yıl
Üniversitesi Öğrenci Derneği (YÖDER) üyesi 33 öğrenciye burs
verdiklerini kabul etti. Bu öğrencilerin derneklerine gelerek burs
başvurusunda bulunduklarını ifade eden Yüksel, "Savcılık
kayıtlarında her hangi bir sabıka kayıtları yoktu. Biz de bu 33
kişiye burs verdik." dedi. İstanbul 12. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Van Yüzüncü Yıl
Üniversitesi Öğretim Üyesi ve ÇYDD Van Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi
Ayşe Yüksel, emekli Albay Aydın Ortabaşı, 68'liler Vakfı Genel
Sekreteri Mustafa Namık Kemal Boya, Halime Filiz Meriçli, Hamdi
Gökhan Ecevit, Ömer Sadun Odyaltırık ve Fatma Nur Gerçel hazır
bulundu. Kırmızı bültenle aranan eski ÇEV Başkanı Gülseven Yaşer
ise duruşmaya katılmadı.
PKK'LILARA BURS VERİLDİ İDDİASI
Yoklamanın yapılmasının ardından sanık Ayşe Yüksel'in savunmasına
geçildi. Ergenekon terör örgütünü Ümraniye haberi ile öğrendiğini
belirten Yüksel, ''Gözaltına alındığımda nezarethaneye
gelene kadar bu durumu Ergenekon'la ilişkilendirmedim. Çünkü böyle
bir faaliyetim yoktu. Dernek olarak da böyle bir faaliyetimiz
yoktu.'' dedi. İddianamede ÇYDD'nin PKK terör örgütü üyesi
kişilere burs verdiğinin iddia edildiğini hatırlatan Yüksel,
"PKK'nın üniversitedeki uzantısı olarak adlandırılan YÖDER,
üniversitede görev yaptığım dönemde benim sorumluluk alanımdaydı.
Bu nedenle YÖDER'in hazirun listesinin bir kopyası da rektör
yardımcısı olarak bende kalmış. PKK/KADEK, Kürtçe eğitim olaylarına
karışan öğrenciler için kurulan soruşturma komisyonuna rektör
yardımcısı olmam nedeniyle başkanlık yaptım. Soruşturma sonunda
rapor hazırlayıp üniversiteye sunuyordum. Rektör yardımcısı olarak
ceza alan öğrenciye ilişkin yazışmaları da ben imzalıyordum.
Öğrencinin buna benzer konularda daha önce ceza alıp almadığını
incelemek için öğrenci işlerinden bu belgeleri istemiştim, bende
kalmış." dedi. Derneklerinin PKK terör örgütü üyesi
kişilere burs verdiği suçlamasını kabul etmeyen Yüksel, aynı iddia
üzerine 2005 yılında Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma
başlatıldığını ve delil bulunamadığı için takipsizlik kararı
verildiğini anlattı.
"SABIKALARI YOKTU"
YÖDER üyesi bazı öğrencilerin 2002 yılında derneklerine gelerek
burs başvurusunda bulunduklarını dile getiren Yüksel,
"Evraklarını getirdiler. Eksiklik yoktu. Bu isimleri genel
merkeze gönderdik. Daha sonra bunlara burs bağlandı. Savcılık
kayıtlarında da sabıka kayıtları yoktu. Eğer suçluysalar nasıl
oluyor da halen öğrenciydiler." savunmasını yaptı. Yüksel,
burs verdikleri öğrencilerden 7'sinin PKK adına faaliyet
yürütmekten disiplin cezası aldıklarını tespit etmeleri üzerine
burslarını kestiklerini savundu. Gün boyu süren Yüksel'in
savunmasının ardından mahkeme talepleri aldı. Verilen aranın
ardından ara kararları açıklayan mahkeme, hakkında yakalama emri
çıkarılan sanık Gülseven Yaşer ile ilgili daha önce çıkartılan
yakalama ve kırmızı bültenle aranma kararlarının devamına hükmetti.
Sanık Ayşe Yüksel'in savunmasını yapmış olması nedeniyle
duruşmalardan vareste tutulması talebini kabul eden mahkeme, diğer
sanık avukatlarının vareste taleplerini ise reddetti. Duruşma 15
Temmuz Cuma gününe erteledi.
SALONDA HAKİMİN FOTOĞRAFINI ÇEKEN İZLEYİCİYE SUÇ
DUYURUSU
Duruşmanın devam ettiği sırada izleyiciler üye hakim Mustafa Boz'un
uyuduğu gerekçesiyle tepki gösterdi. Bunun üzerine mahkeme başkanı
Mehmet Hamzaçebi, salondakileri uyararak, ''Salondaki her
şey ses sistemiyle kaydediliyor. Bu nedenle sessiz olun."
dedi. Bu sırada izleyicilerden Burçak Argun adlı kadının cep
telefonuyla hakim Boz'un fotoğrafını çektiği belirlendi. Katibin
fark etmesi üzerine mahkeme, tutanak tutulmasını istemesi üzerine
Argun hakkında tutanak tutuldu. Argun daha sonra Beşiktaş Polis
Karakolu'na götürüldü. Karakoldaki ifadesinde Argun'un,
"Mahkeme başlarken bize böyle bir yasak olduğuna dair uyarı
yapılmadı. Eğer haberim olsaydı kesinlikle yapmazdım."
dediği öğrenildi. Cep telefonuna el konulan Angun serbest
bırakıldı.