Cüneyt Arkın'ın vasiyeti okundu ailede miras krizi çıktı! Kızı babasının kararına itiraz etti
Abone olYeşilçam'ın unutulmaz ismi Cüneyt Arkın, geçtiğimiz yıl 28 Haziran'da 84 yaşında vefat etmişti. Cüneyt Arkın'ın 14 Nisan 2009 tarihinde kendi el yazısı ile kaleme aldığı vasiyetname, İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi'nde aileye açıklandı. Arkın'ın ilk evliliğini yaptığı Güler Mocan'dan dünyaya gelen kızı Filiz Cüreklibatır vasiyetnameye itiraz etti...
Cüneyt Arkın'ın kendi el yazısıyla hazırladığı vasiyetname
açıklandı. ilk eşinden dünyaya gelen kızı Filiz
Cüreklibatır vasiyete itiraz etti.
Yeşilçam'ın usta ismi Cüneyt Arkın, geçtiğimiz yıl 28 Haziran'da 84 yaşında vefat etmişti.
Arkın'ın 14 Nisan 2009 tarihinde kendi el yazısı ile kaleme aldığı vasiyetname, İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi'nde aileye açıklandı. Usta oyuncunun vasiyetiyle ilgili detaylara ulaşıldı.
Sabah'ın haberine göre, Cüneyt Arkın'ın hazırladığı vasiyetname nedeniyle Beşiktaş Levent'teki gayrimenkulü eşi Betül Cüreklibatır, oğulları Murat ve Kaan Polat Cüreklibatır'a paylaştırıldı.
Arkın'ın ilk evliliğini yaptığı Güler Mocan'dan dünyaya
gelen kızı Filiz Cüreklibatır ise
vasiyetnameye itiraz etti.
Arkın ailesinden "Miras kavgası" haberlerine tepki
Magazin gündemini çalkalayan iddia sonrası sessizliğini bozan aile, Cüneyt Arkın'ın Instagram hesabından paylaşımda bulunarak son noktayı koydu.
Babalarının vefatının ardından çıkan haberlere tepki gösteren aile, yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
"Asrın medyamızın bazı kuruluşları ve sayın gazetecileri haber yapmışlar. Aile içi kavgalar, birbirine girmeler, karşı karşıya gelmeler. Bazılarımız da bu haberin dolduruşuna gelip bazı üzücü yorumlar yapmış. Bu açıklamam haberi yapanlar için değil sadece bu aileye gönül vermiş, ailemizi seven, sayan, bizleri gördüklerinde gözlerinden o güzel gülümsemeyi hiç eksik etmeyenler için.
Benzer haberler babamı yitirdikten hemen sonra da yapıldı. Bağırarak konuşmayı meziyet sanan bazı yorumcular 'Neden babasının yanına Eskişehir'e defnetmediniz' diye televizyonlarda bizden hesap sordular. 'O yolu gitmek size ağır mı geldi' dediler. 'Neden Zincirlikuyu, tüm meşhurların olduğu yer daha mı cazip geldi' dediler. Sustuk...
Daha 40'lı yaşların başında iken ölümü düşünebilecek kadar hayatı ve onun getireceklerini içine sindirebilmiş annem ve babamın o mezarı daha 1980'lerde almış olabilecekleri onların anlayabileceği bir şey değildi elbet.
Babam, babasının yanında ebedi istirahatinde. Bağırıp çağıranlar, siz hiç tasalanmayın. Burada; en ünlü olduğu zamanlarda bile senet karşılığı film yapmak zorunda bırakılmış, film bitiminde aynı senedi yine iş yaptığı yapımcılara kırdırmak zorunda kalan, 80'lerde erotik film furyası döneminde yine o dönemde çektiği bir aksiyon filminde sakatlanıp aylarca yatakta bakıma muhtaç olan, kapısına bavul dolu paralarla gelip 'zaten yataktasın, yatakta para kazanırsın' diyen yapımcıları kapı dışarı eden bir adam ve ailesinden bahsediyoruz.
Babamın mezarı elleri gibi hala sıcacıkken, son gecesinde hastaneye yetiştirilirken üzerindeki eski püskü, kollarında delikleri olan hırkası, üzerindeki baba kokusuyla karşımızda asılıyken, masasının üzerinde el yazısı son şiirleri hala dururken, odasını toparlarken bulduğum, 20 sene önce bana yazdığı, ne kadar özlediğini anlatan ama neden göndermediğini asla bilemeyeceğim mektubu 6 aydır her gün okurken, para için kavga.
Para... Parayı bizim için değerli kılan sadece üzerindeki Atatürk resmidir. Asrın medyasında bu haberi yapan kuruluşlardaki habercilere gazeteciliği biz öğretecek değiliz."