Cumhuriyet'te iktidar savaşları
Abone olGazeteci Hasan Cemal bir kitap çıkardı ortalık karıştı. Kendisine yapılan küfürlerin 2 klasörü doldurduğunu iddia eden Cemal'e, İlhan Selçuk'tan ağır cevap geldi.
İlhan Selçuk'tan kendisine 'takiyyeci, darbeci, faşist' diyen
Hasan Cemal'e: Hasan'ı ben gazeteci yaptım. Suç bende!. Cumhuriyet
Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı İlhan Selçuk suskunluğunu bozdu.
Selçuk, "Cumhuriyet'i Çok Sevdim" kitabında kendisine 'takiyyeci,
komünist, Stalinci, askerci' diyen Hasan Cemal'e köşesinden cevap
verdi: Hasan'ı gazeteciliğe ben başlattım. Cumhuriyet'e girmesini
sağladım. Bu yoldaki rolümü rahmetli Uğur Mumcu 'Herkes yazmak için
ilham bekler, Hasan ise İlhan bekler' diye dile getirmişti. Herkes
ilham o İlhan bekler! İlhan Selçuk, kendisine "takiyyeci' diyen
Hasan Cemal'e Mumcu'nun sözünü hatırlattı. Milliyet gazetesi köşe
yazarı Hasan Cemal'in Cumhuriyet Gazetesi'ndeki "iç savaşı"
anlattığı "Cumhuriyet'i Çok Sevdim" adlı kitabı piyasaya çıkmadan
basın dünyasını karıştırdı. Cemal'in, kitabıyla ilgili gazetelere
verdiği röportajlarda "takiyeci", "faşist", "askerci" diye
suçladığı İlhan Selçuk da suskunluğunu bozdu ve 2 gün sonra Cemal'e
Cumhuriyet'teki köşesinden yanıt verdi. Hasan Cemal, geçen hafta
sonu Milliyet, Hürriyet ve Vatan Gazetesi'nde birinci sayfadan
anonslu ve geniş yer kaplayan röportajlarında, Cumhuriyet'te
yaşananları anlattığı kitabıyla ilgili bilgi verirken, gazetenin
sahibi Nadir Nadi ve eşi Berin Nadi'den Uğur Mumcu'ya, Yalçın
Doğan'dan Bahriye Üçok'a, Oktay Akbal'a kadar önemli isimlere sert
suçlamalar yöneltti. 2 KLASÖR SÖVGÜYE YANIT Cemal, savunmasını da
şöyle yaptı: "1992'de ayrıldım Cumhuriyet'ten. Toplam 18 yıl
çalıştım. 11 yıl genel yayın müdürlüğü yaptıktan sonra, vazoyu
kırdık. Bir iç savaş yaşandı. Yıllar yılı çok yakın olduğum
arkadaşlarım, bana çok ağır laflar ettiler. İftira attılar, hatta
yalan yazdılar. Bense 13 yıl tek bir kelime söylemedim. Buna
karşılık, bana edilen küfürler iki klasörü dolduruyor. O
küfürlerden sadece 4 cümle aldım: Hikmet Çetinkaya'dan, Uğur
Mumcu'dan, Oktay Akbal'dan ve Ali Sirmen'den birer cümle. Oysa
onlar 'Ahlaksızlığıyla basın tarihine geçecektir' demiş
insanlardır. Diyeceğim, 13 yıllık suskunluktan sonra,
söyleyeceklerimi 600 sayfalık kitaba sığdırmışım çok mu?" Cemal, en
ağır eleştirileri ise İlhan Selçuk'a yöneltti. Cemal'in bu
sözlerine İlhan Selçuk, dün Cumhuriyet Gazetesi'ndeki köşesinde
"Aydın Doğan'a Bir Soru" başlıklı yazısıyla yanıt verdi. Kitabı
okumadığını ancak Hasan Cemal'in gazetelerden kendisine yönelik
"komünist, faşist, darbeci, askerci, Stalinci, TKP ileilişkili,
takiyyeci" gibi suçlamalarına "Eh, bunların tümünü bir araya
getirmek kolay değil... Aferin bana!.. Ancak bu konuda suç yine
bendedir" dedi. Hasan Cemal'i gazeteciliğe Yön dergisinde
kendisinin başlattığını Cumhuriyet'te yazmasını ve yayın müdürü
olmasını da Nadir Nadi nezdinde yine kendisinin sağladığını
belirterek, "Bütün suç bende" diyen Selçuk, Uğur Mumcu'nun "Herkes
yazmak ilham bekler, Hasan ise İlhan bekler" dediğini de
hatırlattı. "Hasan Cemal'in bir ruh doktorunun muayenehanesindeki
divana uzanmış hasta gibi konuştuğunu" söyleyen Cumhuriyet yazarı
İlhan Selçuk, "Hasan Cemal'in ruhundaki bana karşı birikiminin
nereden kaynaklandığını çok iyi anlıyorum. Peki ama Uğur Mumcu'ya
Nadir Nadi'ye Berin Nadi'ye kin ve nefreti nerden
kaynaklanıyor"diye sordu. DOSTUM DOĞAN BİLİYOR MU? Selçuk, şöyle
devam etti: "Tek başına bir gazete olan Cumhuriyet'e Türkiye'nin
satış ve reklamda en büyük medya grubu olan Doğan Holding
gazetelerinin ortaklaşa saldırı ve sövgü harekatı ortadadır. Dost
bildiğim ve sevdiğim Aydın Doğan'ın bu harekat dan haberi var
mıydı? Yok muydu? Sorunun yanıtını dostum Aydın Doğan açıklarsa
mutlu olurum; Ama, açıklamasa da kendimi yanıtını almış sayacağım."
AKBAL: HİÇ SIKILMADIN MI? Cumhuriyet yazarı Oktay Akbal da, kitabın
Doğan grubu yayın organlarında geniş bir şekilde yer almasını
Cumhuriyet gazetesine yönelik bir saldırı olarak değerlendirdi.
Akbal, şöyle yazdı: "Sormak gerekir 'Cumhuriyeti, çok sevmiştim'
adlı kitabın yazarına. Nasıl dayandın onca yıl, yazılarını İlhan
Selçuk'un yazmasına, onun yanında göreve yapmaya, sözünden
çıkmamaya?.. Koskoca adamdın, hiç sıkılmadın mı? Şimdi iç
birikintilerini dökerken geçmişteki kişiliğinden bir sıkıntı
duymuyor musun?"