Cumhuriyetin omurgası kırılmıştır
Abone olDSP Genel Başkanı Masum Türker, başörtülü milletvekillerinin Meclis’e girmesine ilişkin, “Cumhuriyetin omurgası kırılmıştır” dedi. <br/>Merh...
DSP Genel Başkanı Masum Türker, başörtülü milletvekillerinin
Meclis’e girmesine ilişkin, “Cumhuriyetin omurgası kırılmıştır”
dedi.
Merhum Bülent Ecevit, ölümünün 7. yıldönümünde DSP Genel Başkanı
Masum Türker ve partilileri tarafından İzmir Fuar Açık Hava
Tiyatrosu’nda törenle anıldı. Tören, merhum Ecevit’in hayatını
içeren slayt gösterimi ile başladı. Törene, MHP ve SP İzmir İl
Teşkilatı tarafından çelenk gönderildiği görüldü.
PARTİ TEŞKİLATINDA BAŞÖRTÜLÜLER ÇALIŞTI
Anma töreninde konuşan DSP Genel Başkanı Masum Türker, Meclis’te
başörtülü vekil döneminin başlamasına karşın siyasi partilerin
tutumunu eleştirdi. Söz konusu durum karşısında merhum Bülent
Ecevit’in parlamentoda yalnız bırakıldığını söyleyen Türker; şöyle
konuştu: “Bir hukuki düzenleme olmadı. Bir yasama organizasyonu
olmayan süreçte parlamentoya başı örtülü arkadaşlar girerken iki
şeyi yaşadık. Parlamentoda Ecevit’e kimse tarafından sahip
çıkılmadığını gördük. Ecevit, yerden yere vuruldu. Arınç, sözünü
geri almalıdır. Ecevit’e yalnız DSP’liler destek oldu.”
Ecevit’in başörtüsüne karşı olmadığını ve geçmişten bu yana
başörtülü vekillerin parti teşkilatında görev yaptığını ve yapmaya
devam ettiğini hatırlatan Türker, yakın zamanda başörtüsünün
devletin çeşitli kadrolarında zorunlu hale getirilebileceğini öne
sürdü.
Ecevit’in hiçbir zaman başörtülülere karşı olmadığını anlatan
Türker, şöyle konuştu: “Partimizde ilçe başkanlığı vardı o
zamanlar. Bugün de var. Ecevit’in karşı çıktığı şey, bir uzlaşma
olmadan başörtüsünü bahane edip devlete meydan okuyup, yarın öbür
gün Cumhuriyete karşı çıkmaktı. 29 Ekim’den iki gün sonra,
Cumhuriyetin omurgası kırılmıştır. Kimse kırılmasın. Ama o gün
partili kadın arkadaşlarımıza sevgi ve saygımı belirtiyorum.
Onların o günkü duruşuna karşı çıkacak bir arkadaş çıkmadı. Sen
hiçbir yasal düzenleme yapmayacaksın. Alt yapı organize
etmeyeceksin, kanun olmadan bir kere delinmekten bir şey olmaz
diyeceksin, başörtülü niye olmasın? diye sorulacak ve bir süre
sonra herkesin baş örtülü olmasını isteyeceksin. Hatta bazı başı
açık kapalı kadınların kocaları evlerinde yalvaracak başını kapat
diye. Devlette ise, bazı birimlere seçilebilmek için karısının
başörtülü olması aranacak. Kocalar evde yalvararak ya da şiddete
başvurarak karılanının başlarını örtmesini isteyecek.”
“ARINÇ’IN AÇIKLAMALARI DSP’LİLERİ TEHDİTTİR”
Türker, başörtülü vekillerin meclis kapılarını aralamasının
ardından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, merhum Ecevit’e
yönelik bir takım açıklamalarda bulunduğunu ve söz konusu
söylemlerden dolayı Arınç’ın özür dilemesi gerektiğini ifade etti.
Buradan ’hodri meydan’ dediğini anlatan Türker, şöyle konuştu:
"Davetiye gönderiyorum, istediği kanalda, Ecevit’in o günkü
söylediği sözleri özür dileyen kadar da onun yakasından
düşmeyeceğim.’ Ecevit artık bizle’ diyenler, onun kullandığı
sözleri konuşmalarında kullananlar o gün Ecevit’e meydan okurken
salonda değildi. Bugün konuştuğumuz eksikliğini hissettiğimiz
Ecevit’i parlamentoda savunacak birisinin olmadığı için bu sözleri
söylüyorum. Bülent Ecevit’in fikirleri tehdit edildi. Arınç’ın
konuşması tehditti. Kime? Sizlere, Ecevit’i içinde hissedenlereydi.
‘Bakın böyle yapanlar Parlamento dışında kalırlar diye bir
tehdittir.’"
Arınç’ın TRT ve AA’dan sorumlu olduğunu anlatan Türker, sözlerini
şöyle tamamladı: "Oturalım baş başa. Merve Kavakçı’nın durumunu
alkışlayanlardan biri olarak oturacağım. Dinimi de konuşacağız,
meselelerin arka perdesini de konuşacağız.”
(İHA)