Cumhuriyet polemiği tırmanıyor
Abone olHasan Cemal'in kitabı ile başlayan Doğan Grubu ile Cumhuriyet gazetesi yazarı arasında süren polemiğe Hürriyet'in tepe ismi Ertuğrul Özkök te karıştı!
Özkök " başlıklı yazısında usta gazeteciye yanıt verdi!
Yazı : Ertuğrul ÖZKÖK
www.hurriyet.com.tr
BU konuda İlhan Abi ile bir polemiğe girmek istemezdim.
Yazdıklarını hem çoğulculuğa, hem mesleğe hem de bizzat İlhan
Selçuk’un şahsına olan saygım nedeniyle sadece okumakla yetinmek
niyetindeydim.
Bu bir zorunluluk da değildi.
Bütün samimiyetimle içimden böyle geldiği için.
* * *
Üstelik bu konuda çok da rahatım.
Hasan Cemal’in kitabına ilk tepkiyi veren yazar da benim.
Çünkü bu kitabı sevmedim.
Hasan Cemal’i ne kadar seviyor, düşüncelerinin çoğunu paylaşıyor,
bir zamanlar yaptığı Cumhuriyet Gazetesi’ni ne kadar beğeniyor
isem, kitabı da o kadar beğenmedim.
Ama gazeteci yanım da kamuoyunda bu kadar yankı uyandıran bir
kitaba ilgisiz kalamazdı.
Tıpkı bir zamanlar Fransa’da Le Monde’un iki yazarının yazdığı
kitabın uyandırdığı yankı gibi.
Ama bugün geriye baktığım zaman, keşke hepimiz aynı anda aynı
gazetecilik iştahını duymasaydık diye düşünmüyor da değilim.
Sonunda hiç kastımız olmadığı halde, İlhan Abi’ye güzel bir pas
attık.
Cumhuriyet de bu sayede üç beş bin tiraj aldı.
Emin olsun ki, Cumhuriyet’in aldığı her tiraj sadece hoşumuza
gider.
O nedenle Aydın Bey’e yazdığı ilk yazının bir cümlesi gazeteci
olarak içime çok dokunduğu halde ağzımı kapadım, tepkimi boş
odalara haykırdım.
Ta ki dünkü yazının girişindeki o üstü örtülü suçlamaya kadar.
İşte bu noktada artık sessiz kalamazdım.
Çünkü İlhan Abi, bu işin rantını toplarken kantarın topunu kaçırdı
ve demokrasinin tapulu arsasına kaçak inşaat yapmaya kalktı.
İlhan Selçuk bize, niye ‘Zaman’ Gazetesi’ni dağıtıyorsunuz diye
soruyor.
Hayret, bugüne kadar bazı terör örgütlerinin yayın organlarından
‘Bizi niye dağıtmıyorsunuz’ diye eleştiri almıştık ama, doğrusu
kanunsuz bir işe girmemiş, teröre karışmamış bir yayın organını
niye dağıtıyorsunuz diye bir eleştiri almamıştık.
Demek ki kaderde bunu, yıllarca düşünce özgürlüğü mücadelesi vermiş
bir gazetenin en kıdemli yazarından almak varmış.
* * *
Evet, Yaysat Zaman Gazetesi’ni dağıtıyor.
Geçmişte Yeni Şafak’ı da dağıttı.
Vakit’i de.
Bu son ikisini şimdi Cumhuriyet’i dağıtan Turgay Ciner’e ait BBD
dağıtıyor.
Sakın, biz dağıtmaktan vazgeçtiğimiz için oraya gittiler
sanmayın.
Tamamen kendi istekleri ile ayrıldılar.
Merak ediyorum, acaba İlhan Abi, Cumhuriyet’i dağıtan BBD’nin
sahibine de aynı eleştiriyi yaptı mı?
Bunu herkesten beklerdim de, solun en meşakkatli yıllarını yaşamış,
iktidarların baskılarına, engellemelerine maruz kalmış bir insanın
kaleminden beklemezdim.
Yani 21. yüzyılın başında ‘Bizim düşüncemizi dağıtın,
karşısındakini engelleyin’ diye mi düşüneceğiz?
İşte buna sessiz kalamadım.
* * *
Madem konu açıldı, içimde kalan, boş odalara haykırdığım o ilk
itirazımı da araya sıkıştırayım.
İlhan Abi ilk yazısında Aydın Bey’e ‘Gazetenizi basılmadan
okumadınız mı’ diye soruyordu.
Sizce bu soru çok tuhaf değil mi?
Aydın Bey, İlhan Selçuk’a yazdığı cevapta, ‘Hayır, okumadım’
diyor.
Doğrusu bu cevabı okuyunca kafam iyice karıştı.
İlhan Selçuk’un sorduğu soru bir eleştiri mi, yoksa Aydın Bey’e bir
övgü mü?
‘İlhan Abi Aydın Bey’i sever. O nedenle bunu övgü olarak yazmıştır’
diye düşündüm.
İlhan Abi aynı soruyu bana sorsaydı, ben de şu cevabı verirdim.
‘Hayır, bu mülakatı yayınlarken Aydın Bey’e sormadık.’
Sormadık, çünkü aklımıza böyle bir şey gelmedi.
Ama İlhan Abi’nin bu keçiboynuzundan bu kadar bal çıkaracağını
tahmin etseydik, doğrusu iki defa düşünürdük.
* * *
Ne yapalım, gazetecilik alışkanlığı.
Bazen acele işe şeytan karışıyor.
Şimdi ortaya atılan bu komplo teorilerine bakınca ben bile ‘Vay
canına. Meğer ne haince planlar yapmışız da haberimiz yokmuş’ diye
düşünüyorum.
Ama madem Cumhuriyet’e tiraj getiriyor, bu komplo teorilerine bir
tuğla da ben koyabilirim.
Mesela henüz işin ‘siyonizm’ boyutuna girmedi. Oysa Yalçın Küçük’ün
kitaplarına baksalar orada çok malzeme var.
O olmayınca da en başarılı komplo teorileri bile tatsız tuzsuz
kalıyor.
Yine de Cumhuriyet’teki bütün arkadaşlarıma gerçek samimi
sevgilerimi iletiyorum.