Cumhuriyet Gazetesi 81 yaşında
Abone ol81. yıl coşkusunu yaşayan gazete, doğum gününü sürmanşetten duyurdu. 8 ve 10. sayfalarını da gazetenin tarihine ayırdı.
Cumhuriyet Gazetesi, dün 81 yaşına girdi. Cumhuriyet Gazetesi,
dün 81 yaşına girdi. Gazete'nin Cağaloğlu'ndaki merkez binasında
yapılan kutlamaya Cumhuriyet çalışanlarının yanısıra okurlar da
katıldı. 81. yıl coşkusunu yaşayan gazete, bugün "doğum günü"nü
sürmanşetten duyurdu. 8 ve 10. sayfalarını gazetenin tarihine
ayırdı. Ayrıca Başyazı'da da Cumhuriyet'in yayın politikası bir kez
daha yazıldı. BAŞYAZI - CUMHURİYET 81'inci Yıl.. Bugün
Cumhuriyet'in 81'inci kuruluş yıldönümüdür; Yunus Nadi ' nin ve
Nadir Nadi 'nin anılarını gündeme getirmek için Cumhuriyet'i
Cumhuriyet yapan bu iki büyüğümüzden alıntılarla yazımızı süslemek
istiyoruz. 7 Mayıs 1924'te yayımlanan ilk sayımızda Yunus Nadi
şöyle diyor: ''Cumhuriyet'in siyasi programı, isminden belli olduğu
gibi, onu yayımlayanların da siyasi hayatları bellidir. Cumhuriyet
Türkiye'de büyük kavgalarla elde edilmiş bir tarihi sonuçtur. Biz
elde edilen bu amaç uğrunda fiilen çalışmış insanlarız. Memlekette
bu muzaffer ve galip fikrin çok kuvvetli taraftarları vardır. Bize
göre gazete, sahiplerinin değildir. Okuyucunun malıdır.'' Yunus
Nadi'nin daha ilk sayıda ne güçlü bir tanı yaptığı artık
kanıtlanmıştır; Cumhuriyet okurlarının malıdır; özellikle son on
yılda bu gerçek çok çarpıcı biçimde ortaya çıktı; okurlarımızın
yozlaşan medyaya karşı direnişleri olmasaydı, Cumhuriyet de basında
yaşanan kirli akıntıya kapılıp kimliğini yitirebilirdi. ** 7 Mayıs
1991'de bu köşede Başyazarımız Nadir Nadi'nin şu satırları
yayımlandı: ''Cumhuriyet bütün bir 20'nci Yüzyılı katederek 67'nci
yıldönümüne ulaşmıştır, her yeni yılımız taze bir başlangıcın ilk
günüdür.'' Cumhuriyet'in gerçek kuruluşunu da 1924'ten önceye
taşımak ve Yeni Gün'le başlatmak kimliğimizi saptamak bakımından
daha doğru bir yaklaşımdır. ''1910'da başlayan ve bir Jules Verne
romanı kadar düşsel sayılabilecek olağanüstü bir tarihe layık
olabilmek kolay mıdır?'' Nadir Nadi 7 Mayıs 1990'da da şöyle
demişti: '' Atatürk 'ü yitirdiğimiz 1938 yılından bu yana
Cumhuriyet daha güç koşullar altında çalışmak zorunda kalmış, zaman
zaman bir yalnızlığa bırakıldığı duygusuna kapılmış, ama, gerçek
demokrasi uğruna yürüttüğü görevinden bir an olsun şaşmamıştır.
(...) Bugün 66'ncı yılını tamamlayan Cumhuriyet, fikir ve kol
işçileriyle artık 3'üncü kuşağın eline geçmiştir, diyebiliriz.
Kuşaklar bundan böyle de birbirini izleyecek, gerçek demokrasiyi
ülkemizde güçlendirmek uğruna yüklendiği görevini Cumhuriyet, ilk
günün heyecanı içinde başarmaya gayret edecektir.'' ** 2004 yılının
7 Mayısı'nda Cumhuriyet yolunda yürüyor; kaçıncı kuşağın elinde
yayın yaşamını sürdürmektedir?.. Ne olursa olsun, bugünkü medya
koşullarında yine yalnızlık ortamında yaşarsa yaşasın, birinci
günden beri üstlendiği işlevi sürdürmektedir, sürdürecektir. İçinde
yaşadığımız koşullarda Cumhuriyet'in görevi büsbütün ağırlaşmıştır;
Batı'da çok uzun süre yaşanagelmiş 'Aydınlanma Devrimi' bizim
coğrafyamızda büsbütün zor koşullar altındaki bir hesaplaşmaya
dönüşmüştür. Düşünmeliyiz ki bugün irtica iktidara ağırlığını
koyarak laik Cumhuriyeti tehdit edecek bir düzeye tırmanmıştır;
demokrasi adına demokrasiyi baltalamak için elinden geleni ardına
koymamaktadır. ** Cumhuriyet 81'inci yıldönümünde bu acı gerçeği
dile getirirken 7 Mayıs 1924'te bu köşede açıklanan kararlılığını 7
Mayıs 2004'te bir kez daha vurgulamanın istencini okurlarıyla
paylaşmaktan mutludur.