Cumhurbaşkanlığı çantada keklik değil
Abone olBaşbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili AK Parti’nin adayının yapılan istişareler sonucunda belirleneceğini belirterek, " Cu...
Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili AK
Parti’nin adayının yapılan istişareler sonucunda belirleneceğini
belirterek, " Cumhurbaşkanlığı çantada keklik bir olay değil.
Millete gidilecek. Aday kim olursa olsun. Nihai kararı millet
verecek" dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, 2007 yılında Cumhuriyeti daha da güçlendirmek, milli
egemenliği ve demokrasiyi tahkim etmek için çok önemli bir anayasa
değişikliği yaptıklarını anımsattı. 2007 yılında yargının TBMM’nin
kararına müdahale ederek cumhurbaşkanlığı seçimlerini engellemek
istediğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, “TBMM’nin her kurum ve
iradenin üzerinde olduğunu 2007’de bir kez daha gösterdik. Buna CHP
karşı çıktı, MHP karşı çıktı, BDP karşı çıktı. AK Parti olarak
330’u yakalayarak millete gittik. Millet ne dedi? Yüzde 58 ile
anayasa paketinizi onaylıyorum dedi. Bu değişiklikle bugüne geldik.
Bir anayasa, yeni anayasa buyurun oturalım yapalım dedik. Biz 327
milletvekili Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda 3 kişi ile temsil
edildik. Öbür tarafta CHP’si MHP’si BDP’si hepsi 9 kişi ile
karşımızda temsil edildi. Ne oldu? Yeni anayasaya ‘evet’ dediler
mi? Orada da mızıkçılık yaptılar ve kaçıp gittiler. Niye? Onlar
hiçbir zaman inşa etmeye değil yıkmaya geldiler. Her zaman yıkmak.
Her zaman olumsuzluğun yanında negatif olmanın yanında yer aldılar.
Fakat bizler ne yaptık? Türkiye’de dedik ki artık cumhurbaşkanlığı
seçimleri bir gerilim fırsatı olmaktan, Türkiye’ye ağır bedeller
ödeten bir süreç olmaktan çıkacaktır dedik ve çıkardık. 20
milletvekili ya da siyasi partilerin göstereceği uygun her aday
milletin huzuruna çıkacak, milletten yetki alırsa cumhurbaşkanı
olabilecek” diye konuştu.
“CUMHURBAŞKANLIĞI ÇANTADA KEKLİK BİR OLAY DEĞİL”
Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili açıklamalarda da
bulunan Başbakan Erdoğan, AK Parti olarak Cumhurbaşkanlığı
seçimleri için istişareleri yoğun bir şekilde devam ettirdiklerini
ve AK Parti’nin bir istişare partisi olduğunu söyledi.
Erdoğan, AK Parti olarak her işlerini istişare ile yaptıklarının
altını çizerek, “Bugüne kadar bunu böyle yaptık böyle getirdik.
Geçen hafta milletvekilleri ile istişare toplantısı
gerçekleştirdik. Kanaatlerinizi aldık. Ardından genişletilmiş il
başkanları toplantısında istişareleri gerçekleştirdik, kanaatleri
aldık. Büyük kongre delegelerimizle kadın ve gençlik kollarımızla
bu hafta bir araya geliyoruz. Onların da kanaatini alacağız. Kanaat
önderleriyle görüşmelerimiz oluyor olacak. Cumhurbaşkanı ile bu
konuyu konuşacağız. MHP’nin Genel Başkanı bu işe iki kişi karar
veremez diyor. Sen mi vereceksin kararı ya? Biz bu kadar geniş
kapsamlı bir istişareyi yapıyoruz, tabi bu arada da
cumhurbaşkanımızla böyle bir konuyu açık net değerlendiririz. Ondan
sonra bunun kararını kim verecek millet verecek. Bu kadar siyasetin
acemisi, bir çırak bu. Bu işlerden anlamıyor. Nihai kararı verecek
olan millettir. Cumhurbaşkanlığı bu noktada çantada keklik bir olay
değil. Millete gidilecek. Aday kim olursa olsun. Nihai kararı
millet verecek. Nedir bu telaşınız o zaman” ifadelerini
kullandı.
“DÜŞMAN BİLE BU ŞEREFSİZLİĞİ YAPMAZ”
30 Mart yerel seçimlerin ardından CHP’nin kendi içerisinde bir
tartışma yaşandığını aktaran Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle
devam etti:
“Bakıyorsun öbür tarafta CHP’nin genel müdürü, o da tutuşmuş. Şimdi
kendi içlerinde bir araya girdiler. Pensilvanya ile neden bir araya
geldiniz neden şöyle oldu böyle oldu. Bunu görmediniz mi ya olacak
olan buydu. Bunlar kime yar oldu ki size yar olacaktı? Tek ceketle
yola çıktı, şu anda binlerce dava açıyor. Bunun sadece sen harç
ücretini nereden buluyorsun. Tek ceketin vardı herhalde şimdi şimdi
ceketsiz kalmış vaziyette. Dava üstüne davalar açıyor. Tazminat
davaları. Herhalde buralardan ciddi bir rakam toplayacak, bu
rakamlarla da herhalde inşaatın kalan kısımlarını tamamlayacaktır.
Böyle bir durum var. Şu dönem içerisinde yargının tüm kurumları
içerisinde olanlar yapılanlar ortadadır. Adana olayı ortadadır.
Hala utanmadan sıkılmadan yazdıkları çizdikleri ortadadır. Neyi
yazıyorsun, neyi çiziyorsun? Sen bu ülkenin başbakanını
dinleyeceksin, dışişleri bakanın dinleyeceksin bakanların kendi
aralarında yaptıkları konuşmaları dinleyeceksin bunu da
kalkacaksınız kendiniz dinleteceksiniz. Utanmadan sıkılmadan belge
diyeceksin. Ne belgesi, işte belge ne belgesi… Yani kalkıp da şunu
söyleyemiyorlar. Bu ülkenin başbakanı nasıl dinlenir diyemiyorlar.
Bakanların kendi aralarındaki konuşmalar dinlenemez diyemiyorlar.
Adeta devletin kurumlarını kendilerinin dinleme seanslarının
yapıldığı yerler haline getirdiler. Bunları savunacak kadar
alçaklar. Bunun savunulur yanı var mı ya? Bunu savunulur bir yanı
var mı ya? Utanmadan sıkılmadan köşelerinizden kapmışsınız bir
kalem oralardan yazıyorsunuz. Neyi yazıyorsunuz? Sizin adalet
anlayışınız bu mu. İnsanların mahremine girdiniz. Sizin din
anlayışınız bu mu. Bu denli bu işin maalesef değerli kardeşlerim şu
anda istikameti kaybolmuş ve istikametini kaybetmiş olan bu takım
şimdi elinden geldiğince artık son çırpınışlarını oynuyor. Biz bu
işin altyapısını zeminini oluşturuyoruz. Gereği neyse yapacağız.
Bunun için bütün milletvekillerime A’dan Z’ye görev düşüyor. Siz
milletin vekilisiniz. Bu millet yüzde 45,5’la meydanlarda ne dedi.
Biz bunların yolsuzluk yaftalarına inanmıyoruz. Ama sizden birşey
bekliyoruz. Bu iftirayı atanları bu müfterileri sizler gereken
cezayı bunlara vermeniz lazım diyor. Bunların elinde hep söyledim,
şantaj kasetleri var. Bu devletin en tepesinden en aşağısına kadar
cumhurbaşkanının da şantaj kaseti bunlarda var, benim de vardı,
genelkurmay başkanının da. Ben diyorum ki benimle ilgisi varsa
çıkın açıklayın diyorum. Açıklamazsanız namertsiniz diyorum.
Şahsımla alakalı aradıklarını bulamadılar, bulamayacaklar. Benim
bakanlarımla yaptığım görüşmeleri ancak verebildiler, veya eşimle
çocuğumla yaptıklarımı verebildiler. Veremeyecekler.
Bulamayacaklar. Çünkü bunlarda o şeref yok. Geçenlerde de söyledim
ya, düşman bile bu şerefsizliği yapmaz. Onlar bunu yaptılar.”
“BU DEVLETİ BU HAŞHAŞİLERDEN TEMİZLEYECEĞİZ”
Erdoğan; “Bizim bu noktada aldığımız terbiye farklıdır.
Biliyorsunuz Hz. Ali düşmanı öldürmek için yatırıyor. Tam boynunu
vuracak düşmanı ona tükürüyor. Tükürdüğü anda Hz. Ali onu
öldürmekten vazgeçiyor. Şu ana kadar senin inancımın gereği için
öldürecektim ama şimdi buna nefsim karışır diye seni öldürmekten
vazgeçiyorum. Tablo bu. Ama bunlar bunu göremiyorlar. Ve
vicdansızca hareket ettiler. Ve şimdi de farklı gayretlerin
içerisindeler. Ama biz de AK Parti olarak elimizden geleni yapacak
ve bu devleti bu haşhaşilerden temizleyeceğiz” dedi.
“İSTİŞARELER SONUNDA ADAYIMIZI AÇIKLAYACAĞIZ”
İstişarelerin neticesinin ardından Cumhurbaşkanı adayını
açıklayacaklarını sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan, “Bütün bu
istişareler neticesinde adayımızı açıklayacak, yolumuza kararlı
şekilde devam edeceğiz. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin de sonraki
sürecin de Türkiye için kayıp zamanlar olmaması için çok büyük
hassasiyet içerisindeyiz. 2023 hedefleri toplumun üzerinde ittifak
ettiği hedeflerdir. İsimler değişse bile bu hedefler baki kalacak.
Seçim öncesi ve sonrası için Türkiye’de belirsizlik, kaos
bekleyenler hiç kuşkunuz olmasın hayal kırıklığı yaşayacaklar. Biz
isimlerle değil ilkelerle hareket eden bir partiyiz. AK Parti
geleceğe ilerleyecek, fitne ve nifakı yanına yaklaştırmadan,
yılmadan ve yıkılmadan dava taşını gediğine taşımaya devam
edecektir. Aday belileme süreci ne şekilde tecelli ederse etsin
bundan Türkiye kazanacak milletimiz kazanacaktır” şeklinde
konuştu.
(İHA)