Cumhurbaşkanı Gül'e kızdıracak benzetme!
Abone olCumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü öyle bir isme benzetti ki AK Partili vekiller buna çok kızacak.
İNTERNETHABER.COM -Emre Aköz
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kulak sorununu bahane ederek işine
gelmeyenleri duymama eğiliminde olduğunu iddia ederek, AK Parti'nin
sık sık politikalarını eleştirdiği İsmet İnönü'ye
benzetti.
Sabah gazetesi yazarı Emre Aköz, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül
ile Litvanya gezisinde yaşadığı bir anıyı anlattı. Aköz'ün yaptığı
bu benzetme İnönü karşıtı muhafazakarları çok
kızdıracak.
Aköz, Litvanya gezisinde yanında bulunduğu Abdullah Gül'ün
sorduğu soruyu duymamasını kulak rahatızlığını bahane ederek
duymazlıktan gelme tavrı olduğunu ima etti.
Yazısında İsmet İnönü'nün de kulak rahatsızlığı olduğundan
ağır işittiğini ancak bu durumu İnönü'nün avantaja çevirdiğinden
bahseden Aköz, Gül'ün de bu taktiği uyguladığını
anlattı.
İşte Aköz'ün yazısından bir bölüm:
İsmet Paşa Taktiği mi?: Topçu kökenli İsmet İnönü'nün kulakları
ağır işitirdi. Ama zeki ve temkinli bir siyasetçi olan Paşa,
bu arızayı avantaja dönüştürmüştü. Gerçekten duyamadı mı,
yoksa duymazdan mı geliyor; anlamak kolay
değildi. Biliyorsunuz Abdullah Gül de kulak rahatsızlığı
geçirdi. Bir süre duyma sorunu oldu ama sonra iyileşti. Ancak
benim izlenimime göre o da İsmet Paşa taktiğini uyguluyor.
Nereden çıkardın, derseniz...
Gül'e kışkırtıcı bir soru iletildi: "Kürt barışı sağlanırsa
Cumhurbaşkanlığı forsundaki yıldızlar ne olacak? Tarihte
kurulmuş 16 Türk devletini temsil eden yıldızlar kaldırılacak
mı?" Gül buna münasip bir cevap verdi; zarif bir vücut çalımıyla
işi bitirdi. Basın toplantısının sonunda yanına gidip
sordum:
"Efendim illa da yıldızları azaltmak gerekmez ki... Tarihte
kurulmuş olan diyelim ki bir Kürt devleti, 17'nci yıldız
olarak eklenemez mi?"
Bu çifte kavrulmuş soru karşısında Gül bir şey demedi. Duyup
duymadığını da hiç ama hiç belli etmedi. Gülümseyerek
fotoğrafımızı çeken kameramana doğru baktı...
İşte İsmet Paşa taktiği ile karşı karşıya olabileceğimizi o an
düşündüm. Belki de yanılıyorum.
(Not: Fotoğrafçı arkadaşlar hâlâ o "ikili" fotoğrafı
göndermedi. Acaba neden?)