Cumhurbaşkanı Gül'den tarihi çağrı!
Abone olCumhurbaşkanı Abdullah Gül, Köşk'teki resepsiyonda konuştu, açlık grevlerinin sona erdirilmesini istedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ilklerin yaşandığı Köşk'teki
resepsiyonda konuştu. Ankara'da yaşanan olayların bir kez daha
yaşanmaması temennisinde bulunan Gül, cezaevlerinde bazı tutuklu ve
hükümlülerin "ana dilde eğitim" ve "Öcalan'a özgürlük" sloganıyla
başlattıkları açlık grevlerinin sona erdirilmesini
istedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankaya Köşkü'nde verdiği 29 Ekim
Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda gazetecilerin gündeme ilişkin
sorularını yanıtladı.
Gül, Birinci Meclis önünde yaşanan olaylarla ilgili soruya,
''Gördüğüm kadarıyla yine bazı üzücü şeyler oldu. Ümit ederim ki
bundan sonra bunlar olmaz. Çünkü bayram. Herkes nasıl istiyorsa
bayramı kutlayacak. Yani genel kuralları bozmadan, kimseyi rahatsız
etmeden herkes bayramını kutlasın'' yanıtını verdi.
AÇLIK GREVLERİ
Cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine ilişkin bir soruya
karşılık Gül, ''Tabii ki bu konu
ciddi bir
konu. Türkiye'nin önemli meselesi, bir taraftan terör bir taraftan
Kürt meselesi bir taraftan kendi coğrafyamızda cereyan eden
olaylar. Bunlar çok ciddi meseleler, bunlara çok kapsamlı yaklaşmak
gerekir'' ifadesini kullandı.
Gül, sözlerine şöyle devam etti:
''Yani bunun altını özellikle çizmek isterim. Özellikle bu
Kürt meselesi, terör çerçevesinde, bunlara çok kapsamlı bakmak
lazım ve bunların arkasını tabiri caizse gergef işler gibi işleyip
muhakkak olumlu sonuca ulaşmak gerekir. Bu açlık
grevlerinin bir an önce bitmesi için ben de çağrıda bulunmak
isterim herkese. Çünkü bunların katkısı olmuyor. Ayrıca bunlar
derinleştiriyor problemleri. O bakımdan Adalet Bakanı'nın
çalışmalarını doğrusu çok takdir ediyorum. Daha da gayretli. Bu
konuda Adalet Bakanı gerçekten duyarlı bir isim. Gördüğüm kadarıyla
hükümet de elinden geleni yapmaya çalıyor. Türkiye'de eskiden bu
acılar yaşanmıştı biliyorsunuz, hoş olmayan neticeler de vermişti
üzüldüğümüz. Bunlara fırsat vermemek gerekir.
Bugün Türkiye'de her şey konuşulabiliyor, bu çok önemli. Eğer
konuşma özgürlüğü olmasaydı, ifade özgürlüğü olmasaydı insanlar
başka yollara başvurabilirlerdi. Yani o tip şeyleri gerekçe edecek
şeyler yok Türkiye'de. En aykırı fikir, en aykırı düşünce, en
aykırı talep bile konuşulabiliyor, şiddet olmazsa. Bu çok önemli
bir şey, bunun olduğu yerde her şey konuşarak, ikna ederek, varsa
bazılarının korku ve şüpheleri onları gidererek ancak bu büyük
problemler çözülebilir. Bu bakımdan ben de bir an önce bu
cezaevlerindeki açlık grevinde olanlara bu işe son vermeleri
çağrısında bulunuyorum.''