Cumhurbaşkanı Gül'den flaş açıklama
Abone olCumhurbaşkanı Abdullah Gül gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Gezi Parkı eylemlerinin
oluşturulan Türkiye imajına zarar getirdiğini, iş dünyası ile
yaptığı görüşmelerinde yatırımcıların tereddütler yaşadığını
söyledi.
Üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selim isminin verilmesi hakkında da
konuşan Gül, yeni büyük bir projede Pir Sultan Abdal ya da Hacı
Bektaş isminin kullanabileceğini açıkladı.
Gül 10 senede yaratılan imajın bir haftada yıkılabildiğini
belirterek Türkiye'ye haksızlık edilmemesi uyarısında bulundu.
Çankaya Köşkü'nde Büyük Selçuklu Mirası projesinin tanıtım
töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül şunları
söyledi:
-Sokaklardaki gösterilerin muhakkak bitmesi gerektiğine
inanıyorum. Kimse farkında değil. Sıcak olunca, sıcağı sıcağına
kimse farketmiyor ama ben konuşuyorum iş dünyası ile. Dışarıdan
büyük tereddütler olmaya başladı. Özellikle yatırımcıların.
Nihayetinde bunlar hepimizin çıkarına olan şeyler. Türkiye'de büyük
yatırımlar söz konusu olursa bunlar Türkiye'nin, herkesin işine
yarayan şeyler. Onun için bunları sarsmamak gerekir
-Bunun ötesinde sokaklardaki geceleri falan olan şeyler
bunların bitmesi lazım artık. Bunlar nihayetinde huzuru kaçırmaya
başlar. Kimse fark etmiyor ama bunların ekonomiye de zararı oldu.
İlk gün de söyledim. Hepimizin didinerek oluşturduğu büyük bir
Türkiye imajı var ortada. Bu Türkiye imajını hepimizin her yanı ile
koruması lazım
-Daha suhuletle devam ettirmek gerekir, bütün bu konudaki
çalışmaları. Karşılıklı düşünceleri. Bunun da yolu belli. Önemli
olan parkla ilgili oradaki başlayan itirazların dinlenmesi çok
önemliydi. Bir diyaloğun kurulması çok önemliydi. Çok geniş bir
şekilde de gördünüz. Toplandı, yapıldı, dinlendi. Ondan sonra
nihayette oradaki bütün bu çalışmalar, yapılacak, yapılması
düşünülen projeler bu noktada askıya alınmış oldu. Mesajların
dikkate alındığı gözüküyor. Bununla ilgili önümüzde belli ki, uzun
bir süre var. Dolayısıyla şimdi artık bununla ilgili herkes
düşüncesini meşru bir şekilde söylemesi gerekir. O noktaya işler
girdi
-Tarihte de doğrusu söylenen şeylerin tartışmalı olduğunu görürüz,
tarihe, geçmişe baktığımızda. Yaşadığımız gün bile tartışmalı iken,
geçmişi konuşurken, tartışmalı konular vardır. Ama böyle bir madem
ki vatandaşlarımızın bazılarında, hassasiyet var hassasiyet oldu,
önemli bir projeye bir sürü projeler yapılıyor, o projelerden
birisine Hacı Bektaş-ı Veli ismi verilebilir. Bunlar, büyük
insanlardır, bu şekilde biz hepimizin doğrusu kaynaşmasını
sağlamamız gerekir
"Eğer sosyal medya üzerinde çok yanlış mesajlar, kasıtlı
veriliyorsa, diyelim ki 'Ben şimdi gördüm. Önümde 10
tane insan öldü' diye birisi böyle bir mesajı yalan
bir şekilde vererek bir kışkırtmacılık yapsa; bunu kim için, hangi
taraf olursa, ne için olursa olsun, neticede böyle bir şeyin halk
içinde çok büyük paniklere sebep olacağı için buna muhakkak müsaade
etmemek gerekir. Nasıl bir gazetede bunu yapmazsanız, orada
yapılmaması gerekir"
"Avrupa hukukunun bizim beraber olmaya çalıştığımız, gelişmiş
demokrasilerdeki hukukun asla gerisine düşmemesi gerekir.
Kriterimiz, bu konudaki standartlarımız, demokratik hukuk
standartlarımız, hala birçok reformlar hala birçok yapıyoruz.
Yapmaya eminim ki, tekrar başlanacaktır. Başlanması da gerektiğine
inanıyorum. Reform sürecini, hiçbir zaman bu ivmeyi kaybetmemiz
lazım. Kaybedersek, biz kendimiz bizi zayıflatırız. Her alanda,
ekonomide de siyasi hayatta da hukukta da reform sürecini canlı
tutmamız gerekir"
İMAJ YAPMAK İÇİN 10 SENE UĞRAŞIP BİR
HAFTADA YIKARSINIZ
"Şimdi hepimiz bir Türkiye olarak, bu olaylarla ilgili sarsıntı
geçirdik. Hepimizin alacağı dersler var. Herkesin alacağı muhakkak
ki dersler var. Şimdi artık hemen toparlanmamız lazım. Yoksa kendi
kendimize zarar vermeye başlarız. Kolay değil. İmaj yapmak için 10
sene uğraşırsınız ama onu bir haftada yıkarsınız. Onun için bu çok
önemli. Türkiye'ye de hiç haksızlık etmemeniz gerekir. Noksanlar
olabilir, eksikler olabilir. Bunlar başka şeyler. Bunların hepsi
düzeltilebilir. İnsanlar tabii ki, bir itirazı varsa, geçenlerde
söylediğim gibi, barışçıl bir şekilde, şiddete hiç başvurmadan bu
itirazlar dile getirilebilir, getirilmesi de gerekir. Ama şiddete
başvurmadan. Şiddet eğer olursa, varsa haklı bir itiraz, o da
haksız duruma geçer"