Cumhurbaşkanı Gül ve Acun Ilıcalı gibi...
Abone olAtletico Madrid’in yıldız ismi Arda Turan, en çok Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le Acun Ilıcalı’nın İngilizcesini beğendiğini söyleyerek, “Türk...
Atletico Madrid’in yıldız ismi Arda Turan, en çok Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül’le Acun Ilıcalı’nın İngilizcesini beğendiğini
söyleyerek, “Türk gibi konuşuyorlar. Kasmıyorlar. Karşındakine
derdini anlatabiliyorsan yeter. Türk aksanı gayet iyi bence”
dedi.
"2017’YE KADAR KONTRATIM VAR”
Atletico Madrid’de oynayan futbolcuların adının transfer
dedikoduları ile ilgili konuşan Arda Turan, 2017’ye kadar Madrid
ekibinde kontratı olduğunu dile getirdi. Turan, “Ekstra bir durum
yok. Takım olarak çok başarılı bir yıl geçirmişiz. 2-3 senedir
Avrupa’nın en iyileri arasında gösteriliyoruz. Oyunculara teklif
yağması çok normal. Burada çok mutluyum. 2-3 senedir kendimi çok
iyi hissediyorum. Benim için mutluluk her şeyden önce gelir” diye
konuştu.
“YADIRGANACAK, KÜÇÜMSENECEK BİR DURUM DEĞİL”
Arda, Atletico Madrid’den emekli olabileceğini de ifade ederek,
“Lig Şampiyonu olmuş, Şampiyonlar Ligi kupasını da finalde kaçırmış
bir takımdan bahsediyoruz. Burada emekli olmak da düşünülebilir. Bu
da bir tercih. Yadırganacak, küçümsenecek bir durum değil”
vurgusunu yaptı.
“SURE DE DİNLERİM DUA DA”
Maça çıkmadan önce konçunu kesip, beyaz çorap giydiğini sözlerine
ekleyen Arda Turan, “Maça çıkmadan, çok fazla Barış Manço dinlerim.
Hele ‘Gibi Gibi’sini defalarca. Barış Manço’nun insanı hem
yükselten, hem düşüren çok güzel şarkıları var. Arada kalmamam
lazım. Ahmet Kaya var, en çok ‘Ayrılığın Hediyesi’ni çok severim.
Dibe vurmak da iyidir maç öncesi. Sinirliyken, üzgünken daha iyi
oynadığım oluyor. Sure de dinlerim dua da. Tabii genelde Yasin
suresi dinliyorum. 11 dakika 32 saniye. 15 dakikalık ısınmamı Yasin
suresiyle yapıyorum. Benim için çok önemli, çok özel bir alan”
açıklamalarında bulundu.
“BARCELONA KARŞISINDA DA CHELSEA MAÇINDA DA ERKEK GİBİ OYNADIK”
Arda Turan, Barcelona maçında sakatlandıktan sonra Diego
Simeone’nin omzunda ağlamasını şu şekilde anlattı:
“ Böyle büyük maçlarda ilk 20 dakika çok önemlidir. Erken gol
yiyebilirdik, maçın seyri değişebilirdi. Yemedik çok şükür. Ben de
böyle avutuyorum kendimi! Sonuçta insanların PlayStation’da ‘en
hızlı takım’ diye aldığı bir takımdan bahsediyoruz. Ve kendi
sahalarında. Ve onların 100 bin kişilik taraftar ordusunun önünde.
Kolay değil. Her şeyi erkek gibi yaptık. Hep erkek gibi. Barcelona
karşısında da Chelsea maçında da. Hep mücadeleci, hep erkek.”
“BÜTÜN SEZON HİSSETTİM ASLINDA AYAKTA ALKIŞLANDIĞIMI”
Şampiyonlar Ligi’nde karşılaştıkları Chelsea maçında attığı golden
sonra kendisini ayakta alkışlayan rakip takım taraftarlarının
hatırlatılması üzerine Atleticolu yıldız Arda Turan, “Bütün sezon
hissettim aslında ayakta alkışlandığımı. Özel hissettirilmek
önemli. Kendin için de ailen ve milletin için de. Dediğim gibi;
sonuca değil mutlu olup olmadığıma bakarım. Ve ben oyunu oynamayı
çok seviyorum” diye konuştu.
Turan, İspanya’nın Dünya Kupası performası hakında şuı şekilde
konuştu:
“Tıkır tıkır işleyen bir futbol sistemleri var. Biraz doymuşluk
biraz da yavaş oynamaya bağlı problemleri var. Topa sahip olma
konusunda çok becerikliler. Biraz hızlansalar her şey değişirdi.
Orada çok arkadaşım vardı. Başarılı olmalarını çok isterdim.”
“TEK BOŞ ZAMANIM AKŞAMÜSTÜ”
Atletico Madrid’in yıldız futbolcusu Arda Turan, Madrid’de günlük
yaşamını ise şu sıralama ile anlattı:
“9 gibi kalkıyorum. Genelde evde kahvaltı ediyorum. Peynir, ekmek,
portakal suyu, taze meyve ve mısır gevreği yiyorum. Antrenman
10.30’da başlıyor; 1-1,5 saat sürüyor. Sonrası haftanın
röportajları, çekimleriyle geçiyor. Öğle yemeği için eve dönüyorum.
Mesafe 10 dakika. Sebze yiyorum, yanında da mutlaka yoğurt. Her gün
2-2,5 saat öğle uykum var.
Tek boş zamanım akşamüstü. İki köpeğim Bayram ve Paşa’yı yürüyüşe
çıkarıyorum. Akşam yemeğe çıkıyorum. Mesela El Torado’ya gider
balık yerim.”
“EVİMDEKİ TÜRK ABLA, HALA TÜRK YEMEKLERİ YAPAR”
Arda, İspanya’ya gittiğinden bugüne hayatında değişen şeylerin
sorulması üzerine pek değişen bir şey olmadığını ifade ederek,
“Evimdeki Türk abla, hala Türk yemekleri yapar, onları yerim.
Haftanın üç günü sokağa çıkıyoruz, en güzel restoranlarda yiyoruz
tabii. Ama Türk yemekleri hem daha lezzetli hem diyetimize daha
uygun. Vazgeçilecek, değiştirilecek şeyler yemekler, kıyafetler
değil” dedi.
“AYNI HOŞGÖRÜYÜ KENDİ İNSANINA NEDEN GÖSTERMİYORSUN? “
Arda Turan ayrıca iyi bir yabancı dil konuşmak istediğini ve ilk
tercihlerinin de İngilizce ile İspanyolca olduğunu belirterek,
“Dersler alıyorum, kitaplar okuyorum. Türkiye’de İngilizce bir
kelimeyi yanlış söylüyorsun, hemen dalga geçiyorlar. Sanki herkes
Oxford’dan mezun. Yabancılar kırık dökük iki kelime Türkçe
konuşunca bayılıyorsun, “Ay ne kadar tatlı” diyorsun. Aynı
hoşgörüyü kendi insanına neden göstermiyorsun?
Arda, en çok Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le Acun Abi Ilıcalı’nın
İngilizcesini beğendiğini söyleyerek, “Türk gibi konuşuyorlar.
Kasmıyorlar. Karşındakine derdini anlatabiliyorsan yeter. Türk
aksanı gayet iyi bence” diye konuştu.
“NE ZAMAN TATİL YAPIP NASIL MUTLU OLACAĞIMI ÇOK İYİ BİLİRİM”
İstediği yerde tatil yaptığını dile getiren Arda Turan, “Miami, New
York, San Antonio’daydı tüm takım. Beraber NBA finallerini izledik.
Bunları anlatmaya, göstermeye gerek yok ki. Ondan önce İspanya’da
da tatil yaptım Yunanistan’da da. Çok merak etmesinler. Nerede
kimlerle, ne zaman tatil yapıp nasıl mutlu olacağımı çok iyi
bilirim. O işi bıraksınlar. Dünyanın her yerinde eğlenip istediğim
köşesinde denize giriyorum Allah’a çok şükür” sözlerine
değindi.
“EN BÜYÜK PROFESYONELLİĞİM İÇİMDEKİ AMATÖR RUH”
‘Fenerbahçe oynar mısın?’ sorusu üzerine Arda şu şekilde cevap
verdi:
“En büyük profesyonelliğim içimdeki amatör ruh. Onu kaybedersem ben
ben olamam. Ben Arda’yım; karakterim konusunda değişmem. Atletico
Madrid’in kontratlı bir futbolcusu olarak Galatasaray ile
Fenerbahçe arasında bir seçim veya yorum yapmak, kulübüme
saygısızlık olur.”
“YÜZDE 90 KAZANIRIZ”
Arda, Play Station’u bırakalı 3 yıl olduğunu hatırlatarak, “Önemli
derbiler, tartışmalar başladı. Fazla iyiydim, bıraktım. Şimdi
buradan bir şey diyeceğim, Acun abinin medya gücü arttı, bana daha
çok karşılık verecek. O yüzden susayım. Eskiden röportajlar
üzerinden atışırdık, iyiydi. Bizde aktivite bitmez: Ayak tenisi,
halı saha. Olduğum takım avantajlıdır. Yüzde 90 kazanırız”
dedi.
“KİTAP BENİ ÇOK ETKİLEDİ”
İspanyol bir yazarın hakkında yazdığı kitaba da değinen Milli
futbolcu Arda, şu şekilde konuştu:
“Dünyanın yarısından fazlası hafta sonu eğlencesi için tiyatroya,
operaya gidecek parayı bulamıyor. Refahı düşük toplumların en büyük
eğlencesi spor . En ilgi göreni de futbol. Milyonların takip ettiği
sporda ciddi paraların dönmesi normal. Herkesi mutlu eden,
heyecanlandıran, hayatını renklendiren bir şey. İspanyollar beni
seviyor, ben de onları. İyi bir anlaşmamız var.
Kimse kimseyi kollarını açmış beklemiyor tabii. Sen iyi niyet
göstermezsen olmaz bu iş. Sahada iyi değilsen, dışarı da kimse
kabullenmez seni. Kural bu. Çok basit. Kitap beni çok etkiledi.
Hayatımı değiştiren kitap da benzer türdeydi çünkü. Manisa’da
sıkıntılı günler geçiriyordum. ‘Galatasaray’a mı gitsem,
üniversiteye mi devam etsem’ diye şaşırdığım bir dönem. Marcel
Desailly’in ‘Kaptan’ kitabını okudum. Onun da genç futbolcuyken
aynı ikilemlerden geçtiğini gördüm. İyi geldi. Kılavuzum oldu. Juan
Esteban Rodriguez Garrido’nun kitabı da bir dış göz olarak hikayemi
anlatıyor. Eminim benzer duruşu olacak. Şu beni mutlu etti:
Yaşadıklarımı olduğu gibi dışarı yansıtabilmişim. Önemli
kriterlerim, kitapta da ön kısımda. Arda’nın her gün Çeşme,
Bodrum’da tatil yapmadığının, hayatının 11 ayı sabahın köründe
kalkıp antrenmana gittiğinin, her gece yatmadan sekiz dakika buzlu
suda yıkandığının kanıtı gibi.”
Arda, kitapta yazılan Ardaturanizmo kavramı hakkında bu tür
karikatürizelerin hoşuna gittiğini belirterek, “İspanyollar
rahatlığıma, gülmeme, umursamıyormuş gibi gözüküp aslında
umursamama atıfta bulunup bir laf attılar, sağ olsunlar. İnsanın
adının bir kavrama, akıma dönüşmesi çok özel” açıklamasını
yaptı.
“SAKAL KONUSUNDA TAVRIM NET”
Milli futbolcu, annesinin kendisini sakallı sevdiğini de dile
getirerek, “Bence yakışıyor millete. Gayet güzel. Kılık kıyafet,
saç sakal konusunda tavrım net. Yakınlarım rahatsız değilse ben
mutluysam yola devam. Halk samimiyeti seviyor. Türkiye, Etiler ve
Bebek’le; Çeşme ve Bodrum’la sınırlı değil. Mutluluğu, tepkiyi
buralarda aramıyorum” diye konuştu.
(İHA)