Cumhurbaşkanı Gül: Savcının bildiri dağıtması doğru değil
Abone olCumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Savcının bildiri dağıtması, bunlar doğrusu doğru şeyler değil ama tekrar söylüyorum sonuna kadar neyse bunun ü...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Savcının bildiri dağıtması, bunlar
doğrusu doğru şeyler değil ama tekrar söylüyorum sonuna kadar neyse
bunun üstüne gidilmesi gerekir" dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, HaberTürk televizyonunda katıldığı
programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Deniz
Baykal’ın görüşme talebiyle ilgili Gül, “Deniz Baykal görüşme
talebini iletti. Hafta içinde görüşeceğiz kendisiyle. Tecrübeli
siyasetçiler görüşlerini söyleyeceklerdir. Cumhurbaşkanı olarak
devletin organları içinde ahenkli ortamların çıkmasını sağlamak
benim görevlerimden bir tanesidir. Gerekli telkin ve görüşlerimi
yapıyorum gerekli organlara. Meclis açılışında nedense önemli
konulara dikkat çekiyorum. Burada yaptığımız toplantılarda
meseleleri konuşuyoruz Son olayla ilgili mahkemelerin düzgün bir
şeklide çalışması, yargıya müdahalenin olmaması. Hükümetin üstüne
düşenleri yapması ve Türkiye’deki istikrarın bozulmamasına fırsat
vermemesi gerekiyor. Bu anlamda paylaştıklarım oluyor Sayın
Başbakanla. Son olarak hükümette gerekli değişikliği yaptı" diye
konuştu.
Türkiye’de parlamenter sistem olduğunu başkanlık sisteminin
olmadığını anlatan Gül, "Bir zamanlar Cumhurbaşkanlarının
parlamenter sistemin ilkeleri aşan tavırlar olduğunda nelerin
yaşandığını görebilirsiniz.
Hükümetin karşısına ben ancak muhalefeti koyabilirim. Bir hükümet
bir de karşısında muhalefet vardır. Hükümetin karşısına başka grubu
koymayı, böyle bir denge kurmam. STK’lar şeklide daha geniş olarak
düşünürsek, bunların çeşitli gücü olabilir. Devletin çalışma
sistemini tanımayıp, başka faaliyete giren olursa hükümetin görevi
bunları ortaya çıkartmaktır. Bütün bunlar da bir hukuk düzeni
içinde olur. Birazcık afaki kimsenin konuşmaması gerekir. Ben ancak
yeri geldiğinde herkesin bazen de aleni olarak dikkatini çekerim.
Şimdi de yaptığım gibi bu prensibime bunu koyabilirim.
Devletin içerisinde bugün böyle bir iddia olabilir. Başka tamamen
farklı, politik, inanç veya etnik neyse böyle şeyler olabilir. Bir
yanlış varsa o yanlışla mücadelenin yolu hukuk yolu olur. O
bakımdan burada ilkeli davranmak önemlidir. TC vatandaşı olan
herkes o kurumların şartlarını yerine getirebiliyorsa o kurumlarda
çalışabilir. Avrupa’da askerler, polisler bile sendikalara üye
oluyor. Kamu işi söz konusu olduğunda bunlar asla bir motivasyon
oluşturmaz, dayanışma oluşturmaz. Tek uyacağı şey anayasa kanunlar
ve kendi hiyerarşisidir" dedi.
Parlamenter sistemin Türkiye’ye daha uygun olduğu kanaatinde
olduğunu belirten Gül, "Başkanlık sistemi de demokratik bir
sistemdir. Bu nihayetinde farklı görüşlerdir, hepsine saygı
duyarım. Başkanlık sisteminin de avantajları vardır" dedi.
17 ARALIK OPERASYONU
Cumhurbaşkanı Gül, 17 Aralık’taki operasyona ilişkin, "Yolsuzlukla
mücadele, yolsuzluğa hiçbir tolerans tanımamak öncelik olması
lazım. Muhakkak üstüne gitme ve vicdanları tatmin edecek bir süreci
işletmek gerekir. Bu konuda prensipler, kurallar çok önemli.
Yolsuzlukların da önlenebilmesi için kuralların çok iyi konulması
gerekir. Kurallar çok iyi değilse herkesi yolsuzluk yapmaya
azmettirir. Eğer kurallar açıkça ortada değilse yolsuzlukları
önleyemez. Herkes kendisine bir şekilde bir şey çıkartır. Bize yeni
kuralların gerektiği kanaatindeyim. AB müktesebatını aktarırken, bu
konularla ilgili daha çok şey olduğuna inanıyorum. Eski yıllarla
mukayese ettiğinizde çeşitli kurumlar oluşturuldu ama bunların
yeterli olmadığı kanaatindeyim. Burada Sayıştay’ın önemi ortaya
çıkıyor. Sayıştay Kanunu’nun çıkartılması için telkin ve çağrılarım
oldu. Yolsuzlukla ilgili iddia söz konusu olursa, bunların sonuna
kadar gidilmesi aslında birinci önceliktir. Kim olursa olsun, bu
hepimiz için herkes için geçerlidir" şeklinde konuştu.
"SAVCININ BİLDİRİ DAĞITMASI DOĞRU DEĞİL"
17 Aralık’taki soruşturmaya müdahale edildiği yönündeki
eleştirilere ilişkin değerlendirmede bulunan Gül, "Bunların sonuna
kadar üstüne gidilesi süreci işletilmesi ve neticede mahkemelerin
buna karar vermesi gerekiyor. Savcının bildiri dağıtması, bunlar
doğrusu doğru şeyler değil ama tekrar söylüyorum sonuna kadar neyse
bunun üstüne gidilmesi gerekir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, "Bazı tutuklamalar yapıldı, bazıları tahliye
edildi. Süreç işliyor. Soruşturmanın önlenmesi ile ilgili
yönetmelik çıkartıldı dendi. Danıştay bunu durdurdu. Buradan bir
kaos ortamı çıkartmak ülkeye yazık olur. Hiçbir şeyin üstü
örtülemez. Bugün herkes her şeyi konuşuyor, yazıyor. Mahkemelerin
görevi titiz bir şekilde bunu ortaya çıkartmak" dedi.
"YOLSUZLUKLARA MAHAL VERMEYECEK ŞEKİLDE YENİ TEDBİRLER GETİRMEK
GEREKİR"
"Kim niye korkacak, bir yanlış varsa korkulur. Yanlışı olmayanın
korkmaması gerekir” diyen Gül, “Bazen büyük yatırımcılar var.
Kurallarına uygun olmayan şekilde suç atılırsa, bir sürü bankalarla
finans kurumlarıyla ilişkili olanlar var. Birden bire itibarını yok
edersiniz. Soruşturmaların kanun gücü içinde bağımsız bir şekilde
yapılırsa bu doğru neticeye ulaşır. Meclis Başkanının söylediği
şey, soruşturma safhası kanunlara göre gizlidir. Ben bunu daha önce
askerler, gazetecilerle ilgili dosyalarda söylediğim için bugün
yine söylüyorum. Savcı hakim değil, bunlara herkesin dikkat etmesi
lazım. Yolsuzluklar eğer bir şekilde üstü kapanırsa bunlar o kadar
çok konuşulur ki toplumu çürütür. Sonuna kadar gidilmesi gerekir.
Mevcut kanun ve kurallarımızı yolsuzluklara mahal vermeyecek
şekilde gözden geçirip yeni tedbirler getirmek gerekir" dedi.
Ekonomik istikrarın her şeyin başında geldiğine dikkati çeken Gül,
"Türkiye dünyayla bütünleşmiş bir ülke. Sermayenin dolaşımı ülkeler
arasında serbest. Ekonomide güvensizlik, istikrarsızlık söz konusu
olursa kendi gemimizi delmeye başlamış oluruz. Herkesin sorumluluk
duygusu içinde hareket etmesi gerekir. Türkiye dış yatırımları
alarak son 10 yıllık büyümesini gerçekleştirdi. Böyle bir ortamda
güven zedelenirse, geleceğiyle ilgili tereddütler olursa bu
Türkiye’ye yapılmış en büyük yanlış olur" dedi.
(İHA)