Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan S-400 açıklaması

ANKARA Emniyet Müdürlüğünün yeni binasının açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "S-400'lerimizi almaya başladık. 'Alamazlar' dediler, sekizinci uçak da geldi. İnşallah Nisan 2020'de son noktayı koyuyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016 yılındaki darbe girişimi sırasında uçak ve helikopterlerden atılan bombalar sonucu hasar gören Ankara Emniyet Müdürlüğünün yerine yapılan yeni hizmet binasının açılış törenine katıldı. Burada bir konuşma yapan Erdoğan, Ankara Emniyet Müdürlüğü yeni hizmet binasının hayırlı olmasını diledi.

15 Temmuz gecesi polis teşkilatının vatandaşla sırt sırda vererek tarih yazdığını kaydeden Erdoğan, “Kimi zaman 3-5 gözü pek polisimiz FETÖ’cü alçaklar tarafından işgal edilen bazı yerleri kısa sürede kurtararak darbenin bastırılmasında büyük başarı elde ettiler. Özel harekatçılarımız yetişebildikleri her yerde darbecilere kök söktürdüler. Turgut Aslan kardeşimiz bu mücadelede önde gelenlerden bir tanesi oldu ve kendisini burada dinlerken hala yüreğinden gelen ifadeleri de duydunuz. Bizim polisimiz bu. Kendilerine bir kez daha yürekten şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Özellikle o gece burada Ankara Emniyet Müdürlüğünde FETÖ’cülerin her türlü ihanetine direnen tüm yiğitlere ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. 15 Temmuz gecesi darbecilerin hedef tahtasına koyduğu kurumlardan ilki emniyet teşkilatımızdı. Gölbaşı’ndaki Özel Harekat Başkanlığımızla beraber Ankara Emniyet Müdürlüğümüz gece boyunca FETÖ’cü alçaklar tarafından ağır saldırıya maruz kaldı. Ortaya çıkan her görüntü, her kayıt o gece burada yaşanan vahşetin boyutlarını bizlere tekrar hatırlatıyor. Bu hainlerin gözlerini kendi meslektaşlarına karşı vurun, öldürün, üzerine sıkın diyecek kadar kin bürümüştü. Acımasızca şehit ettikleri sivilleri yerde sürükleyecek bir de fotoğraflarını çekecek kadar insanlıktan çıkmışlardı. FETÖ’cülerin bu kin ve nefretinden Ankara Emniyetimiz de nasibini aldı. Tanklarla kuşatılan, helikopterlerle taranan, uçakla bombalanan bu bina oluşan tahribat sebebiyle artık kullanılamaz hale gelmişti. Ne yaptılar? Sakalımızı kestiler ama kesilen sakal çok daha gür bitti. Biz ise onların kollarını kestik. Kolay kolay bir daha ayağa kalkamayacaklar. Yaklaşık 1,5 yıllık yoğun bir çalışmanın ardından toplam kullanım alanı 32 bin metrekare olan yeni binamızı tamamladık. Ankara biliyorsunuz aynı zamanda bir Selçuklu şehridir. Dedik ki Selçuklu mimarisi Ankara Emniyet Müdürlüğü binamıza hakim olsun. Sadece o değil, aynı zamanda burada akıllı bir bina olsun, modern bir bina olsun. 3 özelliği taşısın dedik ve bu özellikle şu anda Ankara Emniyet Müdürlüğü binası yapıldı. Bu güzel bina öncelikle sizin fedakarlığının bir timsalidir. Bu bina aynı zamanda polisiyle, istihbaratçısıyla, askeriyle, siviliyle 15 Temmuz gecesi FETÖ’cülere karşı verdiğimiz mücadelenin de sembolüdür. Ankara Emniyet Müdürlüğümüz bu eserin ruhuna ve temsil ettiği değerlere uygun şekilde insanımıza hizmet etmeyi sürdürecektir” ifadelerini kullandı.

“82 milyonun tamamının şehit ve gazilerimize can borcu vardır”

“Türk demokrasisinin kazanımlarına gerektiğinde canı pahasına sahip çıkan kurumlarımız olduğu müddetçe hiç kimse bu millete diz çöktüremeyecektir” diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, “Milletine ve devletine bağlı askerlerimiz, polislerimiz, istihbaratçılarımız olduğu müddetçe hiçbir güç bir daha asla 15 Temmuz benzeri işgal girişimlerine teşebbüs edemeyecektir. Biz şehitleriyle yaşayan, var olan bir milletiz. Dünyanın 34 farklı ülkesinde 78 şehitliğe sahip bir milletin ferdi olmaktan daima gurur duyduk. Anadolu bize aziz şehitlerimizin mübarek kanlarıyla vatan kılınmıştır. Bu topraklar bize şehit ve gazilerimizin emanetidir. Her karışında bir aslanın yattığı bu topraklar aynı zamanda dünyanın en büyük şehitliğidir. Türkiye dün olduğu gibi bugün de şehit ve gazilerinin fedakarlıkları sayesinde dimdik ayaktadır. Bunun için 82 milyonun tamamının şehit ve gazilerimize can borcu vardır. Bu borcu maddiyatla ödemenin mümkün olmadığı biliyoruz. Hiçbir maddi imkan şehit ve gazilerimizin fedakarlıklarının karşılığı olamaz. Bu borcu ancak bir nebze de olsa şehitlerimizin uğruna canlarını fedakar ettikleri mukaddes değerlere sahip çıkarak ödeyebiliriz. Onların çarpıştıkları hatta ölümü göze aldıkları vatan, millet, ezan gibi ortak hasretlerimizi yücelterek ruhlarını şad edebiliriz. Çalışmalarımızı da bu hassasiyetle yürütüyoruz” diye konuştu.

“Nisan 2020’de son noktayı koyuyoruz”

Türkiye’yi, güvenlikte, ekonomide, savunma sanayinde, dış politikada çok daha ileriye taşıyacak adımları attıklarını kaydeden Erdoğan, S-400 füze ve savunma sisteminin teslimatı ile ilgili, şunları dedi:

“Şu anda S-400’lerimizi almaya başladık. 'Alamazlar' dediler. 'Onları bir yere yerleştiremez' dediler. 'Almanız doğru olmaz' dediler ve 8. uçakta geldi. O da içindekileri boşaltmaya başladı. İnşallah Nisan 2020’de son noktayı koyuyoruz. Bununla birlikte hava savunma sistemlerimizde dünyada sayılı ülkeler haline geliyoruz. Şimdi hedef ortak üretimi Rusya ile beraber yapmak. Bunu yapacağız. Daha ileriye gideceğiz.”

“15 Temmuz benzeri ihanetler yaşamamak için gereken tedbiri alıyoruz”

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi tarihi nitelikte reformlarla milli iradenin önündeki engelleri kaldırarak Türkiye’yi demokrasi liginde zirveye taşımanın mücadelesini verdiklerinin vurgulayan Erdoğan, “Bunun yanında bir daha 15 Temmuz benzeri ihanetler yaşamamak için gereken tedbiri alıyoruz. Liyakat, ehliyet ve adalet ilkelerine göre millete ve memlekete sadakat çerçevesinde devletimizin kurumlarını yeniden yapılandırıyoruz. Devletimizi ve milletimizi bünyesine sızmış FETÖ’cü teröristlerden arındırma sürecini 15 Temmuz ihanetinden çok daha önce 17-25 Aralık girişiminin hemen ardından başlatmıştık. Birileri o günlerde FETÖ’nün paçavraları önünde nöbet tutarken, grup kürsülerini FETÖ’nün propaganda aracı haline getirirken biz FETÖ’nün ipliğini pazara çıkarıyorduk. 15 Temmuz darbesi öncesinde emniyet ve yargı teşkilatımız içinde FETÖ ile mücadele noktasında önemli adımlar attık. Polis Akademisi gibi bir dönem adeta FETÖ’nün yuvası haline dönüşmüş kurumları aslına uygun şekilde yapılandırdık. Milletin emaneti silahları millete karşı kullanmaktan çekinmeyen örgütün gizli haberleşme araçlarını kullanan şahısları tespit ettik ve bunların emniyet teşkilatımızla ilişiğini kestik. Bu kapsamda 30 bin 714 FETÖ’cü teşkilattan ihraç edilirken, bin 801 kişi de görevden uzaklaştırılmıştır. FETÖ’cülerin temizlenmesi ile ortaya bir boşluk çıkmaması için gereken tedbirleri aldık. 2017 yılında 2 bin 854 komiser yardımcısı ve 21 bin 846 polis memuru, 2018 yılında 3 bin 26 komiser yardımcısı ve 25 bin 373 polis memuru, 2019 yılında ise 2 bin 500 polis memuru göreve başladı. Ayrıca 19 bin 538 çarşı ve mahalle bekçisi vazife başı yaptı. Böylece emniyet teşkilatımız sadece iç disiplin ve görev bilinci bakımından değil personel sayısı itibariyle de 15 Temmuz öncesinden daha güçlü bir konuma gelmiştir” açıklamasını yaptı.

“Asıl sorumluluğumuz FETÖ’yü doğuran ve besleyen ekosistemi yok etmektir”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sonlandırdı:

“Bir Müslüman bir kez ısırıldığı delikten ikinci defa ısırılmaz. Birileri bunu istismar edebilir. Bizim de geçmiş itibariyle bunlara karşı eksiklerimiz, hatalarımız olmuş olabilir. Ama o delikten bir kez daha sokulmamayı 2010 itibariyle ortaya koyduk ve gereğini de yapıyoruz. Basiret ve feraset sahibi olmak aynı hataları tekrarlamamayı gerektirir. Kamu kurumlarını FETÖ’den ve diğer terör örgütü sempatizanlarından arındırmak kadar devletin içinde bir daha böyle yapılar oluşmasının önüne geçmekte önemlidir. Bizim asıl sorumluluğumuz FETÖ’yü doğuran ve besleyen ekosistemi yok etmektir. Bunun yolu da şeffaflıktan, ehliyet ve liyakate dayalı bir sistemi inşa etmekten geçiyor. Maalesef ülkemiz geçmişte ayrımcılığın hüküm sürdüğü bazı kurumların kapılarının toplumumuzun ekseriyetine kapatıldığı dönemler yaşamıştır. Belli bir hayat tarzına, ideolojiye, dış görünüşe sahip olmayan vatandaşlarımız sırf bu farklılıklarından dolayı ötelenmiş, dışlanmıştır. Kimi yerlerde adeta kurumsal bir kimlik kazanan bu ayrımcılık FETÖ’ye de istismar edeceği mümbit bir zemin sunmuştur. FETÖ, 1970’lerden beri devletle millet arasında oluşan fay hatlarını kullanarak buralardan sızarak toplumumuza sirayet etmiştir. Bu ihanet çetesiyle mücadele ederken FETÖ’yü besleyen ve büyüten hataların da tamamen ortadan kaldırılması da şarttır. Bugün atılan adımların kalıcılığı bu alanlarda elde edilecek başarıya bağlıdır. Adalet, liyakat, hukuk ve demokrasi sütunları üzerinde yükselen bir yapıyı çökertebilecek hiçbir sinsi güç yoktur. Biz de bu anlayışla devletle millet arasındaki bağları yeniden tahkim ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin sadece belli kesimlerin değil 82 milyonun her bir ferdinin sahipleneceği bir devlet haline getirmeye çalışıyoruz. Hiçbir vatandaşımızın kendini dışlanmış, ötekileşmiş hissetmeyeceği kuşatıcı, kucaklayıcı bir sistemi ülkemize kazandırmanın gayretindeyiz. Milli iradeyi esas alan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bu bakımdan siyasi tarihimiz boyunca bu yönde atılmış en büyük adımdır. Hizipçilik, ekipçilik, dar kadroculuk gibi bürokratik oligarşiye yol açan tüm hastalıkları bu milletin gündeminden kalıcı olarak çıkartacağız. Polis teşkilatımızın en altından en tepesine kadar tüm kademelerindeki terfileri de yine böyle bir hassasiyetle şekillendiriyoruz. Hangi görünüm, hangi iddia, hangi kisve altında olursa olsun kendini devletin ve milletin menfaatlerinin üstünde gören hiçbir anlayışın bir daha buralarda hakim olmasına izin vermeyeceğiz. Sizler Türk milletinin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin polislerisiniz. Sizler gerektiğinde canlarınız pahasına bu ülkenin birliğini, beraberliğini, bağımsızlığını, huzurunu korumakla mükellefsiniz. Sizler ve bizler hep birlikte tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyerek geleceği yürüyeceğiz. Görevinizi yaparken arkanızda devletin ve milletin, elbette bunların temsilcisi olan cumhurbaşkanının bulunduğunu unutmayınız. Rabbim sizleri her türlü ihanetten, her türlü şer niyetten korusun. 15 Temmuz gecesi 63’ü polis, 5’i asker, 183’ü sivil olmak üzere toplam 251 vatandaşımızı şehit verdik. Sadece Ankara Emniyet Müdürlüğü çevresinde 10 kardeşimiz şehadete yürüdü. O gece ayrıca 2 bin 132 insanımızda gazilik payesiyle şereflendi. Milleti bayrağı vatanı devleti için hayatlarını feda eden aziz şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.”

Diğer Videolar