Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde Filistin'in Geleceği Konferansı'nda konuştu. Erdoğan, "Giderek şımaran, giderek azgınlaşan İsrail durdurulmadığı taktirde bu yayılmacılığın nereye uzanacağını tahmin edebiliyoruz. Ülkemize yaklaşan tehlikeyi göremeyen idrak yoksunu kimi şahsiyetler varsa da biz riski görüyor, her türlü tedbiri alıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Kongre Merkezi'nde Filistin'in Geleceği Konferansı'na katılarak burada açıklamalarda bulundu. Gittikçe şımarıp azgınlaşan İsrail'in durdurulmadığı takdirde yayılmacılığın nereye uzanacağını tahmin ettiklerini söyleyen Erdoğan, "Ülkemize yaklaşan tehlikeyi göremeyen idrak yoksunu kimi şahsiyetler varsa da biz riski görüyor, her türlü tedbiri alıyoruz." dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Bu anlamlı toplantı vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan
memnuniyet duyuyorum. Filistin'in gelece konferansının
hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Bugün kalbi Kudüs için atan Filistin davasına omuz veren, Kudüs ilk
kıblemizdir, kırmızı çizgimizdir diyen, duruşunu, tavrını cesaretle
ortaya koyan dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimi saygıyla
selamlıyorum.. Bu vesileyle geçtiğimiz 7 Ekim'den bu
yana İsrail'in katlettiği Filistinli Lübnanlı kardeşlerime
Allah'tan rahmet diliyorum.
Filistin meselesinin konuşulmasını, tüm yönleriyle ele alınmasını çok önemli buluyoruz. Konferansımız inşallah 3 önemli başlık altında meselenin tartışılmasını sağlayacaktır.
Geçen yıl 7 Ekim'de İsrail'in Gazze'ye yönelik başlattığı
saldırılar Filistin'i tekrar insanlığın gündemine taşıdı. İsrail'in
soykırımı Lübnan'a ulaştı. Siyonist lobinin medyayı, akademiyi,
sanatı, devleti nasıl baskı altında tuttuğunu hepimiz çok yakından
gördük.
"İnsan hakları örgütlerinin nasıl üç maymunu oynadığına şahitlik
ettik"
BM Güvenlik Konseyi ile uluslararası örgütlerin İsrail'in
şımarıklıkları karşısında nasıl büyük acze düştüklerini hep beraber
yüzümüz kızararak takip ettik. İnsan hakları
örgütlerinin, küresel medya organlarının, konu Gazze'de öldürülen
masum çocukların hakları olunca nasıl üç maymunu oynadığına
şahitlik ettik.
"Batı'nın yıllardır savunduğu değerler bir çırpıda rafa
kaldırıldı"
Söz konusu Gazzeli, Lübnanlılar olunca nasıl bir derin bir
sessizliğe gömüldüklerine şahitlik ettik. Batı'nın yıllardır
savunduğu değerlerin tamamı bir çırpıda rafa kaldırıldı. Canlı
yayında gazeteciler kurşunlandı. Hastaneler, camiler, okullar,
kiliseler vuruldu. 2 milyon insana her türlü zulmü reva
gördüler.
"Buna devlet dersem yanlış olur"
Tüm bunları ve çok daha fazlasını hepimiz içimiz kan ağlayarak
takip ediyoruz. Filistin halkı bu zulmü on yıllardır
yaşıyor. İsrail'in işgal, yıkım ve infaz politikası tam 76
yıldır aralıksız devam ediyor. Filistin'de kan, gözyaşı hiçbir
zaman dinmedi. İsrail 1948 yılında kuruldu. Buna devlet dersem
yanlış olur. İsrail güçleri Nekbe sırasında 1 milyon Filistinliyi
sürgün etti. İsrail, Nekbeden itibaren kan dökmeye devam
etti. Filistinlilere ait 675 köyü ve kasabayı yok etti.
Binlerce Filistinliyi öldürdü.
İsrail, Filistin topraklarının yüzde 85'ini işgal etmiş durumdadır. İsrail, milyonlarca Filistinliyi göçe zorlamıştır. Sadece Nekbe'de sürgün edilen Filistinli sayısı 1 milyona yaklaşıyor. Bugün dünya genelinde evlerine dönmeyi hasretle bekleyen, hatta zorla çıkarıldıkları evlerinin anahtarını saklayan 6 milyonu aşkın Filistinli mülteci bulunuyor. İllegal yerleşimcilerin sayısı, gasp ettikleri Filistin toprağı her yıl katlanarak büyüyor.
"Tedbirleri alıyoruz"
Giderek şımaran, giderek azgınlaşan İsrail durdurulmadığı taktirde
bu yayılmacılığın nereye uzanacağını tahmin edebiliyoruz. Ülkemize
yaklaşan tehlikeyi göremeyen idrak yoksunu kimi şahsiyetler varsa
da biz riski görüyor, her türlü tedbiri alıyoruz.
İsrail'in yıldırma politikasıyla sürekli sürüklenen insanlar büyük trajedi yaşıyor. Gazze'ye kış mevsiminden önce daha fazla insani yardım ulaştırılması noktasında uluslararası toplumun daha fazla gayret sarfetmesi gerekiyor.
Kendi personelinin hakkını korumayan bir Birleşmiş Milletler, başkalarının hakkını nasıl savunacak? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, bölgemizin kan deryasına dönmesini, Gazze'de sivillerin diri diri yakılmasını daha ne kadar seyredecek?
Tüm imkanlarımızla Filistinli kardeşlerimizin yanında olduk. Filistinli kardeşlerimize yönelik insani yardım faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
"İsrail'e karşı somut tedbirler alan tek devletiz"
Gazze'deki katliama en güçlü tepkiyi gösteren bununla yetinmeyip
İsrail'e karşı somut tedbirler alan tek devletiz. Önce 54 kalemde
ardından da bütün kalemlerde İsrail ile ticari ilişkiyi durdurduk.
9,5 milyarlık ticaret hacminden sarfı nazar ettik.
İnsani yardımların toplam miktarı 54 bin tonu aştı. Türkiye, Gazze'ye en fazla yardım ulaştıran ülkedir.
"Filistin devleti kurulana dek mücadeleye devam
edeceğiz""
Elimizden geleni yapıyoruz ve yapacağız. Milletimiz boykot ve
protesto gösteriyle katliama tepkisini ortaya koyuyor. Tüm
imkansızlıklara rağmen vatan topraklarını kahramanca savunan
Filistin halkının yanında sapasağlam duruyoruz ve duracağız.
Filistin devleti kurulana dek yılmadan yorulmadan mücadeleyyi devam ettireceğiz. Zafer Gazze ve Lübnan'da inananların olacaktır. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen bir Filistin devleti kuruluncaya dek yılmadan, yorulmadan mücadeleyi devam ettireceğiz. Büyük acılar yaşansa da Allah'ın izniyle bu süreç, 1967 sınırları temelinde özgür bir Filistin devletinin kurulmasıyla neticelenecektir.