Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM 28. Dönem 3. Yasama Yılı Açılış Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan konuşmasında yeni anayasa, ekonomi, adalet mesajları verdi. Erdoğan, "Yeni anayasanın kutuplaştırıcı değil uzlaştırıcı, yasakçı değil özgürlükçü olması, farklılıklarda değil ortak noktalarda buluşturması sarsılmaz ilkemizdir" dedi. Erdoğan, Lübnan ve Gazze'ye saldıran İsrail'e çok sert sözlerle tepki gösterdi.
TBMM'nin 28. Dönem 3. Yasama Yılı açılışına Cumhurbaşkanı Erdoğan da katıldı. Erdoğan, Meclis'e gelişinde TBMM Başkanvekili Celal Adan tarafından resmi törenle karşılandı. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Onur Kıtası'nı selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Şeref Kapısı önünde karşıladı. Ardından Erdoğan, Genel Kurul'da milletvekillerine hitap etti.
İşte Erdoğan'ın açıklamaları...
"Meclis'imizin ilk başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve
kurtuluş savaşımızın gazi ve şehitlerini saygı ile yad ediyorum.
28. dönem meclisimiz ilk 2 yasama yılında yoğun faaliyet içinde
oldu. Şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Önümüzdeki yasama
yıllarında da meclisimiz özverili yasama yılı geçirecek ve milletin
ihtiyacı olan kanunları çıkaracaktır. Hepiniz için hayırlı
bereketli, verimli bir yıl olmasını Allah'tan niyaz ediyorum.
Arkadaşlarıma başarılar diliyorum.
Milletimiz gazi ünvanını bileğinin gücü ile elde etmiştir. 15
Temmuz'da bombalanan meclis'imiz vekillerimiz sayesinde
milletimizee cesaret vermiş ve meclisini savunarak gazi ünvanını
bir kez daha teyit etmiştir. Bu meclis şartların en çetin olduğu
dönemlerde bile bir çıkış yolu bulmayı başarmıştır. Bu meclis,
arkamızda yazan "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" şiarına
hakkı ile sahip çıkmıştır.
TBMM, 23 Nisan 1920'de açılmış, milli mücadeleyi sevk ve idare etmiş, istiklal harbimizi zafere taşımız 29 Ekim 1923'te de cumhuriyeti kurmuştur. Türkiye parlamento tecrübesi ile asırlarca birikime sahiptir. Milletimiz Selçuklu'dan günümüze istisnai milletlerden biridir. Meclis'imiz milletimizin hürriyetinin somut nişanesi olarak daima var olacak, nice seneler milletimize alnının akıyla hizmet edecektir.
"Mevcut anayasa milletimize biçilmiş dar bir gömlektir"
12 Eylül askeri darbesi sonrasında silahların gölgesindeki mevcut anayasa milletimize biçilmiş dar bir gömlektir. İrili ufaklı 20'den fazla değişiklik milletin memnuniyetsizliğini göstermektedir. 82 anayasasının miadı doldu. Büyük hedef ve iddialarını gerçekleştirmemiz yeni uzlaşmacı özgürlükçü sivil anayasa ile mümkündür. Yeni sivil anayasa ihtiyacı kendini günden güne daha fazla belli ediyor.
"Hazırlıklarımızı titiz şekilde yapıyoruz"
Ak parti ve cumhur ittifakı olarak kendi hazırlıklarımızı titiz
şekilde yapıyoruz. Tüm fikirlere kapımızı kapatıyoruz demek
değildir. Her fikre saygı duyar her düşünceyi dinleriz.
Kutuplaştırıcı değil uzlaştırıcı, yasakçı değil özgürlükçü olması
temel ve sarsılmaz ilkemizdir.
Milleti ve devleti birbirinden ayrı düşünmek mümkün değildir. Devlet milletin üzerinde değildir. Millet de devletsiz ayakta kalamaz. Ne devletimizin zayıflatılmasına ne de milletin ayrıştırılmasına eyvallah etmeyiz.
"Yeni anayasa devlet ile milleti kucaklaştıran niteliklere
haiz olmalı"
Yeni anayasa devleti ve milleti ayrı yerlere koyan değil devlet ile
milleti kucaklaştıran niteliklere haiz olmalı. Meclis'imizin yeni
anayasa için daha fazla gayret göstereceğine inancımız tamdır.
Toplumun tüm kesimlerini yeni ve sivil anayasa mücadelemize omuz
vermeye davet ediyorum.
Adalet vurgusu
Toplumlar ve devletler de bir sisteme, nizama sahiptir. Düzen
devletin ve milletin temel direğidir. Düzeni sağlayan kanundur. Bir
devleti ayakta tutan adalettir. Milleti huzur içinde tutan
adalettir. Devleti her türlü tehditten koruyacak olan adalettir.
Çalışanı, sanayiciyi, tüccarı koruyacak olan yine adalettir. Suçlu
elini kolunu sallayarak gezerken masum cezalandırılırsa adalet
sarsılır. Kolluk kuvvetlerimiz adaletin tecellisi için büyük özveri
ile çalışmaktadır. Menfur saldırı ile şehit edilen Şeyda Yılmaz
başta olmak üzere tüm şehitlerimize minnet duygularımı ifade etmek
istiyorum. Güvenlik güçlerimizi rabbim muhafaza buyursun.
Kanun ve düzen dışına çıkanlar tereddüt edilmeden yargı karşısına çıkacaktır. Yargı mensuplarının da görevini yerine getirdiğini hatırlatmak isterim. Kanun sınırları kaldığı için kimse yargımızı yıpratmaya kalkışmamalı. Yargı mensuplarımızın tehdit edilmesine hiçbirimiz müsaade etmemeliyiz. Savcı ve hakimlerimizin suçu cezalandırma, karar ve infaz konusunda sıkıntıları varsa şüphesiz bu kanunların konuşulmasını gerektirir. Kanun koyucu ise TBMM'dir. Kanunlarımız infaz ve ıslah konularına eğilmeli milletin taleplerine kulak vermelidir. Meclis'imizin bu konuda daha hassas olacağına inanıyorum. El birliği içinde çalışarak adalet hizmetlerimizin standardını daha da yükselteceğiz.
"Reform programlarımız meyvelerini veriyor"
Reform programlarımız meyvelerini veriyor. Gündemimizdeki birçok
meseleyi geride bıraktık. Merkez bankası 98.5 milyar dolar olan 156
milyar doları aşarak cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine
ulaştı. Türkiye'nin artık rezerv meselesi yoktur. Cari açığı
sürdürülebilir düzeye çektik. Gayretlerimiz ile 20 milyar dolar
altına indi cari açık. İhracat 256 milyar dolar ile rekor kırdı.
Turizmde 2023 yılını rekor ziyaretçi sayısı ve gelir ile kapattık.
1 milyon 105 bin ilave istihdam oluşturduk. Milli gelirimiz 1
trilyon doları geçerek 1 trilyon 119 milyar dolara ulaştı.
"Vatandaşımız enflasyondaki düşüşü çarşıda, pazarda daha fazla
hissedecek"
Kredi notu 3 kuruluş tarafından yükseltilen öteki ülke olduk.
Türkiye'yi siyasi sebeplerle anılan gri listeden çıkardık. 114
milyar dolarlık ilave faturaya rağmen mali disiplinden taviz
vermedik. Kararlı duruşumuzla enflasyonda düşüş trendine girdik.
Gıda enflasyonu 4 yıl sonra aylık bazda negatife geldi.
Vatandaşımız çarşı pazarda bu düşüşü daha fazla hissedecektir.
Deprem bölgesinin ayağa kaldırılması gündemimizin ilk maddesi. Yuvası yıkılan, yakınlarını kaybeden kardeşlerimizin yanından olacak, güvenli yuvalarını peyder pey teslim edeceğiz.
"İsrail ne yaparsa yapsın er ya da geç durdurulacak"
İsrail'in Filistin'deki terör ve soykırım bugünlerde Lübnan'a
uzandı. Dün işgal güçleri Lübnan'a karadan girdiğini duyurdu.
İsrail bir yandan Gazze'de soykırım yaparken aynı anda bölge
ülkelerini kendi ateşine çekmek için her türlü provokasyonu
deniyor. Bütün bölgeyi ateşe atmayı amaçlayan Gazze'de 42 bin
insanı katleden, şimdi de Lübnan'da katliama başlayan İsrail,
dünyadan gereken tepkiyi almamakta. Bunu BM Genel kurulunda da
ifade ettim. İsrail, Netanyahu isimli hitler benzeri kişinin
yönetiminde soykırım işlemiştir. Utanç verici bu tabloya rağmen
bazı ülkeler İsrail'e destek sağlamaya devam ediyor. Diğer ülkeler
de susarak bu vahşete ortak oluyor. Ne yaparsa yapsın İsrail, er ya
da geç durdurulacak. Kendini dev aynasında gören hitler gibi
Netanyahu da aynı şekilde durdurulacak. Anaların, babaların ahı bu
zalimleri rezil rüsva edecektir. Bugün batıdakiler başta olmak
üzere devletlerin alnına yapıaşn o kara leke unutulmayacaktır.
Halkı Müslüman olan o yöneticiler bu teröre sessiz kalması bir
utanç vesilesi olarak asırlarca silinmeden kalacak. Bugün 360 gün
oldu soykırım başlayalı. 42 bin kardeşimiz alçakça şehit edildi.
İnsanlığa dar tüm değerleri ayaklar altına aldılar. Müslüman
ülkeler bir ortak tepki göstermedi. Müşterek bir tavır dahi
sergilenmedi. Hamas'ın kabul ettiği ateşkese zorlayıcı hiçbir adım
atılmadı. Susmak, bu şebekenin saldırganlığından kurtaramayacak. Bu
duygusuzluğun sona ermesi için hakkı savunmaya, zalimler karşısında
dimdik durmaya devam edeceğiz. Siyonist lobinin itibar
suikastlarına boyun eğmeyeceğiz.
"Karşımızda kandan beslenen bir katil sürüsü var"
Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer açık söylüyorum bizim vatan
topraklarımız olacaktır. Netanyahu hayallerine Anadolu'yu da
katıyor. Türkiye tarafsız olsun diyenlere, Hamas terör örgütüdür
diyenlere sesleniyorum; karşımızda bir devlet değil kandan beslenen
bir katil sürüsü var.
Karşımızda tüm bölgeyi ateşe atmaya niyetli işgal şebekesi var. Böyle bir katliam şebekesi karşısında zerre vicdan taşıyan kimse sessiz kalamaz. Sessiz kalanlar, yarın çocuklarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız. İsrail'in saldırganlığı Türkiye'yi de içine almaktadır. Vatanımız için, bağımsızlığımız için bu saldırganlığa elimizdeki tüm imkanla karşı durmayı sürdüreceğiz.
"Bedeli ne olursa olsun..."
Bedeli ne olursa olsun Türkiye İsrail karşısında durmaya ve dünyayı
da bu onurlu duruşa davet edecektir. Bir insanlık cephesinin
kurulması için Türkiye elinden geleni yapacaktır. Sayın Mahmud
Abbas bu kürsüden hem sizlere hem dünyaya seslendi. İran'a,
Yemen'e, Suriye'ye de saldırıyor.
Bu gazi meclis sadece Türkiye'nin değil dünyadaki mazlum halkların umudu olan Meclis'tir. Çevremizde bir canavar kontrolsüzce büyürken, yanı başımızda sınırlar yeniden çizilmeye çalışılırken Meclisi'miz vakar, sağduyu, uzlaşma içinde yol gösterici olacaktır.