Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Instagram yasağıyla ilgili "Filistinli şehitlerin fotoğraflarına bile tahammül edemeyip anında yasaklayan, bunu da özgürlük olarak pazarlayan bir dijital faşizmle karşı karşıyayız." değerlendirmesinde bulundu. Sosyal medya şirketlerinin mafya gibi davrandığını belirten Erdoğan, "Toplumsal barış için tehditlerini engellemek asla sansürcülük değildir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezinde İnsan Hakları Eğitim Programı'nda konuştu. İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları:
Gazze kriziyle beraber küresel sistem iflas bayrağını çekmiştir.
Dünya siyaseti en sert virajlarından birini dönüyor. Uluslararası
sistemde ciddi güç boşluğu var, ahlak ve vicdan kaybıyla karşı
karşıyayız.
Normalde insanlığı ayağa kaldırması gereken bu zulüm karşısında
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden çıt yok.
Batı İsrail'in suç ortağı
Batı, İsrail'in suç ortağı. Bu desteklerini gizleme gereksinimi
duymadan katilleri avuçları şişinceye kadar alkışlayarak alenen
gösteriyorlar. Burada şu ikazı açık açık yapmak zorundayım. Tarih
kimin nerede durduğunu kaydetmektedir.
Günümüzün Hitler'i Netanyahu'nun yalanlarını ayakta alkışlayanlar, ellerine yapışan o kara lekeyi ömür boyu temizleyemeyecek.
Kim ne derse desin, soykırımcıların olması gereken yer meclis
kürsüleri değil, işledikleri suçların hesabını verdikleri mahkeme
salonlarıdır.
"Netenyahu'yu şımartmıştır"
Hamas Büro Başkanı Haniye’nin Tahran’da şehit edilmesini. O korkunç
görüntüler Filistin halkını derinden yaralamakla kalmamış,
Netanyahu’yu şımartmıştır.
"Heniyye hiçbir zaman yüzündeki tebessümü kaybetmedi"
Akıl ve izan sahibi hiçbir kimse böyle bir durumu normal
karşılayamaz. Buradan bir kez daha Haniye’ye Allah’tan rahmet.
Filistin halkına ve ailesine baş sağlığı diliyorum. 50-60’ı aşkın
yakınları şehit oldu. Ama hiçbir zaman Haniye yüzündeki tebessümü
kaybetmedi. Böyle bir insandı. Haniye’yi tanıyan herkes onun nasıl
yiğit dava adamı olduğunu çok çok iyi bilirdi. Kendisi aynı zamanda
Filistin’in son seçilmiş başbakanıydı.
Bazıları bizim Haniye’ye gösterdiğimiz ilgiyi hazmedemedi. Biz sizden mi izin alıp da bunların kararını verecektir. Biz milletimizden gerekli izni aldık ve adımlarımızı buna göre atıyoruz.
"Dijital faşizm ile karşı karşıyayız"
İsrail’i eleştiren basit bir cümleye bile hemen sansür uygulamayı
kendileri için görev addediyorlar. Filistinli şehitlerin
fotoğraflarına tahammül edemeyip anında yasaklayan bir dijital
faşizm ile karşı karşıyayız.
"Mafya gibi davrandığına şahit oluyoruz"
Gelinen noktada sosyal medya şirketlerinin çıkarlarına dokunan her
hususta mafya gibi davrandığına şahit oluyoruz. Sosyal medya
şirketlerinin bu tavrına yeni tanıklık ediyoruz. Uyarılarımıza
rağmen, FETÖ’den PKK’sına kadar tüm terör örgütleri bu mecralarda
istedikleri gibi at koşturuyorlar. Milletimizin inancına alenen
hakaret ediyorlar. Suç ve terör şirketleri bu mecralarda
istedikleri hareketi yapıyorlar.
"Arzu edilen işbirliğini henüz tam manasıyla tesis edemedik"
Amerika ve Avrupa'daki kurallara uyma noktasında gösterdikleri
özeni, mesele Türkiye olunca bilinçli şekilde esirgiyorlar. Bu
husustaki rahatsızlığımızı pek çok dile getirdik. Ancak arzu edilen
işbirliğini henüz tam manasıyla tesis edemedik. Burada şirketlerin
tavrı kadar rahatsız edici diğer bir durum ülkemizdeki muhalefetin
kaypak tutumudur.
Sosyal medya platformlarının rezilliklerini bir kez bile eleştirmeyenler bakıyorsunuz nefes nefese ekran başına geçip Türkiye’yi Batılılara şikayet için sıraya giriyorlar. Kimse kusura bakmasın, özgürlükleri savunmak böyle olmaz.
Bunun adı ifade özgürlüğüne sahip çıkmak değildir. Bunun adı ev zenciliğidir. Batı’dan çok batıcı bu ev zencilerin hayattaki tek gayesi sahiplerine şirinlik yapmaktır. Mücadelemizi onların efendilerine karşı yürüttük. Bugün de kuklalarla vakit harcamıyor asıl onları oynatan kuklacılara odaklanıyoruz.
"Toplumsal barış için tehditlerini engellemek asla sansürcülük
değildir"
Son haftalarda şunu bir kez daha gördük. Sosyal medya şirketleri bu
alandaki tekel konumlarını siyaset, toplum mühendisliği projelerini
hayata geçirmek için kullanmaktadır. Toplumsal barış için
tehditlerini engellemek asla sansürcülük değildir. Biz böyle bir
tutarsızlığın içinde yer almayacağız. Hükümet olarak bizim kimsenin
özgürlüğüyle, ifade hürriyetiyle, ticaretiyle hayat tarzıyla
herhangi bir sorunumuz yok. Bugüne kadar da bu yollara tevessül
etmedik. Şimdi de amacımız anayasamızın verdiği imkanlarla
insanımızın haklarını korumaktadır.