Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dijital dünya, değerleri tahrip ediyor
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da düzenlenen 7. Din Şûrası'na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dijital hareket yeryüzündeki tüm dinleri yıpratmak suretiyle yeni bir yapay din oluşturma gayreti içindedir. Bunun etkileri gittikçe küresel boyutta artmaktadır." ifadelerini kullandı. 'Birliğimizi bozmak isteyenler dinimize saldırıyor' diyen Erdoğan, 'İslam varsa bayrak vardır, hürriyet vardır. İslam varsa Türkiye vardır.' mesajını verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri
Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen 7. Din Şûrası'na
katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dijital hareket, yeryüzündeki tüm semavi dinleri özellikle İslam'ı hedef alıp yıpratmak suretiyle yeni bir yapay din oluşturma gayreti içindedir. Bunun etkileri gittikçe küresel boyutta artmaktadır" dedi.
"Dijital dünya küresel ölçekte tüm değerleri tahrip ederken Müslümanları ve özellikle de ehli sünnet akaidini doğrudan hedef tahtasına koyuyor." açıklamasını yapan Erdoğan, "Dijital alemin sadece bir kapitalist araç olmadığını, sadece para kazanma, sadece eğlence amacı gütmediğini fark etmemiz gerekiyor." diye belirtti.
Erdoğan, "Dijital inanç sistemleri karşısında Müslümanların tüm değerleriyle korunabilmesi için acil önlemler alınmalı ve hayata geçirilmelidir." diye konuştu. "Dijital tekno kültürü yönetenlerin bir taraftan ciddi paralar kazanırken diğer taraftan kendi inanç, yaşam tarzlarını yeni nesillere zerk ettiğini görüyoruz." dedi.
Medyada yer alan, toplumun bazı kesimlerinin "öcü gibi"
gösterildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanlarımızın sırf
inancı, dış görünüşü dolayısıyla aşağılanmasına, üç beş kendini
bilmezin reyting savaşına meze yapılmasına müsaade edemeyiz."
dedi. Erdoğan, bunun milli güvenlik sorunu olduğunu belirterek
"RTÜK, ilgili kurumlarımız hızla tedbirleri devreye almalıdır"
uyarısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Sözü fikri, eseri ve tavsiyeleriyle bu sofrayı zenginleştiren ilim ve fikir insanlarına İslam'ın çizdiği istikamette birlikte yürüdüğümüz yol arkadaşlarımız olarak bakıyoruz. Rabbim bu sofrayı daha da büyütmeyi sizlere de bizlere nasip eylesin diliyorum.
Bugüne kadar şuralarımızda alınan kararların takibini bizzat yaptım. Bir önceki şurada alınan kararların 5 yıllık süre zarfında %95'lik bir oranla hayata geçirilmesini takdirle karşılıyorum.
Hiç şüphesiz dinimiz emin ellerdedir. Ancak bu garanti kulların üzerinden meshuliyeti çekip almaz. Müslümanlar olarak bizler de dini yaşamak ve yaşatmakla mükellefiz. Dinimize saldırıları püskürtecek olan bizden başkası değildir. Dinimiz İslam, Mekke ve Medine'den başlayarak eşsiz bir coğrafyada medeniyetler inşa etmiştir.
Batı'da artan din düşmanlığı
Batı'nın kan, göz yaşı, katliam ve sömürüye dayılı ilerlemesi Doğu'nun insanı medeniyetini boğmak için geçici bir dönem üstünlüğü eline geçirmiştir. Gün gelecek kutsalı ve insanı dışlayan ilerleme dönemi parantezi kapanacak, Batı uygarlığı büyük bir gürültüyle çökerken bizim insanı, ilahı aşk medeniyetimiz daha güçlü bir şekilde şaha kalkacaktır.
Biz kendi kodlarımızla, medeniyetimizin inşasına ne kadar inanıyorsak, medeniyetimizin tekrar dirileceğine de o kadar inanıyoruz. Asırlardır Müslümanlara fiilen değil, manen ve fikren de saldırılmaktadır. Son yıllarda zirve noktasına ulaşmıştır.
Bizi biz yapan kodlarımıza özümüze yönelik çok yoğun, her zamankinden daha planlı saldırı söz konusu. Filistin'de Gazze'de diğer islam beldelerinde katliam yaparak Müslümanların soyunu kurutmaya çalışanlar apaçık ortadadır. Gizli ve sinsi düşman her yolu kullanmakla birlikte son dönemde sosyal medya ile savaşını yürütmektedir.
"Yapay din oluşturma gayreti içindeler"
Dijital dünya küresel ölçekte tüm değerleri tahrip ederken Müslümanları doğrudan hedef tahtasına koyuyor. Bugün çocuklar, anne babanın, öğretmenin, mahallenin terbiyesinden öte dijital medyanın terbiyesine daha fazla maruz kalıyor.
Dijital medyanın sadece eğlence ve para kazanma aracı olmadığını fark etmemiz gerekiyor. Dijital hareket yeryüzündeki tüm dinleri yıpratmak suretiyle yeni bir yapay din oluşturma gayreti içindedir. Bunun etkileri gittikçe küresel boyutta artmaktadır.
Bugün de medya ve sosyal medya üzerinden Lümpen ırkçı hareketler propaganda yapabilmektedir. Coğrafyamızdaki her milletin çimentosu İslam'dır. İslam'ın bize kazandırdığı kardeşlik ruhudur.
Coğrafyamızdaki birlik ve huzuru bozmak isteyenler doğrudan doğruya inancımıza saldırmaktadır. İslam'a ve Müslümanlara yönelik saldırıları ateizm, şamanizm gibi fitneler üzerinden yaptığını görüyoruz. Özellikle gençlerimizin zihnini bulandırmayı amaçlayan saldırıları durdurmak niyetindeyiz.
"İslam varsa Türkiye vardır"
İslam varsa Türk vardır. İslam varsa Kürt vardır, Arap vardır. İslam varsa aile vardır. Ahlak vardır, edep vardır. İslam varsa bayrak vardır hürriyet vardır. İslam varsa Türkiye vardır.
"RTÜK tedbir almalı"
Kimi zaman cahiller, kimi zaman az okumuşlar, kimi zaman da bilginin peşinden koşarken hikmeti ıskalamış yarım akıllılar medya üzerinden gençleri yanlış yönlendiriyor. Tek tük istisnai olumsuz örneklerden bütün dindarlara hakaret edilmekte, vakıflar, dernekler, tarikatlar linç edilmekte, dini ve dindarlar yıpratılmaktadır.
Tıpkı 28 Şubat dönemindeki gibi belli toplumlarımız adeta öcü gibi gösterilmekte, tahrik edilmektedir. Buna sessiz kalmamız mümkün değildir.
3-5 kendini bilmezin reyting yapmasına müsaade etmeyiz. Bu tür girişimler milli güvenlik sorunudur, RTÜK başta olmak üzere bu konularda hızlı tedbirleri ele almalıdır.
"Alimlerimiz en hassas konuları medya ve sosyal medyaya taşımak suretiyle tehlikeli bir yola giriyor"
İlim ve mesuliyet sahibi her kardeşimizin bu saldırılara karşı sağlam bir direniş hattı kurmasını savunuyorum. Alimlerimiz en hassas konuları medya ve sosyal medyaya taşımak suretiyle tehlikeli bir yola giriyor.
Kötü örnekler toplumda umudun kararmasına sebep oluyor. Din adamlığıyla şovmenlik aynı kisvede bulunamaz. Şöhret hastalığı samimiyetin ortadan kalkmasına neden olur. Bunun vebali ağırdır. Topluma örnek olması beklenen kişilerin şöhret uğruna samimiyetten uzaklaşması iki cihanda hesap verilemez ağır bir vebaldir.
İlim ve mesuliyet sahibi her kardeşimizin bu saldırılara karşı sağlam bir direniş hattı kurmasını savunuyorum. Alimlerimiz en hassas konuları medya ve sosyal medyaya taşımak suretiyle tehlikeli bir yola giriyor.
Kötü örnekler toplumda umudun kararmasına sebep oluyor. Din adamlığıyla şovmenlik aynı kisvede bulunamaz. Şöhret hastalığı samimiyetin ortadan kalkmasına neden olur. Bunun vebali ağırdır. Topluma örnek olması beklenen kişilerin şöhret uğruna samimiyetten uzaklaşması iki cihanda hesap verilemez ağır bir vebaldir.