Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'de aday belirleme sürecine ilişkin dikkat çeken açıklamalar yaptı. "Yolunu şaşıranları ya ıslah ya tasfiye edeceğiz" diyen Erdoğan, "Her kim ki ben aday gösterilmedim diyerek partimize sırtını dönüyor hatta kendine başka mecralar arıyorsa o kişi hiçbir zaman AK Partili olmamış demektir." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan,
partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan'ın gündeminde
yerel seçimler ve aday belirleme süreci vardı. Parti teşkilatına
verdiği mesajlarla dikkat çeken Erdoğan, çarpıcı uyarılarda
bulundu. Partide hiç kimsenin "ben" deme hakkının
bulunmadığını belirten Erdoğan, "Biz enaniyetten Allah'a
sığınan bir medeniyetin mensuplarız. Bunun için AK Parti 'ben'
partisi değil, 'biz' partisidir, bu da böyle
bilinmelidir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasete başladıkları günden beri yaptıkları gibi yine millete ram ve teslim olacaklarını belirterek, milletin hizmetine talip olduklarını, bu yolda gece gündüz çalışacaklarını söyledi.
YOLUNU ŞAŞIRANLARI YA ISLAH YA TASFİYE
EDECEĞİZ
Varsa noksanları tamamlayacaklarını, yanlışlarını düzelteceklerini,
yolunu şaşıranları ya ıslah ya tasfiye edeceklerini vurgulayan
Erdoğan, daha çok proje üreteceklerini, yatırım yapacaklarını ve
her hane ve kişiyle daha çok hemhal olacaklarını kaydetti.
MİLLETİN GÖNLÜME GİRMEYİ AMAÇLADIK
İşte bunlar başarıldığında, seçim sonuçlarının zaten kendiliğinden
şekilleneceği dile getiren Erdoğan, bugüne kadar aslında sandıktan
çıkmayı değil milletin gönlüne girmeyi amaçladıkları için başarılı
olduklarını ifade etti.
Erdoğan, seçimde de aynı şekilde hedeflerine ulaşmayı umduğunu
aktararak, genel başkanından mahalle ve köy temsilcilerine
kadar AK Parti kadroları için siyasetin her kademesinin hizmet
vasıtası olduğunu vurguladı.
Seçim dönemlerindeki, adaylık mücadelesi sürecinin de bu hizmeti kimin daha iyi yapacağı yarışı ve takdirinden ibaret olduğunun altını çizen Erdoğan, bir göreve kimi zaman 2, kimi zaman 12 veya daha fazla kişinin talip olacağını, sonuçta ise bir kişinin o işi üstlendiğini dile getirdi.
Aday belli olduğunda, diğer herkesin o adayın yanında saf tuttuğunu ve seçim gününe kadar tıpkı kendisi aday olmuş gibi canla başla çalıştığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
ZATEN YANLIŞ YERDEDİR
"Her kim ki 'ben aday gösterilmedim' diyerek partimize sırtını
dönüyor hatta gidip kendine başka mecralar arıyorsa o kişi zaten
hiçbir zaman AK Parti'li olamamış demektir. Her kim ki aynı şekilde
'benim istediğim kişi aday gösterilmedi' diye benzer tavırlara
giriyorsa, zaten yanlış yerdedir. Veya ben niye 'şuradan aday
gösterilmedim de buradan gösterildim' diyorsa o da kusura
bakmasın önce bir nefis muhasebesine kendisini çeksin. Biz bir
davayız, teşkilatız, bizde kesinlikle, malum bunu özel
toplantılarımızda hep görüşmüşüzdür, değerlendirmeler yapılır,
istişare yapılır, bunun sonunda da 'sen filanca yerden adaysın
denildiğinde' o da 'evelallah' der, orada çalışmaya başlar.
Onu da geçelim. '3 dönemden fazla olmayacak ancak başarılı
gördüğümüz arkadaşları bizler daha farklı yerlerde istihdam
edebiliriz' dedik.
Peki, ben de başarılıydım ama ben niye istihdam edilmedim' havasına girenler varsa, senin değer noktasındaki skalan ile merkezin skalası farklı olabilir. Aday olurken, 3 dönem orada görev yaparken veya iki dönem görev yaparken her şey iyi, güzel de aday yapılmadığın zaman niye bozuluyorsun, niye o zaman sana bir şeyler oluyor? Bu hareketin, kendine has ilkelerinin olması ve bu ilkelere de tüm arkadaşlarımızın sadakatle sarılması şüphesiz ki bizim görevimizdir."
AK PARTİ BEN PARTİSİ DEĞİL BİZ PARTİSİDİR
Yaklaşık 11 milyon üyesi olan, 24 Haziran seçimlerinde 26 milyon
330 bin oy almış bir partide hiç kimsenin "ben" deme hakkının
bulunmadığını belirten Erdoğan, "Biz enaniyetten Allah'a sığınan
bir medeniyetin mensuplarız. Bunun için AK Parti 'ben' partisi
değil, 'biz' partisidir, bu da böyle bilinmelidir." ifadelerini
kullandı.
KENDİSİNE VE ÇEVRESİNE DERT OLAN MİLLETİN DERDİNE NASIL
DERMAN OLACAK?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini 'biz' kavramı içerisinde hisseden
herkese AK Parti'de düşecek bir görevin mutlaka olacağının altını
çizerek, AK Parti kimliği ile ortaya çıkanların, her hareketiyle
örnek olma sorumluluğunu da üstlenmeyi kabul ettiklerini dile
getirdi.
Bireysel olarak gaflete düşme, yanlışa sapma iradesinin kişiye ait olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"AK Parti davasının neferi olarak böyle bir lüksünüz kesinlikle yoktur. Üzerinde en küçük bir şaibe olan, kimseden ikaz beklemeden kapının dışına çıkmalıdır. Gönül yapmak yerine gönül kıran da yanlış yerde olduğunu bilmelidir. Siyaset gönül işidir, gönüllülük işidir. Biz gönül dünyamıza 3 kıta, 7 iklimdeki tüm mazlum kardeşlerimizi sığdırmışken kendi ilçesinde, ilinde alicenap olmayı başaramayanlar, çatımıza ancak zarar verir. AK Parti'de görev almak demek milletin derdi ile dertlenmek, geleceğine ışık tutmak demektir. Kendisi çevresine dert olan, milletin derdine nasıl derman olacak? AK Parti teşkilatlarının kendilerini bu zaviyelerden gözden geçirmelerini istiyorum.
Herkes kendi durumunu elbette en iyi kendi bilir. Ölçümüzün, 'Acaba millet bana ne der' olduğunun da bilinmesini istiyorum. Kuruluşunu ilan ettiğimiz 14 Ağustos 2001 tarihinden beri AK Parti'de bu şuura sahip arkadaşlarımızla yol yürüdük. Arada elbette yorulanlar, yolda kalanlar, yolunu kaybedenler olmuştur. Buna rağmen Türkiye'yi 16 yılda 3 kat büyütmeyi, bölgesinde ve dünyada söz sahibi yapmayı, AK Parti'nin her kademesinde görev almış yoldaşlarımızla, dava ve kader arkadaşlarımızla beraber başardık. İnşallah 2023 hedeflerimize de sizlerle birlikte ulaşacağız. Çocuklarımız, kendilerine emanet edeceğimiz 2053 ve 2071 vizyonlarımızı bu güçlü temel üzerinde yükselteceklerdir."
BÖYLE DÖNEMLER İMTİHAN DÖNEMLERİDİR
Kabine toplantılarında mutat güvenlik konuları yanında önemli
gördükleri projeleri, istişare etmeleri gereken her hususu
gündemlerine aldıklarına işaret eden Erdoğan, pek çok ülkenin
oldukça uzun zaman ve enerji harcayarak gerçekleştirdiği bir
dönüşümü, neredeyse birkaç ay içinde büyük ölçüde tamamladıklarını
vurguladı. Erdoğan, "Bakanlıklarımızda sistemin henüz tam
oturtulamamış olmasından kaynaklanan bazı sıkıntılar olduğunu ve
bürokraside bundan kaynaklanan atalet, rehavet ve tıkanıklar
yaşandığını biliyoruz. İnşallah bunları da en kısa sürede aşacağız.
Böyle dönemler imtihan dönemleridir. İmtihanları başarıyla
verenler, milletimizin gönlündeki yerlerini alacaklar, veremeyenler
ise nöbeti devredeceklerdir." dedi.
Hizmete açtıkları 5 millet bahçesinin toplam büyüklüğünün 1,5
milyon metrekareyi bulduğunu bildiren Erdoğan, "Sokakları ateşe
verenler gelip bu Millet Bahçelerine bakarak gerçek çevrecilik
nedir görsünler. Son açılan Millet Bahçeleri ile İstanbul'da kişi
başı yeşil alanı yüzde 10 artırdık. Öyle lafla çevrecilik olmuyor."
diye konuştu.
GÖZALTINA ALINAN AKADEMİSYENLER
Geçtiğimiz günlerde gözaltına alınan akademisyenlerle ilgili
Batı'dan gelen eleştirilere yanıt veren Erdoğan sözlerine şöyle
devam etti: "Gezi olaylarında bu olayları yapanların finansörü
konumundaki şu anda cezaevinde olan bu kişiyle iltisaklı birçok
malum kişi akademisyenler de var. Bunlar geçenlerde gözaltına
alındı. Malum çevreler batı dünyası açıklamalar yapılıyor.
Türkiye'de de bu işlerin finansörü durumunda olanlar var. Bu içeri
alınınca neden rahatsız oluyorsun? Kendi ülkenizde olunca feryad
figan. Türkiye'de olunca akademisyendir falan filan. Siz bunları
bizim külahımıza anlatın.
ÜLKEMİZİ BÖLEMEYECEKSİNİZ BÖYLE BİLİN
Dün TürkAkım hattının Karadeniz'den ülkemize ulaşması törenine
katıldık. Konuşacaksak bunları konuşalım. Sizin bunlarla hiç
alakanız yok mu? Karadeniz'in bir ucundan diğer ucuna böyle bir
yatırım gerçekleşiyor. Ülkemize yeni bir doğalgaz imkanı oluyor. Bu
gündeminizde değil. Gündemlerinde hala biz Türkiye'yi nasıl
karıştırırız bu var. Ülkemizi bölemeyeceksiniz böyle bilin."
TÜRKÇE EZAN TEPKİSİ
Türkçe ezan tartışmalarına değinen Erdoğan şunları söyledi:
"Dünyanın kendini 21. yy'nin ikinci yarısına hazırladığı dönemde
birilerinin ıslarla 60-70-80'lerin baskı iklimine taşımaya
çalışıyor olması manidardır. Yapılmaya çalışılan gericiliktir. Hala
tek parti dönemini özleyenlere söylenecek başka ne söz olabilir?
Milletimiz tek parti dönemini vicdanında hakettiği yere
oturtmuştur."
CHP'NİN ENKAZINI KALDIRMAK BİZE NASİP
OLDU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin, kendi
vicdanında, tek parti dönemini hak ettiği yere çoktan oturttuğunu
vurgulayarak, şu anekdotu paylaştı:
"Büyük Hiciv şairimiz Eşref, cumhuriyet öncesi dönemde bir ilçede kaymakamlık yaparken, merkezden bir telgraf gelir. Telgrafta, 'Kaymakamlık binasının ihtiyaçlarını bildirin stop.' yazmaktadır. Eşref, bu telgrafa, 'Binanın muhtelif yerleri akıyor stop.' şeklinde bir cevap gönderir. Merkezden gelen ikinci telgrafta, 'Binanın nereleri akıyor, ayrı ayrı yazıp gönderin stop.' Bu ifade yer almaktadır. Bunun üzerine Eşref, o hışımla telgrafhaneye iner ve telgrafçıya, yaz oğlum der: Binanın muslukları hariç her yerleri akıyor stop."
CHP'nin memleketi yönettiği, tasallut altına aldığı dönemi tam bu şekilde tarif etmenin mümkün olduğunu bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Biz bunun, CHP'den devraldığımız İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden, 2002'de hükümete geldiğimizde devraldığımız kurumlardan bizzat şahidiyiz, gayet iyi biliriz. İstanbul Büyükşehir Belediyesini devraldığımızda, tam da şair Eşref'in hicvinde olduğu gibi şehrin muslukları hariç, her yeri akıyordu. Sokaklardan çöp suları akıyordu. Haliç'ten lağım akıyordu. Şehrin dört bir yanından yokluk, yoksulluk, sefalet akıyordu. Sadece iş bilmez değil, aynı zamanda rüşvet, yolsuzluk, mezhepçilik, meşrepçilik paçalardan akıyordu. Su derseniz, o zaten hiç akmıyordu. Tankerlerin, eskilerden kalma çeşmelerin önünde bidon kuyrukları alıp başını gitmişti. CHP'nin tahribatını tamir etmek, enkazını kaldırmak, İstanbul'un suya hasretini gidermek, hamdolsun bize nasip oldu."