Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Merkez Bankası için flaş sözler
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Merkez Bankası'nın faiz kararı sonrası ilk açıklamasında 'Acaba Merkez Bankası'nı da mı birileri nüfuz altına alıyor' diyerek çok sert mesaj gönderdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, politika faizinde
çeyrek puanlık indirime giden Merkez Bankası'nın kararı sonrası,
ilk kez Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda kabul ettiği esnaf
temsilcilerine hitap ettiği
konuşmasında yorumladı
"Merkez Bankası lütfetti. Çeyrek puanlık bir indirim yaptı" diyen
Erdoğan, "Halbuki geçtiğimiz Ocak ayında 5,5 puanlık artış
yapmıştı. Gelinen noktada bunun yarısı kadar indirim yapılmadı.
Böyle şey olur mu. Bizim Merkez Bankası'nın bağımsızlığına
diyeceğimiz bir şey yok. Ama nereye kadar. Milletin menfaatleri söz
konusu olduğunda biz de konuşuruz. Bize karşı bağımsızlığını
savunuyorsun da başka yerlere mi bağımlılığın var" diye çıkış
yaptı.
ERDOĞAN İSİM VERMEDEN CEMAATE GÖNDERMEDE
BULUNDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan esnaf temsilcilerini
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda kabul etti. Erdoğan'ın isim
vermeden Cemaat'e göndermede bulunduğu konuşmasında "Acaba Merkez
Bankası'nı da mı birileri nüfuz altına alıyor" sözleri dikkat
çekti.
ERDOĞAN ERDEM BAŞÇI İÇİN DE YORUM YAPTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı hakkında
Ali Babacan, Mehmet Şimşek ve Bülent Arınç'ın övgüleri için
isim vermeden eleştirerek, "Çok açık konuşuyorum. Böyle kalkıp
“merkez bankasının başındaki kişi iyidir hoştur vesaire”, ben
iyiliğe hoşluğa yaptıklarıyla bakarım, kendi fiziğiyle bakmam. Ne
yapıyorsun, netice ne? Ben buna bakarım, uygulamaya bakarım"
dedi.
İşte o konuşmadan önemli satırbaşları:
Türkiye bu zamana kadar pek çok ekonomik krizi en az hasarla atlata
bildiyse bunda ahilik kültürünün çok büyük payı var. Biz ahilik
geleneğimize sıkı sıkı sahip olarak pek çok krizi
atlatabiliriz.
Sınırsız kazanma, sınırsız kâr etme. Batı'da yaşanan refah
düzeninde sadece bir kişilik günlük tüketimine Afrika'dakiler bir
ayda ulaşamıyorsa sorun var demektir. Biz bu duruma itiraz
ettik.
Zamanında paranın ayarıyla oynadılar. Altı sıfır koydular. Biz de
attık o sıfırları. Paranın kendisine ayar verdik. Sizler esnaf
olarak çılgına dönüyordunuz. Hesap makineleri bile ihtiyaca cevap
vermiyordu. Bir milyona tuvalete gider hale geldik. Bir adam
milyonerse zengindir. Ama öyle bir hale getirdiler ki milyonla
tuvalete gider olduk. Ne günler geçirdik.
"ESNAFIMIZ BÜYÜSÜN Kİ ÜLKE BÜYÜSÜN"
Türkiye'nin 12 yılda yaşadığı dönüşümü en iyi esnaf ve sanatkarlar
bilir. Sizler bu ülkede 1 milyon 40 bin esnafsınız. Her esnafı
ailesiyle beraberr düşününce en basitinden 5 milyon aile. Fazlası
var azı yok. Bunun bir de yansıması var. Nedir o? Müşteri. 2002'de
esnafımız yüzde kaçla kredi kullanıyordu? Yüzde 47 ile. Bugün bu
oran yüzde 4- 5. Kredi limiti neydi? 5 bin... Bugün 150 bin. Bir
yılda bu imkandan 63 bin kişi yararlanıyordu. Bugünse 308 bin kişi
yararlanıyor. Ortalama bire 5 artış var. Faal kooperatif sayısı
402'ydi. Bugün 930. Bugüne dek 1 milyon 17 bin kişi bundan
yararlanmış.
Esnafımız işini büyüttü. Milli ekonomiye katkı sağladı. Hem kendisi
kazandı hem ülkeye kazandırdı. 2015'te bütçeye 750 milyon
subvansiyon konuldu. Esnafımız 16 milyon liralık kredi
kullanabilecek. Türkiye'yi 2-3 kat daha büyütmeliyiz. Esnafımız
büyüsün ki ülke büyüsün.
"MERKEZ BANKASI LÜTFETTİ"
Merkez Bankası lütfetti. Çeyrek puanlık bir indirim yaptı. Yıl boyu
2,5 puan indirim yapıyor. Geçen sene 5,5 puan artış yapılmıştı.
Artan faiz hala yerinde. Merkez Bankası'nın bağımsızlığına sözümüz
yok. Ama nereye kadar yok? Ülkenin menfaatlerini koruduğu sürece
yok. Onun dışında biz sözümüzü söylemekten çekinmeyiz. Bize karşı
bağımsızlık mücadelesi veriyorsun da başka bir yerlere karşı
bağımlılığın mı var? Faiz oranları ülkemizin gerçeğine uygun değil.
Üretenimizin hakkını korumak benim en başta gelen görevimdir.
Milletin hakkını korumaktır. Bu konunun takipçisi olmaya devam
edeceğiz. Eğer kredilerdeki faiz oranı ne kadar düşerse yatırımlar
da o denli artacaktır. İstihdam, üretim artacaktır. Rekabet
noktasında benim yatırımcım güçlenecektir. Bunu yapma
mecburiyetimiz var. Bir ülkede istikrarın olması gerekir. Biz
bugüne istikrar ve güven kavramlarıyla geldik. Biz bunu sağladık.
Sen de istikrar için Merkezi Bankası olarak üstüne düşeni
yapmalısın. Bize karşı tavır takınma. O zaman soru işaretleri kalır
aklımızda. Kalkıp "Merkez Bankası başındaki hoştur değil" desinler.
Ben işine bakarım. Neticeye bakarım. Uygulamaya bakarım.
"SUNİ CUMHURBAŞKANLIĞI KRİZİ"
2007'de suni bir Cumhurbaşkanlığı krizi çıkartmak istediler.
Kurduğum partiyi kapatmak istediler. Sonra da terörden medet
umdular. Çözüm süreciyle olay başka yöne gidince sokak terörü
başladı. Siz esnaflar bunun bedelini ağır ödediniz. Gezi
olaylarıyla, 6-8 Ekim hadisesiyle "Dökülün sokağa" dediler.
Demokrasi kürsüde olur. Böyle bir demokratik hak yok. Artık
kürsüleri de terörize ediyorlar. TBMM altında sayın Başkanvekilinin
önündeki çan kırılıyorsa, kürsüde konuşmacıyı bayan milletvekilleri
taciz ediyorsa, birileri mikrofono kırıyorsa, birileri yüzüne maske
takıyorsa demokrasi eziliyor demektir. Bu demokratik parlamenter
sistem içinde temel hak ve özgürlüklerin egemen olduğu bir sistemde
vekillere yakışacak bir üslup değildir.
"DEMOKRATİK HAK KÜRSÜDEDİR"
Çıkıyor siyasi parti başkanları, eş başkanları dökülün sokağa
diyor. Bunu bir demokratik hak gibi takdim ediyor. Böyle bir
demokratik hak yok. Demokratik hak kürsüdedir.
“TERÖRÜN ARTIK TEMSİLİ PARLAMENTOYA GİRMİŞ
DEMEKTİR”
TBMM çatısı altında sayın başkan vekilinin önündeki çan
kırılıyorsa, kürsüde konuşmacı, bayan vekiller gelip onları taciz
ediyorsa ve bir başkası geliyor orada mikrofonu kırıyor
koparıyorsa, bir başkası veya başkaları oturup suratlarını maskeyle
örtüyorsa, terörün artık temsili parlamentoya girmiş demektir.
“SANIRSINIZ Kİ MOLOTOF SERBEST BIRAKILIYOR"
Bir bayan meclis başkanvekiline, milletvekilinin ağzından çıkan
lafları kulakları duymuyor. Bir taraftan kadına şiddet konuşuluyor,
öbür taraftan TBMM'de başkanvekili olan bir bayana her türlü ağza
alınmayacak hakaretleri yapacaksınız. Lanetliyorum. Bu demokratik
parlamenter sistem içerisinde temel hak ve özgürlüklerin egemen
oldukları sistem içerisinde milletvekillerine yakışacak üslup
değildir. Milletvekilinin görevi yasa çıkarmaktır. Engel
olabiliyorsan engel olabilirsin. Bunun yolu yöntemi her şeyi
bellidir. Olamıyorsan kabul edeceksin. Oradaki vekiller bu milletin
vekilleri olarak oradadır. Millet size elinize ne varsa alın
gereğini yapın diye oraya göndermedi. Meclis'teki manzaraya
baktığınızda, sanırsınız ki bu değişiklikle molotof serbest
bırakılıyor. Böyle şey olur mu ya.
Bu milletimizin tamamını, esnaf ve sanatkarımızı mağdur eden olaylar karşısında daha etkili tedbirler alınmasını sağlayacak bir düzenlemedir.
"ERKEĞİM DİYOR, NE ERKEĞİ YA"
Bunlar ne dediklerini, ne istediklerini de bilmiyorlar. Hangi
esnafımız molotof kokteyliyle havai fişeklerle taciz edilmeyi kabul
edebilir mümkün mü? Demir bilyeler, sapan bunun kullanılmasını
kabul edebilir? Maske, niye maske takıyorsun? Eğer sen terörist
değilsen yüzün açık dolaş.
Erkeğim diyor, ne erkeği ya. Erkek pantolonla dolaşıyor, sen niye etekle dolaşıyorsun. Maalesef bunlarla dolaşıyorlar, kendilerini gizliyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Dürüst olun dürüst. Yani terörist ama her yola başvuruyor. Bununla ilgili bu kanun er veya geç çıkacak.