Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na sert sözler
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kadına şiddete yönelik sözleri nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na sert sözlerle yüklendi... "İftiranı ispat et, Cumhurbaşkanlığını makamını bırakırım..."
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun kadına şiddet konusundaki sözleri ile yüklenirken, kendisi ve ailesi hakkındaki açıklamalarına meydan okudu. Kılıçdaroğlu'nun kadına şiddete yönelik sözleri için "Böyle çarpık bir zihniyet olur mu? Böyle bir yoz bakış açısı olabilir mi?" diyen Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun kendisi ve ailesinin mal varlığıyla ilgili iddiaları için de "İspatlarsan Cumhurbaşkanlığını bırakacağım" diye rest çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü" kapsamında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nca Küçükçekmece Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezinde düzenlenen programa katıldı. İşte Erdoğan'ın yaptığı konuşmadan satır başları:
- Kadına yönelik şiddet asla kabul edilemez. Kadına şiddeti insanlığa ihanet olarak ilan etmiş bir Cumhurbaşkanı sıfatıyla diyorum ki, bu ihanetin içine girmiş herkes cezasını çekmelidir.
- Bakanlığımız şu ana kadar şiddete uğramış 20 bin kadının davasına müdahil olarak mağdur kadınlarımızın yalnız olmadığını göstermiştir.
BÖYLE YOBAZ BİR ÇIKIŞ OLUR MU?
Maalesef aksi yönde örnekler bulunduğunu da belirtmek durumundayım. Mesela, ana muhalefetin başındaki zatın, geçtiğimiz günlerde skandal ifadeleri bunlardan biridir. Üstelik de kadınlara yönelik toplantıda bu zat aynen şöyle diyor. “Erkek işsizse, eve para gelmiyorsa, akşam tencere kaynamıyorsa. Bu erkek de gelir hıncını karısından alır” bunu diyen kim? Bay Kemal. Böyle çarpık bir zihniyet olur mu ya? Kadına şiddeti insanlığa ihanet değil, alanen meşru gören...
HER SEÇİM YENİLGİSİ SONRASI EVDE NELER YAPIYOR?
Her seçim yenilgisinden sonra evde neler yaptığını düşünmek bile istemiyorum. E ne olacak? Az önce bakanımız da söyledi. Çanakkale’de AK Partili bir meclis üyemiz. Bu seçimle gelmiş, seçimle gelmiş bir meclis üyesi orada kendi konuşmasını yapıyor. Belediye başkanının işine gelmediği için o ifadeler sebebiyle o bayan üyeyi, susturmak için sürekli olarak ona şiddet uyguluyor. “Sus, sus, sus” diyor. Mikrofonu kesiyor, Meclis’i terk etmesini söylüyor. O bayan AK Partili bir meclis üyesi. Demokratik yollarla halkın oylarıyla oraya gelmiş bir bayan. Arkasından ne oldu? Bir de baktık ki CHP’nin kadın mensupları gelip gösteriler yaptılar. Kime? Kendi belediye başkanlarını alkışlıyor. Bu nasıl bir kadına saygıdır?
O BAŞKANI 18 MART'TA SÖZ HAKKI YOK
Sen napıyorsun ya? Sen böyle bir saygısızlığı nasıl yaparsın deyip yuhalamaları gerekirken tam aksine bunu alkışlıyorlar. Bu da CHP’deki kadın zihniyetinin nerede olduğunu gösteriyor. Ben de dedim, bak şimdi yine söylüyorum. 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Yıldönümü. Talimatı verdim, o gün Çanakkale Belediye Başkanı’na orada söz vermeyeceksin.
“KESİNLİKLE ASLI ASTARI OLMAYAN YALANLAR ÜRETİR”
Bu zat aynı zamanda müfteridir. Çünkü bu zat eskiden beri şahsım ve ailem hakkında kesinlikle aslı astarı olmayan yalanlar üretir.
İftiraları ardı ardına sıraladı. Neymiş efendim, çocuklarım, kardeşim, eniştem, dünürüm, eski özel müdürüm.. Yurtdışına milyonlarca dolar para göndermiş. Daha önce de benim 3 milyar dolar param olduğunu iddia etmişti. Bu iftiraların müşterisi de çıkıyor. Medyada, sosyal medyada pek çok karanlık mahfil de bu iftiralar döndürülüp dolaştırılıyor.
ÇIKAR BELGESİNİ HEMEN GEREĞİNİ YAPAYIM
“Müddei iddiasını ispatla mükelleftir” Yani bir şeyi iddia ediyorsan, senin ortaya koyman gerekir. Ben buradan ismini anmaya tenezzül etmediğim bu zata soruyorum. Öne sürdüğün iddiaların belgesi var mı? Varsa çıkart milletin önüne. Ben hemen gereğini yapayım. Tüm milletime sesleniyorum. Yoksa çık iftira ettiğini söyle. Aksi takdirde iftiracı konumuna düşeceksin.
Azıcık onuru şerefi olan, yüreğinde utanma duygusu olan birisi ifade ettiğim iki yoldan birini seçer. Fakat biliyorum ki bu zat ne belge koyabilecek, ne de çıkıp özür dileyebilecek. Üç gün sonra yine aynı şeyleri yalanları tekrarlamayı sürdürecek.
ERDOĞAN'IN YURTDIŞINDA BİR KURUŞ PARASI VARSA...
Şimdi ben buradan bir şey söylüyorum. Tayyip Erdoğan’ın, yurtdışında bir kuruş parası varsa herhangi bir bankada, çıksın bunu ispat etsin. ispat ettiği anca cumhurbaşkanlığı makamında bir dakika durmayacağımın taahhüdünü veriyorum. Bunu ispat edemeyen Kemal acaba o makamında duracak mı? O da bunun bana taahhüdünü versin.
“KAYBEDE KAYBEDE YÜZÜ YERDE SÜRÜKLENEN KEMAL”
9 seçimdir hep kaybede kaybede yüzü yerde sürüklenen Kemal. Millet senin ne olduğunu gördü. Bu zatı ta 90’lı yıllardan SSK’yı batırdığı günlerden beri tanırız. Daha bir yaşına girmemiş torununu SGK’lı yaptığı günlerden biliyoruz. SSK’ya üye yapıyor. Dün SSK’yı batırmıştı bugün CHP’yi batırıyor. Rahmetli Savaş Ay’ın programında bu zatın beceriksizliğini tüm dünyaya göstermişti. Dünyada arsız bir insana laf atlatmaya çalışmak kadar zor bir iş olmadığını bu zat sayesinde öğrendik.
“DERLER YA “YÜZÜNE TÜKÜRSEN YAĞMUR YAĞIYOR” DİYE...
Hani derler ya “Yüzüne tükürsen yağmur yağıyor” diye. İşte bu tam öyle bir tip. Biz o seviyeye inmeyecek hakkımızı hukuk yoluyla aramaya devam edeceğiz. Bu müfteri hakkında gereken hukuki işlemleri başlattılar.
ONDAN ALDIKLARIMLA MİLYONER OLACAĞIM
İtham ettiği, eniştem, çocuklarım, kardeşlerim hep birlikte bu zata iftiraların bedelini ödetmek amacıyla, manevi tazminat davasını 1,5 milyon olarak talep ediyoruz, açtık.Milyoner olamadık belki ama alacağımız tazminatlar sayesinde herhalde olacağız.
ÜSLUP VE AHLAK BOYUTUNU AŞTI
Biz cevap vermedikçe sanıyorlar ki attığımız çamurlar iz tutuyor. Güneş balçıkla sıvanmaz bunu böyle bilesin. Bunların ağızlarının payını vermediğimiz sürece bu tür iftiraları sürdüreceklerini biliyoruz. Hem teşhir ederek, hem hukuki haklarımızı kullanarak meydanın boş olmadığını göstermek durumundayız. Kısır ana muhalefet sorunu, bir üslup ve ahlak boyutu da kazanmıştır.
“İSPATLARSAN CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINI BIRAKACAĞIM”
Yurtdışında hangi bankada Tayyip Erdoğan’ın hesabı var. Bunu ispatla. İspatlayamadığın takdirde siyaseti bırakman lazım. İspatlarsan, ben hem siyaseti, hem cumhurbaşkanlığı makamını bırakacağım. Hodri meydan.
Seçimlerde oy kullanacağı sandığı bulamayan, neye hayır dediği bilmeden kampanya yürüten, bir dediği diğerini tutmayan, verdiği tüm sözleri yutan bu zata, hakkettiğinden fazla süre ayırdığımın farkındayım. Bu zatı milletimize, özellikle kadınlarımıza havale ediyorum.
MART 2019 İÇİN AYAĞA KALKIN
Artık 16 Ay var yerel seçimlere, Mart 2019. Kasım 2019 biliyorsunuz cumhurbaşkanlığı seçimi. Diyorum ki, kapı kapı dolaşarak Allah’ın izniyle, gerek Mart yerel seçimlerinde gerek Kasım 2019 cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi seçiminde bu müfterilere demokratik cevabı en üst düzeyde vermeye hazır mıyız?