Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İmamoğlu'nun projelerine destek açıklaması!
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İBB Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu'na ilişkin, "İstanbul'un menfaatine yönelik gerçekçi projelerle gelirse tabii ki AK Parti grubu bunu destekleyecektir" ifadelerini kullandı.
Japonya'nın Osaka kentinde düzenlenecek G-20 zirvesi öncesi
Japon Nikkei gazetesine konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvede ABD
Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşme, Rusya ile S-400 hava ve
füze savunma sistemleri anlaşması, 23 Haziran İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı Yenileme Seçimi ve Türkiye ile Japonya arasında
müzakeresi süren ekonomik ortaklık anlaşmasına ilişkin
değerlendirmelerde bulundu.
"Seçimlerin yenilenmesi yasal bir süreçti"
Seçim sonucunu değerlendiren Erdoğan, seçimlerin yüksek katılımla ve demokratik olgunlukla gerçekleştiğini belirterek, "Seçimlerin yenilenmesi yasal bir süreçti. Lakin en nihayetinde kazanan Türk demokrasisi oldu." dedi. Erdoğan, bu seçimin Türk demokrasisine yönelik karalamaları geçersiz kıldığını vurgulayarak, "Türkiye'de hiç kimse, milletin iradesinin üstünde değildir, hiçbir karar milletin kararından üstün değildir. Türkiye'yi bu demokratik seviyeye getiren ise AK Parti'nin 17 yıllık başarılı iktidarıdır." diye konuştu.
Kutuplaşma nasıl bitecek?
"Türkiye'de kutuplaşmanın nasıl biteceği" sorusuna Cumhurbaşkanı
Erdoğan, "Siyasette her zaman kutuplar mevcuttur. Kutupsuz siyaset
olmaz. AK Parti ve müttefiklerimiz bir kutup oluşturdu ve diğer
taraf da 4 partiden oluşuyordu. Seçimler bu şekilde yapıldı."
şeklinde cevapladı.
"Gerçekçi projelerle gelirse tabii ki..."
Erdoğan, partisinin yeni İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile belediye meclisinde iş birliği yapıp yapmayacağı sorusu üzerine ise "İstanbul'un menfaatine yönelik gerçekçi projelerle gelirse tabii ki AK Parti grubu bunu destekleyecektir. Fakat kabul edilemeyecek projelerle gelirse, İstanbul'un menfaati için bu tarz projeleri asla desteklemeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Trump'ın Temmuz'da geleceği konuşuluyor
G-20 zirvesinde yapacağı temaslara ilişkin soruları yanıtlayan Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile görüşmesi hususunda, "G-20 zirvesi kapsamında ABD Başkanı Trump ile yapacağım görüşmenin, ikili ilişkilerimizdeki çıkmazı açacağına ve iş birliğimizi güçlendireceğine inanıyorum. Bunun yanı sıra Sayın Trump'ın Temmuz içinde Türkiye'ye ziyareti de konuşuluyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Trump'ı ikna edebilecek misiniz?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Trump'ı S-400 füzelerinin satın alınması üzerine Türkiye'ye yaptırım uygulamamaya ikna edebilecek misiniz?" sorusuna şöyle cevap verdi:
S-400 hava savunma sisteminin tedarik edilme meselesi, ülkemizin
acil güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapılmış bir mal ve
hizmet alımıdır. Güvenlik tehditlerine karşı hava savunma sistemi
arayışımızda teknoloji transferi ve fayda-maliyet analizi bizim
için öncelik olmuştur. S-400'leri tedarik etmemize bu çerçeveden
bakılmalıdır. Önümüzdeki ay bu sistemi almaya başlayacağız.
Konuya ilişkin ABD ile görüşmelerimiz sürüyor. Trump ile G-20'de bu
meseleyi detaylı konuşmayı ümit ediyorum. Aslında S-400 konusunda
Sayın Trump, Türkiye'nin endişelerini, neden bu sisteme ihtiyaç
duyduğumuzu ve nasıl bu noktaya geldiğimizi iyi biliyor. Şimdiye
kadar bize yöneltilen endişeleri gidermek için, ortak komisyon
kurmak da dahil olmak üzere farklı teklifler sunduk. Süreci
rayından çıkarmak ve tehdit dili kullanmak kimseye fayda getirmez.
S-400 meselesini ittifakımız ve stratejik ortaklık çizgisi içinde
çözeceğimize inanıyorum.
"Mevcut yol haritasından taviz vermeyeceğiz"
ABD'nin F-35 savaş uçağı projesinden Türkiye'yi çıkarması ve
yaptırım uygulaması durumunda, Türkiye'nin ne cevap vereceğine
ilişkin soruya Erdoğan, Türkiye'nin mevcut yol haritasından taviz
vermeyeceğinin altını çizerek, "F-35 projesi için zaten 1,25 milyar
doları ödedik. Eğer öyle yanlış bir hamlede bulunurlarsa meseleyi
uluslararası tahkim mahkemesine götürürüz. Şimdiye kadar yaptığımız
ödemeleri geri isteriz." diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin F-35 projesinin pazarı değil, ortağı olduğuna
ve F-35'in birçok parçasının Türkiye'de üretildiğine işaret ederek,
"G-20 ziyaretim boyunca görüşmemiz olacak. Bu meseleleri, ikili
ilişkilerimizin tüm boyutlarıyla birlikte konuşacağız. Suriye'nin
kuzeyindeki gelişmeleri de değerlendireceğiz. CAATSA (ABD'nin
Düşmanlarına Yaptırımlarla Karşılık Koyma Yasası) yaptırımları
Türkiye'ye uygulanamaz çünkü biz bu adımı (S-400'lerin alımını)
CAATSA yürürlüğe girmeden attık. En iyi sonuçları alıp bu meseleyi
sonlandıracağımızı umuyorum." ifadelerini kullandı.
"Türkiye NATO'daki kritik ve önemli yerini korumaktadır"
"Batı'da, Türkiye'nin NATO'dan uzaklaşıp Rusya'ya yaklaştığı yönünde endişelerin artığına" ilişkin değerlendirmesi sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan şu değerlendirmelerde bulundu:
Türkiye, 1952'deki üyeliğimizden bu yana NATO'nun önemli bir
unsuru olmuştur. Afganistan gibi istikrarın sağlanamadığı birçok
bölgede önemli katkılar sağlıyoruz. An itibarıyla NATO'nun birçok
misyonunu bilfiil destekliyoruz. Türkiye NATO'daki kritik ve önemli
yerini korumaktadır.
21'inci yüzyılda ülkelerin kendilerini az sayıda devletle ilişki
kurmakla sınırlandırmasını beklemek gerçekçi olamaz. Burada
konuşmamız gereken birbirimizi dışlama yönelimi değil, dış
siyasetimizi zenginleştiren çeşitliliktir. Bununla beraber
ülkemizin, ortak saygı ve menfaatlere dayanarak komşu ülkesiyle
ilişki geliştirmesi gayet tabiidir. Tehditlerle dolu bölgedeki
istikrarımızı korumak için atmamız gereken hiçbir adımı atmaktan
çekinmeyiz.
Rusya ile ilişkiler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerinin
asırlar öncesine dayandığını anımsatarak, "İlişkilerimizi iki
ülkenin önceliği çerçevesinde ileriye götürüyoruz. Bilhassa Rusya
ile Suriye'deki çatışmaları sonlandırmak ve ülkeye en kısa zamanda
huzur ve istikrar sağlamak için yoğun iletişim halindeyiz. Astana
süreci ve İdlib Anlaşması, bunlardan sadece birkaçı. Enerji,
ticaret, savunma ve endüstri de ikili ilişkilerimizin diğer
sahaları. Bunların hiçbirisi başka bir ülke veya topluluğa karşı
yapılan şeyler değildir. Türkiye Avrupa-Transatlantik paktının
önemli bir ortağıdır ve öyle kalacaktır." değerlendirmesinde
bulundu.