Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çok önemli açıklamalar
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan, uzun bir aradan sonra katıldığı canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetteki cumhurbaşkanı adayı tartışmalarıyla ilgili olarak, ''Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, bizi ilgilendirmiyor" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı, terörle mücadelede Irak'ın kuzeyindeki terör yuvalarından Mahmur için de operasyon sinyali verdi.
Muhalefetin parlementer sistem tekliflerine de değinen Erdoğan,
"Parlamenter demokrasi dendiği zaman artık bizim için mazi oldu.
Millet için de mazi oldu" dedi. ABD'nin sözde Ermeni soykırımı
kararı için de konuşan Cumhurbaşkanı, "Artık bıktık, her 24 Nisan
gelir, 'Amerika Ermenilerle ilgili ne diyecek?' Bütün işin bitti de
Ermenilerin avukatlığına sen mi soyunuyorsun?" diyerek Biden
yönetimine tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT ortak yayınında yeni anayasa çalışmaları, salgında normalleşme, terör örgütleriyle mücadele ve ekonomideki gelişmelere ilişkin çok sayıda soruyu cevapladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Malum, maske mesafe hijyen. 3 başlık söz konusu. Sosyal mesafe maske önem arz ediyor. Sosyal mesafede gündemimizde yerini koruduğu zaman arada mesafe korunması halinde maskeden de kaçabilmek, maskeden de kurtulmak mümkün olur. Bu da tabi 1,5 metreydi. Buna dikkat edildiği zaman kurtulmak mümkün. Ama sosyal mesafe şart. Bakanımız kısa süre sonra bununla ilgili açıklamayı yapacak. Bunu dünde kendisi açıklamasını yaptı. Bizde toplantılarda arkadaşlarımızla onu konuşuyoruz. 1,5 metre mesafeyi koruduğumuz takdirde, maskeyi çıkarabiliyoruz. Ama buna dikkat etmeliyiz. Gerçekten yaş itibariyle yaşlı insanlarımız var. Onlarda bundan ciddi manada sıkılıyorlar. Onlara hak vermemek mümkün değil. Yarın bende bundan dolayı eleştiri alabilirim.
* "Ben 3. aşımı oldum"
3 başlığa dikkat edeceğiz. Sosyal mesafeye
dikkat edersek maskesiz devam edebiliriz. Ciddi manada aşımız
geliyor. Aşılarımızın gelişiyle birlikte 50-55 yaş üstüne de yoğun
bir şekilde yapmaya başlayacağız. Aşılarla birlikte ciddi manada
korunma sürecini tıbben de olmuş olacağız. Ben 3 aşımı oldum, bir
de antikor yükseldi mi yükselmedi mi bununla ilgili adımı
attım
* Yeni anayasa çalışmaları
Ben şimdi
detaya girersem, Cumhur İttikakı'ndaki ortağımıza yanlış yapmış
olurum. Anayasa çalışması yapan ekiple bizim heyetimiz, 128 madde
üzerinde oturup çalışma yapacak. Çalışmadan sonra çıkarılması
gereken, ilave edilmesi gereken ne gibi maddeler vardır bunu
konuşacağız. Tamam dediğimiz anda Devlet Bey'e çalışmamızı
takdim edeceğiz. Ayrıca Devlet Bey'in bize yollayacağı çalışmaya
bakacağız. Bu çalışmaları yapan arkadaşlarımız içinde
sosyologlar, psikologlar, tarihçiler hepsi var. Bunlarla birlikte
ortak bir çalışma yürütmek istiyoruz. Onun için adeta anayasa
bilim kurulu oluşturma içerisine girdik. Bu konuyla ilgili olarak
da en geniş anlamda uzlaşı sağlayalım. Bunun neticesinde meydana
gelen hazırlığımızı Cumhur İttifakı'na sağlayalım.
* 'Dağdaki PKK'lıyla mı milli anayasa
yapacaksınız?'
Millet İttifakı neyi neyle yapacak? Kimi
kimle bir araya getirecek? Hazırlayacakları anayasa metni, nasıl
ortaya çıkacak düşündürücüdür.
Millilik olmayacak, yerlilik olmayacak. Dağdaki PKK'lıyla mı milli
anayasa yapacaksınız? Bu milletin anayasası dediğiniz zaman bunun
bir defa milli, yerli bulgusu olması şart. Bunu da zaten
çalışmalar esnasında görmek mümkün olacak. Çözüm çalışmalarını
yaptığımız zaman bunların uzantılarıyla o çalışmalarda birlikte
olduk. Milletin dertleriyle bir arada olmak var ya da yok. Bunların
yapacakları çalışmadan rahatsız değiliz, varsın yapsınlar.
* 'Parlamenter demokrasi artık bizim için
mazi'
Parlamenter demokrasi dendiği zaman artık bizim için mazi oldu.
Millet için de mazi oldu. Bu dönemleri yaşayan, AK Parti'yi
tek başına iktidara getiren milletimiz oldu. O zaman şu anki mevcut
sistem yoktu. Halkımız %34 küsürle bizi Parlamentoya gönderdi. Tek
başımıza iktidar olduk. Kim vardı parlamentoda CHP vardı. Çok
başarılı adımlar atarken, o dönem içerisinde biz süreci rahatlıkla
işlettik. Bir sonraki seçimde de parlamenter sistemle gittik. Ama
bizim oyumuz yine arttı. 2 parti değil 3, 4 parti oldu. Ama
biz yine açık ara önde olduk. Şimdi yine çok farklı yere gidiyor.
Ne oldu, Türkiye çok partili sistemden verim alamıyor. Koalisyonlar
dönemine dönmeyi milletimiz asla istemiyor. "Kurtulduk bundan,
başımızı belaya sokmayın" diyor.
* "Koronavirüs salgınında hızlı kararlar
alabildik"
Sağlıkta, adalette, ulaşımda attığımız adımlarla Türkiye değişim
süreci yaşadı. Türkiye'nin 26 havalimanı vardı 57 havalimanına
çıktı. Bu tabi Türkiye'nin refah düzeyinin yükseldiğinin
alametidir. Biz bunu çok partili dönemde yapmadık, aksine AK Parti
iktidarıyla yaptık. Şimdi Cumhur İttifakı'yla biz öyle bir sistem
kuralım ki gelişmiş ülkelerin sistemini kullanalım. Uluslararasında
hızlı ve etkin kararlar alma kabiliyetini kazanmış oldu. Yeni
sistem sayesinde koronavirüs salgınında hızlı kararlar alabildik.
İstanbul'daki Atatürk Havalimanı'nın içinde bin 8 odalı hastaneyi
kurduk. Bu hastanede 5 dakikada uçak inecek, odaya gelecek,
ameliyat haneleriyle her şeyiyle mükemmel. Sancaktepe'ye de hastane
yaptık. 45 günde biz bunları yaptık. Bütün tıbbi en ileri teknoloji
neyse onların hepsi var. Buraların bir özelliği de şu: Bütün
cihazlara varıncaya kadar en ileri teknolojiyle hepsi var. Aynı
teknoloji Atatürk Havalimanı'ndaki hastanede de var. Çam Sakura
Hastanesini Japonya başbakanıyla açtık. ABD'de en büyük hastane
Cleveland'dadır. Bize yakışan nedir onu da geçmektir. Onu da
geçtik. Şimdi onlar buraların metini duyuyorlar. Buraları gezdikten
sonra "biz geri kalmışız" diyorlar.
* "Doktor açığımızı kapatmayı hedefliyoruz"
Şu an daha biz büyük şehirlerimizde tamamını gerçekleştiriyoruz.
Bütün şehirlerimizde bu hastaneler olacak ki bütün ülkeyi
kucaklamış olalım. İlk hastaneyi Yozgat'ta yapmıştık. Şu anda bu
şehir hastanelerimiz yapımları hızlı bir şekilde devam ediyor. Çam
ve Sakura içerisinde ayrı bir yere sahip. Ankara'yı bir düşünün,
Ankara'daki şehir hastanemiz olmamış olmasaydı. Orta Anadolu'da
korona döneminde bir çok açığımızı gideremezdik. Bilkent'teki bu
hastane birçok sorunumuzu çözmemize vesile oldu. Şimdi orası bitmek
üzere. İnşallah bu yıl sonunda onu da açacağız. Bunlara sorarsanız
Ankara'nın kasap olduğunu zannederler. Burası Başkent yakışan neyse
onu yapacaksınız. İstanbul'da saydıklarım dışında bir şehir
hastanesi de orada yapıyoruz. Proje hazır, ihalesini yapıp orayı da
yapacağız. Rabbim tabi ki hastane kapısına düşürmesin, eksikliğini
de vermesin. Bizim ciddi manada doktor açığımızı azaltmamız lazım.
Maalesef, geçenlerde doktor arkadaşımız bıçaklanarak yaralandı.
Kendisini aradım. 2 yıl kalmış uzman olmasına tedavi ettiği hasta
gelip kendisini bıçaklıyor. Bu doktor açığımızı kapatmamız içinde
tıp okullarına büyük iş düşüyor. Her siyasi partinin kendine ait
hedefleri vardır. Bizim de hedefimiz bu. Parlamenter sistemi biz
geride bıraktık. Biz şimdi yeni bir şeyler söylemenin hedefi
gayreti içerisindeyiz.
* "Alt yapıya önem vermeye devam ediyoruz"
128 milyar dolar nereye gitti? Merkez Bankası'nın parasının nereye
gittiği sorulur mu? Bunlar hesap kitaptan anlamazlar. Bu kadar
çalışma, alt yapı, geçirdiğimiz depremler. 'Bu harcamaları nereden
yaptınız?' diye soran oldu mu? Malatya, Elazığ, İzmir depremleri...
Buralara parayı nasıl buluyorsunuz diye soruyorlar mı? Alt yapısı
olmayan bir ülkenin üst yapısı her zaman tehdit altındadır. Türkiye
altyapısı çürük bir ülke konumunda. Altyapıya önem vermeye devam
ediyoruz, çünkü hayatımızı özgüvenli bir şekilde sürdürelim.
* Muhalefette cumhurbaşkanı adayı tartışmaları
Bizim sahada böyle bir tartışma adım yok. Cumhur İttifakı olarak partimizin içinde karar belli. Öbür tarafta MHP'de de Bahçeli bu konuda kararlarını başından itibaren açıkladı. Bizim bu dayanışmamız kararlı bir şekilde yürüyor.
* 'Artık bıktık' diyerek Biden'a tepki
gösterdi
Özellikle ön hazırlıklarımızı yaptık. Kendisi
ile yapacağımız görüşmede, Türkiye-ABD ilişkileri niçin gerilim
safhasında soracağız. Sizden önce demokratlarla çalıştık. Ama böyle
bir görünüm olmadı. Bush'la çalıştık, Obama ile çalıştık ama
bunların hiçbiriyle böyle bir gerilim yaşamadık. Ardından Trump ile
çalıştık ve hiçbir gerilim yaşamadık. Aksine telefon görüşmesinde
huzurluyduk, rahattık. Şu toplantıda buluşuruz gibi bu konuşmaları
yürüttük. Tabi Biden ile bu görüşmeler böyle olmadı. Şimdi
NATO zirvesinde görüşeceğiz.
Şimdi bu gerilimin sebebi ne. Sözde Ermeni soykırımı. Artık bıktık ya. Senin bütün işin bitti de Ermenilerin avukatlığına mı soyunuyorsun?
Bırak bu işi tarihçiler, hukukçular çalışsın. Şu anda ortada
herhangi bir şey söz konusu değilken, kalkıyorsunuz bunu gündeme
getiriyorsunuz. Yıllar geçti, Minsk 3'lüsü olarak bir Azerbaycan
sorununu çözemediler. Yıllar geçti. En sonunda Azerbaycan
kendi göbeğini kendi kesti. Burada hiç alakası olmayan
Türkiye'yi böyle bir konunun içine niye atarsın? Yapmak istediğin
bir şey var, NATO'da bir ortağın olarak gel bu işi çalışmaları
yaptırtalım ondan sonra konuşalım. Böyle bir şey yapmayın soykırım
diye atacaksın önümüze karar vereceksin. Senden önce ABD'li
yöneticiler bu işi bilmiyordu. Ama hiçbiri bu sözleri kullanmadı.
Biz buna üzülüyoruz. Bunlara biz alıştık. Hep bu tür şeyleri
yaparlar. Sağdan soldan dolaşmaya çalışırlar. Türkiye bunlara
alışık. Türkiye bir kasaba devleti değildir, kimse köşeye
sıkıştıramaz. Avrupa'da güçlü görünen devletlerin hiçbiri NATO'daki
görevlerini Türkiye gibi yerine getirmiyor. Artık yeni bir
Türkiye var.
* 'Macron'un Suriye'de Libya'da kimlerle iş tutuğunu
biliyoruz'
Kıbrıs'ın AB içerisinde Kıbrıs ile ayrışma
sürecini bilmez. Bunların içerisinde hiçbirisi bu ayrışma nasıl
oldu, görüşmeleri nasıl oldu? Hiçbirini bilmez. Bunu bilen tek
lider var benim. Şöyle oldu desek Miçotakis bile
bilmez. Bir kişi var ki AB'den o Avrupa Birliği adına
katılmıştı. O sağ olsun gittiği her yerde açıklamıştır. Biz bu
çalışmaların hepsini yaşadık, gördük. Hepsini önlerine
koyacağız. Bu toplantıdan sonra Rumlar ve Yunanlılar masadan
çekiliyordu. Annan, "Hayır masadan çekilemezsiniz" dedi. O
toplantıdan sonra referandum var. Kıbrıs'ta yapılan referandumdan
sonra Kuzey'de evet çıktı. Daha sonra gidip Güney'i AB'ye aldılar
Kıbrıs'ı dışarıda bıraktılar. Kuzey Kıbrıs'a ödemeleri gereken
paralar vardılar yerine getirmediler. Kıbrıs'ın etrafındaki bütün
doğalgaz yataklarla ilgili hakkınız var mı yok mu? Onda bile
buradan gidin diyecekler. Macron, 'NATO'nun beyin ölümü
gerçekleşti' dedi. NATO herhalde bu laf için hesaba çekmesi
gerekir. Macron'un da Suriye'de ve Libya'da kimlerle iş tuttuğunu
biz iyi biliyoruz.
* Türkiye-Mısır ilişkileri
Bizim için Mısır
dünün bir ülkesi değil. Türkiye ve Mısır halklarının tarihten gelen
gönül ve kader birlikleri var. Devletler arası ilişkilerimiz bu
temelde ilerliyor. Başlayan görüşmeler genişleyerek devam ediyor.
Mısır'la Libya'dan Doğu Akdeniz'e kadar geniş işbirliğimiz
bulunuyor. Biz bakanlarımıza görüşmelerimizi yapabilirsiniz
diyoruz. Ticari alanda işi ilerletmemiz lazım. Kazan kazan esasına
göre münasebetlerimizi ilerletmektedir. Bu çalışmalarımız aynı
şekilde devam ediyoruz. Bu durum Körfez ülkeleriyle de
yapılmaktadır. Bizim Mısır halkıyla olan ilişkimiz Yunan Mısır
halkıyla ilişkilendirilemez. Bunu Yunanlı farklı alır biz farklı
alırız. Ben Mısır halkını iyi bilirim. Bağlantılarımızın kültürel
yönü çok çok bağlantılıdır.
* Mahmur'u Kandil kadar önemsiyoruz' BM temizlemezse biz
temizleriz
Yaklaşık 40
yıldır bölücü terör örgütüyle mücadele var. Bir süre önce terörü
topraklarımızda karşılamış, sonra yerinde müdahale etme adımı
atmıştık. Bunda çok ciddi başarılar sağladık. Çift Kandil var.
Birincisi İran, ikincisi Irak. İkinci Kandil hedefe konuldu.
Bunları ciddi manada korku sardı. Iraklı kardeşlerimize, "Bu işi
hakkıyla yapın, yapmayacaksanız biz gelip vuracağız" dedik. Terörle
mücadelede bekleyen bir Türkiye değil, arayan bulan yok eden bir
Türkiye gerçeği var. Kandil bataklığı da asla mikrobu yaymayacak ve
bu kararlılıktaki Türkiye'yi göreceklerdir. Türkiye Cumhuriyeti,
komşularının sınırlarına saygılıdır. İlk defa söyleyeceğim. Mahmur
meselesini de artık Kandil kadar önemsiyoruz. Çünkü Mahmur,
Kandil'in kuluçka yuvasıdır. Biz bunun üzerine gitmezsek, bu
kuluçka yuvası sürekli üretmeye devam edecektir.
BM temizlemezse biz temizleriz. Bu işin başka yolu yok.
Kandil'e sadece Diyarbakır'daki çocuklar da gönderilmiyor ki. Artık
bunu nereye kadar sabredeceğiz. Teröristler için artık hiçbir
yer güvenli değil. Terör örgütünün kandırmak istendiği gençlere
seslenmek istiyorum; Gelin Türkiye'ye sığının. Türkiye'nin her
zaman kapıları açıktır.
* "Faizleri düşürmemiz
şart"
Bu yılın
ilk çeyreğinde Avrupa'nın en hızlı büyüyen ülkesi biz
olduk. Bu da Türkiye'nin nereye gittiğini gösteriyor. Öncü
göstergeler yılın 2. çeyreğinde de güçlü bir büyüme olacağını
ortaya koyuyor. Bugün Merkez Bankası başkanıyla görüştüm.
Bizim faizleri düşürmemiz şart. Onun içinde Ağustos-Temmuz aylarını
bulacağız ki faiz düşmeye başlasın. Biz faizleri yatırımların,
maliyetlerin üstünden kaldırırsak, orada da bir rahatlama dönemine
gireceğiz. Tüm mesele maliyet faizden o yükü
kaldırmaktır.
* 'Turizmde bir hareketlenme görüyorum'
Şu
anda da yatırım artıyor. İstihdam artıyor. Bu işsizliği aşağı
çekecek. Mevsimsel işsizliği ortadan kaldıran da turizmdir. Kültür
Bakanı Almanya ve Rusya'da görüşmeler yaptı. Şimdi Brüksel'de
Boris'le görüşmem olacak. Bunların yanında daha çok turist hangi
ülkelerden geliyorsa onları sıkıştırıp görüşmeler yapacağım.
Turizmde İnşallah bir hareketlenme görüyorum. Rusya, Almanya olsun
bütün buralaradan olumlu sinyaller alıyoruz. Bu aralar yerli
turizmle bağlantılar başladı. Karnelerle alakalı süreç 18'inde
başlayacak. Daha sonrada turizm artacaktır.
* Taksim Camii'nin açılışı
Tarihçesine
baktığımız zaman Taksim Camii'nin yapımında kimlerin ismi yoktur
ki. Merhum Vehbi Koç'un, Demirel'in, Hasan Paşa'nın Mehdi
Sungur Paşa'nın. Bütün bunların gayretleri emekleri
var. Şuanda aklıma gelmeyen birçok isimler söz konusu. Orada
cami diye bir şey yoktu zaten. Ufacık mescit diyelim. Yağmur çamur
demeden gazeteler seriliyor, sıkışılarak yapılıyor. Ben
Kasımpaşa çocuğuyum. Oralar benim her an gözlerimin önünde olan
yerlerdi. Özellikle sur yapıya Altan Elmas kardeşlere şahsım adına
teşekkür ediyorum. Onlar müsaade ederseniz biz yapalım. Böyle bir
şeye talip oldunuz, peki siz yapın. Mimar oldukları için işe çok
farklı girdiler. Çok özenle çalıştılar. Bu muhteşem eseri
kısa zamanda bitirdiler ve tüm İslam dünyasına milletimize
kazandırmış oldular.
KANAL İSTANBUL
Haziran ayının sonunda Kanal İstanbul için ilk köprünün temellerini atıyoruz. Çünkü 6 tane köprü yapılacak. Ardından 5 köprü temeli daha atılacak. İSKİ'nin deprase edilecek borularının çalışmaları yapılacak. Ben size bir müjde daha vereceğim. Bu kanalın 2 tarafından 250 bin konut, bu şehir içinde şehir oluşacak. 200 bilim adamıyla çalışmaları yürüttük. Bu çalışmaların neticesinde kültürel değerlerin korunmasına yönelik bir rapor istedik. Yerli yabancı burada güçlü bir adımı atalım dedik.