Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan canlı yayında flaş açıklamalar! 6'lı koalisyonda demokrasi tarihinde görülmemiş kavga çıktı
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan altılı masada yaşanan adaylık krizine ilişkin "6'lı koalisyonda demokrasi tarihinde görülmemiş kavga çıktı. masanın altı üstüne geldi" dedi. Kılıçdaroğlu'nun adaylığıyla ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, "Biliyorsunuz EYT kanunu da çıkardık. Her ne kadar siyaseten gerek yok ise, bu kanun kendisine teşvik olur diye umuyorum." ifadelerini kullandı
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
Adıyaman ve Şanlıurfa'daki sel felaketine değindi. Erdoğan, ilgili bakanların çalışmaları koordine ettiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun adaylığıyla ilgili olarak Erdoğan, "14 Mayıs’a kadar altılı koalisyonun adayıyla demokratik şekilde yarışacak inşallah kendisine gereken koltuğu vereceğiz" dedi.
Yıkılan şehirleri 1 yıl içinde ayağa kaldırma sözü verdiklerini söyleyen Erdoğan, "1 yıl için de 391 bin konut, toplamda da 650 bin konut yaparak hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz." ifadelerini tullandı
Sel felaketine ilişkin açıklamalar
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önemli mesajları şöyle:
- Bu sabah Şanlıurfa ve Adıyaman'da yaşanan sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Bakanlarımız, ekiplerimiz çalışmaları koordine etmektedir. Rabbim beterinden korusun.
- Türkiye 6 Şubat sabahına son bir asrın en büyük felaketiyle uyandı. Devlet ve millet olarak felaket haberini alır almaz deprem bölgesine koştuk. Bakanlarımız felaketten birkaç saat sonra depremin vurduğu şehirlere ulaşarak çalışmaları koordine etmeye başladı.
- AFAD'dan madencilere kadar ülkemizdeki tüm arama-kurtarma ekiplerini, 90 ülkeden gelen arama-kurtarma ekiplerini, belediyelerimizi, askerlerimizi, polislerimizi, jandarmamızı, bekçilerimizi, gönüllülerimizi ihtiyaç duyulacak kim varsa bölgeye yönlendirdik. 35 bini aşkın personeli bölgeye yönlendirdik. Her sınıftan 18 bin iş makinesiyle on binlerce kamyon ve TIR'la her türlü malzemesiyle ülkemizin ve milletimizin tüm imkânlarını seferber ettik.
Vatandaş serzenişlerinde haklıdır
- Ancak yıkım öylesine büyüktü ki her binaya tek arama-kurtarma personeli göndersek hepsine yetişmek mümkün değildi. Türkiye bu depremde dünyada bugüne kadar görülen en büyük arama-kurtarma ekibini bir araya getirmiştir. Buna rağmen yıkıntılar altında kalan vatandaşlarımız ve yakınları serzenişlerinde sonuna kadar haklıdır. Acılarını yürekten paylaşıyor, kollarımızı ve kalbimizi kendilerine açıyoruz.
Ölenleri geri getirmek elimizde değil
- Bize düşen acıları paylaşmak, maddi kayıpların telafisini yapmaktır. Depremzede vatandaşlarımız da yeni bir gelecek kurma çalışmalarında yanımızda yer almaktadır. Bu sevginin hakkını verecek, insanlarımıza mahcup olmayacağız. Hep beraber Türkiye Yüzyılı'nın inşasını sürdüreceğiz.
- Ölenleri geri getirmek elimizde değil. Geride kalan vatandaşlarımızı hayata bağlamak için yapılacakların yapılmasının gayretindeyiz. 14 milyon insanımızın gıda ve barınma ihtiyaçlarını karşılamak için hızlı ve etkin bir koordinasyon kurduk. Milletimiz asrın dayanışmasını gösterdi.
3 milyon insan başka bölgelere gitti
- Kurduğumuz tahliye köprüleri ve kendi imkanlarıyla 3 milyonu aşkın insanımız bölge dışına gitti. Otelleri, misafirhaneleri, yurtları, boş evleri bu depremzedelerin barınmaları için hizmete açtık. Deprem bölgesinde kalan 2,4 milyon insanımıza da 433 bin çadırda ve kısa sürede sayıları 100 bine çıkacak konteynerlerde barınma imkanı sağladık. Konteyner kentleri yaygınlaştıracak çadırda kalan vatandaşlarımızı daha insani şartlara kavuşturmak için çalışıyoruz.
- Depremde hasar gören yol, su, elektrik, haberleşme altyapısını kısa sürede hizmet verebilir hale getirdik. Yolları trafiğe açık tutarak yardımların gelişini ve depremzedelerin tahliyesini kolaylaştırdık.
Depremzedelere adres kayıt uyarısı yaptı
- Bir hususun altını çizmek isterim. Geçtiğimiz günlerde deprem bölgesinde yaşarken, başka illere taşınan ve nüfus kayıtlarını oraya aldıran vatandaşlarımız için bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınladık. Adres kayıtlarını gittikleri yerlere aldıran vatandaşlarımızın depremle ilgili haklarında kayba uğramayacaklarını güvence altına aldık. Oy kullanabilmeleri için ikamet kayıtlarını oraya aldırmaları gerekiyor.
Depremzedelere konutlar...
- Yıkılan şehirlerimizi 1 yıl içinde ayağa kaldırma sözümüz var. 1 yıl için de 391 bin konut, toplamda da 650 bin konut yaparak hak sahiplerine teslim etmeyi planlıyoruz. Van, Bingöl, Elazığ, Malatya, İzmir depremlerinde, Bartın, Kastamonu, Giresun sel felaketlerinde bu konutları sahiplerine veren bir iktidarız.
- Zemini sağlam yerlerde kuracağız yerleşim yerlerinin yanında tarihi ve kültürel dokuyu koruma altına alacak şekilde planlama yapıyoruz. Şu anda kazmalar vuruldu, inşaatlar başladı. TOKİ'nin kurumsal birikimi ve inşaat sektörünün kapasitesi konutları yapmaya fazlasıyla yeterli.
- 20 yılda hizmete sunduğumuz 1 milyon 180 bin toplu konut ve 3,3 milyon kentsel dönüşüm projesi sözümüzü tutacağımızın teminatıdır. Ana muhalefete sesleniyorum. Biz kentsel dönüşümden bahsediyoruz, ama siz kendinizi rantsal dönüşüm olarak tanımlıyorsunuz o ayrı konu.
- Biz işte bu mücadelelerle, bu gayretlerle bugünlere geldik. Ülkemizin dört bir yanında başlattığımız kentsel dönüşüm projelerinin bir kısmının nasıl yalan ve iftira furyasıyla engellediğini hiçbir zaman unutmayacağız.
Nasıl sabote ettiğinizi biliyoruz
- Vatandaşlarımızı modern yuvalara kavuşturma çabalarımızın ideolojik bağnazlıklar sebebiyle nasıl sabote edildiğini gayet iyi hatırlıyoruz.
- 6 Şubat depremlerinin önümüze serdiği deprem gerçeği karşısında bu projelere her kesimden samimi ve etkin destek veriyoruz. Görüldüğü gibi depremler bizim kendi aramızdaki tartışmaları bitirmemizi beklemiyor. Bir an önce şehirlerimizi sağlam, güvenli, dayanıklı binalarla dönüştürmezsek hep beraber yıkıntıların altında kalabiliriz.
- Bakanlıklarımızla, belediyelerimizle, özel sektörümüzle, hak sahibi vatandaşlarımızla el birliği içinde hareket edersek bu meselenin üstesinden kısa sürede geleceğimize inanıyorum.
- Yaklaşık 2 hafta önce İstanbul’da ülkemizin önde gelen tüm bilim insanları ve uzmanlarıyla yaptığımız kapsamlı toplantıda bu çerçevede çok kıymetli fikirler ifade edildi.
- Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli toplantısında gördüğümüz anlayış birliği bize bundan sonraki çalışmalar için umut verdi. Bakanımız Murat Kurum, 13 çalışma grubu oluşturarak süreci kararlılıkla sürdürüyor.
- Biz de gelişmeleri yakından takip etmeye, atılan her adımı desteklemeye, çıkan engelleri aşmaya devam edeceğiz. Hiç şüphesiz bu kadar büyük bir alanda yaşanan devasa yıkım, beraberinde getirdiği sayısız sıkıntı nedeniyle kimi eksiklikler, aksaklıklar elbette olabilir. Bunların hepsini de kısa sürede gideririz ve gidereceğiz. Önemli olan samimiyetle ve fayda sağlatacak şekilde depremzede vatandaşlarımızın yanında yer almaktadır.
- Biz kendimizi asla hiçbir sorumluluk üstlenmeden ortada dolaşıp sadece konuşan, ezberlerini, yalanlarını tekrarlayan deprem turistleriyle kıyaslayamayız.
- Böyle bir kıyas hem bize hem depremzede vatandaşlarımıza haksızlık olur. Biliyorsunuz ilk günden beri biz seçim döneminde de gündemimiz deprem yaralarının sarılması olacak diyoruz. Birileri bu sözü yanlış anlamış.
- Biz deprem bölgesine sadece insanlarımızla dertleşmeye, çalışmaları yerinde takibe, tespitlerimiz doğrultusunda gereken talimatları vermeye gideriz. Bundan sonra da depremde zarar gören il ve ilçelerimizi ziyaret edeceğiz, depremzedelerimizle kucaklaşmayı sürdüreceğiz.
Derem bölgesinde seçim kampanyası balattılar
- Deprem bölgesine seçim kampanyası başlatmaya gidenler bizim oradaki insanlarımızla aramızdaki sevgi ve güven ilişkisini anlayamaz.
- Bu zatın seçim kampanyasını deprem yıkıntıları önünde başlatarak yaptığı siyasi utanmazlığı bir kenara bıraktık diyelim. Gittiği yerde depremin ilk saatlerinden beri gece gündüz orada çalışan bakanlarımıza, valilerimize, kamu görevlilerimiz edepsizce iftira atmasına ne diyeceğiz?
- Üste başımız sağ olsun yazıp altında oradaki acılı insanların yüzüne kızartacak sözler etmek kimin hangi derdine derman olabilir? Yarısı yalan, yarısı yanlış bir konuşma depremde evi yıkılan hangi kardeşimizin yüreğini ferahlatır?
- Bu zatın söylediği yalanlar, kurumların açıklamalarıyla, mahkeme kararıyla, vicdan sahibi herkesin beyanlarıyla defalarca yüzüne vuruldu.
- “Depremin sorumlusu kim” sorusunu sorabilecek kadar hayattan kopuk birisine ne desek boş. Böyle birisinin derdi ne bu ülkedir, millettir, ne de oradaki depremzedelerdir.
Altılı masanın adaylık krizi
-Daha ortada fol yok, yumurta yokken bunların kendilerini kaptırdıkları ihtiras rüzgarları, sergiledikleri kibir, takındıkları bencilce tavır karşısında insanlık adına oradaki mazlumlar ve mağdurlar adına biz utandık.
-Bakalım ilerleyen günlerde neler görecek, duyacağız, ne tür kepazeliklere şahit olacağız.
-Altı parti bir araya gelip güya seçim ittifakı kurdular. Amaç neydi, seçim ittifakının gereği olarak Cumhurbaşkanı adayını belirlemek ve milletvekili listelerinde çerçeve çizmek. Cumhurbaşkanı adayı dediğiniz kişi millete karşı söyleyecek sözü olan kişidir. Ben bir tane Başkan Yardımcısı atadığımda 'nasıl yönetilecek' demişti. Altılı Masa’nın etrafında toplananlara bir şeyler dağıtılacak. Yeteri sayıda başkan yardımcısı olması lazım. Zannediyor ki benim milletim gafil, bu asil millet bunları unutmaz gereğinin cevabını 14 Mayıs'ta verir.
Zar zor adaylarını ilan ettiler
-Altılı koalisyon aylar boyunca Cumhurbaşkanı adayını belirleyemeden toplanır dağılırken, 'Yıpranmasın diye açıklamıyoruz' dediler. Bu toplantılarda öyle bir kavga çıktı ki demokrasi tarihimizde eşi benzeri yok. Nedeni ve nasılı bizi ilgilendirmeyen bu rezil kavganın ardından CHP'nin iki büyükşehir belediye başkanını da işin içine katarak zar zor adaylarını ilan ettiler.
Kendisine gereken koltuğu vereceğiz
-Sonunda Bay Bay Kemal birilerini öne sürmek, arkasına saklanmak yerine karşımıza çıkacak, bizimle er meydanında yarışacak cesareti gösterdi. 14 Mayıs’a kadar altılı koalisyonun adayıyla demokratik şekilde yarışacak inşallah kendisine gereken koltuğu vereceğiz.
Kılıçdaroğlu'na EYT göndermesi
-Biliyorsunuz EYT kanunu da çıkardık. Her ne kadar siyaseten gerek yok ise, bu kanun kendisine teşvik olur diye umuyorum.
-Biz eserden esere, hizmetten hizmete, açılıştan açılışa, mücadeleden mücadeleye koşarken onların durumu işte ekranda gördüğünüz gibi buydu. Ülkeye ve millete zerre kadar hizmeti dokunmayanları akılla, mantıkla izahı olmayan afaki rakamlar ve yalan yanlış bilgilerle depremzede insanlarımızın kafalarını karıştırma gayretlerini üzüntüyle izledik, izliyoruz."
Togg siparişleri almaya başlıyor
Türkiye'nin otomobili Togg... Hani araba hani fabrika diyordu. Fabrika yerinde, muhteşem bir fabrika. Vaadettiğimiz gibi Togg yarından itibaren siparişleri almaya başlıyor."