Cumhurbaşkanı Erdoğan: Zelensky ve Putin'i Türkiye'de buluşturmak için gayretlerimizi sürdürüyoruz
Abone olBüyükelçilere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşta barışçı çözüme inandığını belirterek "Zelensky ve Putin'i Türkiye'de buluşturmak için gayretlerimizi sürdürüyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, büyükelçilerle iftar
buluşması sonrası açıklamalarda bulundu. "Her iki tarafından güven
duyduğu ülke olarak biz çabalarımızı sürdürüyoruz" diyen
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İki komşumuz arasında önce ateşkesin sonra
kalıcı barışın tesisi insanlık adına yapılmış en hayırlı işlerden
biri olacaktır. Barışçıl bir çözüm bulunacağına gönülden
inanıyorum" ifadelerini kullandı.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Uluslararası kuruluşlar, salgın döneminde iyi bir intiham veremedi. Bizi birbirimize yakınlaştırması gereken bu salgın tam tersine toplumlar arasındaki durumu kötü hale getirdi. Dayanışmanın gücüne inanarak ilk günden itibaren elimizdeki imkanları tüm insanlığın hizmetine sunduk. Bugüne kadar 19 ülkeye 6,3 milyon doz aşı hibesi yaptık. İstanbul'da düzenlediğimiz 3. Afrika Ortalık Zirvesi'nde Afrika'ya 15 milyon doz aşı yardımı yapacağımızı açıkladım. 11 Afrika ülkesine toplam 4 milyon 870 bin doz aşı hibe ettik. Aşı hibemizi ve tıbbı malzeme desteğimizi devam ettireceğiz. Son asrın en büyük sağlık krizi olarak nitelendiren salgının tüm ülkeler için bir nefis muhakemesi olmasını diliyorum.
"Tüm insanlık aynı gemide"
Nerede yaşarsak
yaşayalım, inancımız, kültürümüz, ten rengimiz ne olursa olsun
hepimiz 8,5 milyarlık büyük insanlık ailesinin fertleriyiz. Sadece
birbirimize karşı değil, evlatlarımıza, gelecek nesillere karşı da
sorumluyuz. Küreselleşmeyle beraber birbirimize karşı
yükümlülüklerimiz de artıyor. Yaşanan her Hadise bize tüm
insanlığın aynı gemide olduğunu tekrar hatırlatıyor. Salgından
çevre felaketlerine kadar bu acı hakikate pek çok alanda şahitlik
ediyoruz.
Rusya-Ukrayna arasındaki müzakereler
2
komşumuz arasında başlayan çatışmalara son verebilmek adına yoğun
diplomatik gayret sergiledik. Antalya'da Ukrayna ve Rusya Dışişleri
Bakanlarını bir araya getirdik. Ardından İstanbul'da müzakere
heyetleri bir araya geldi. Somut adımlar kat edildi. Her iki
tarafından güven duyduğu ülke olarak biz de çabalarımızı
sürdürüyoruz. Ayrıca her iki tarafta İstanbul'daki görüşmeleri
ilerletmekten yana olduğunu belirtiyor. Sayın Zelenski ve Putin'le
düzenli telefon görüşmeleri gerçekleştiriyorum. İki liderin
özellikle Türkiye'de buluşmaları yönünde temennimi iletiyorum. Bu
çatışmalar uzadıkça sadece kayıplar değil ekonomik maliyetler de
artıyor. İki komşumuz arasında önce ateşkesin sonra kalıcı barışın
tesisi insanlık adına yapılmış en hayırlı işlerden biri olacaktır.
Barışçıl bir çözüm bulunacağına gönülden inanıyorum. Acının yıkımın
ve göz yaşının daha fazla sürmesine bigane kalamayız. Bizim
kültürde hayırlı işlerde acele edilmesine inanılır.
Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğinin korunması yönünde diyalog yoluyla barışçıl bir çözüm bulunabileceğine yürekten inanıyorum. İstanbul'daki görüşmelerden tarafların netice alabilmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Dünya 5'ten büyüktür diyerek bayraklaştırdığımız BMGK reformu çabalarımızın önemi anlaşılmış oldu. Küresel güvenlik mimarisinin geçmişin kazanımlarını korumak yerine, geleceğin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde adalet ve kapsayıcılık şeklinde yeniden inşa edilmesi açıktır. Mesnetsiz iddiaların ve sığ değerlendirmelerin aksine Ukrayna bağlamındaki gelimeler NATO ve ittifak içinde Türkiye'nin önemini açıkça ortaya koymuştur.
"Terörle mücadeleyi sürdürüyoruz"
Tabii
Ukrayna krizi devam ederken dünyanın dört bir yanında süre giden
insani dramları göz ardı edemeyiz. Yemen, Afganistan, Filistin,
Suriye'de insanlar bir ramazan ayını daha buruk şekilde
geçiriyor. Tedbir alınmadı, yardım eli uzanmadı ve ya bir
dilim ekmek bulamadığı için ölen her bir masumla birlikte insanlık
da ölüyor. Biz biz kılan kadim değerler çok derin yara alıyor.
Türkiye, yaklaşık yerlerinden edinmiş 5 milyon Suriyeliye geçici ev
sahipliği yapmaktadır. Bu minvalde hem Suriye'de hem Irak'ın
kuzeyinin güvenliği için adım atmaktan çekinmiyoruz. Kaynağı kim ve
neresi olursa olsun terörün çeşitleriyle kesintisiz mücadele
sürdürüyoruz. Terörü ülkemiz, bölgemiz ve tüm insanlık için
bir tehdit unsuru olmaktan çıkarmakta kararlıyız.
"Mescid-i Aksa'da yapılanlar bizim için üzüntü
kaynağıdır"
İslam ve yabancı düşmanı grupların ifade
hürriyetlerin, müslümanların inançlarına, ibadetlerine saldırı
olarak kullanılmasına müsaade edilmemelidir. Son olarak Mescid-i
Aksa'da olanları görüyoruz. Bu bizim için üzüntü kaynağıdır. Bunu
yaşamak istemiyoruz. Bundan sonraki süreçte temenni ederim ki
bunları bir daha yaşamayız. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta istikrarın
sağlanmasına öncelik veriyoruz, adil ve gerçekçi bir çözüm için
çaba harcıyoruz. Komşumuz Ermenistan'la normalleşme sürecimizi
samimiyetle sürdürüyoruz. Balkanlarda yeni gerilimlerin önüne
geçilmesi için gayret sarf ediyoruz. Ümmetin kanayan yarası olan
Filistin davasına sahip çıkmaya devam ediyoruz. İlk Kıblemiz
Mescid-i Aksa ve Kudüs konusundaki hassasiyetimiz malumdur. Dün
Filistin Başbakanı Mahmud Abbas ve Sayın BM Genel
Sekreteri Guterres'le bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim.
Gerilim daha fazla tırmanmaması için üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu ifade ettim. ABD ile tesis ettiğimiz stratejik mekanizmanın işlevsel hale gelmesinden de memnunuz. Öte yandan tüm Asya kıtasıyla ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Kazan kazan ve eşit ortaklık temelinde tüm ülkelerle işbirliğimizi ilerletmeye devam edeceğiz. Popülizmi, İslam düşmanlığını bir tarafa bırakmalı her alanda ve seviyede adaletin gücünü hakim kılmalıyız. Bunu başardığımızda pek çok çetrefil sorunumuzu da geride bırakacağımıza inanıyorum.