Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin 10 yıllık uzay programını açıkladı
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Milli Uzay Ajansı' Tanıtım Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, "Milli Uzay Programı'ndaki en önemli hedefin, Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında Ay'a ilk teması gerçekleştirmek olduğunu açıkladı.
Türkiye'nin Milli Uzay Programı'na ilişkin yol haritasını
açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 hedefi tek tek anlatırken, son
hedef olarak bir Türk vatandaşının uzaya gönderileceğini
duyurdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha önce müjdesini
verdiği "Milli Uzay Programı"nı Cumhurbaşkanlığı Millet Kongre ve
Kültür Merkezi'nde tanıttı. Erdoğan, Türkiye'nin 10 yıllık
uzay programını canlı yayında açıkladı.
Başkan Erdoğan Türkiye'nin uzay programını ilan etti
* Milli Uzay Programı'ndaki birincil ve en
önemli hedefimiz Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında Ay'a ilk teması
gerçekleştirmek.
*Milli Uzay Programı'ndaki ikinci hedefimiz, yeni nesil uydu
geliştirme alanında dünya ile rekabet edebilecek ticari marka
ortaya çıkarmak.
*Milli Uzay Programı'ndaki üçüncü hedefimiz, Türkiye'ye ait
bölgesel konumlama ve zamanlama sistemi geliştirmek.
*Dördüncü hedefimiz, uzaya erişimi sağlamak ve bir uzay limanı
işletmesi kurmak.
* Beşinci hedefimiz 'uzay havası ya da meteorolojisi olarak tabir
edilen alana yatırım yaparak, uzaydaki yetkinliğimizi artırmak.
*Altıncı hedefimiz; Türkiye'yi astronomik gözlemler ve uzay
nesnelerinin yerden takibi konularında daha ileri bir seviyeye
ulaştırmak.
*Yedinci hedefimiz ülkemizde uzay sanayii ekonomi sistemini daha da
geliştirmek.
*Uzay programımızdaki sekizinci hedef, bir uzay teknolojisi
geliştirme bölgesi kurmak.
*Dokuzuncu hedefimiz uzay alanında etkin ve yetkin insan
kaynağımızı geliştirmek.
*Uzay Programı'ndaki onuncu ve son hedefimiz bir Türk vatandaşını
uzaya göndermek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;
Bu akşam ülkemiz adına tarihi bir dönüm noktasına şahitlik etmek üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Uzun süreli bir planlama ve çalışmanın ürünü olan Türkiye'nin ilk milli uzay programını az sonra tüm dünyaya ilan edeceğiz. Bu program gerçekçi ama bir o kadar da rekabetçi hedefleri kapsayan içeriğiyle ülkemizin uzaydaki yol haritası olacaktır. Küresel uzay yarışında ülkemizi üst liglere taşıyacak bu yol haritasının başarıyla hayata geçmesini diliyorum.
Medeniyetimizin gökyüzündeki yolculuğuna kapı
aralıyoruz
Dile kolay, tam 18 yıldır Rabbim bize nice
güzel hizmetler, yatırımlar, atılılmlar vesilyesiy milletimizin
huzuruna çıkmayı nasip etti. Bugün de evlatlarımız adına yine büyük
bir projenin heyecanıyla karşınızda bulunuyorum. Yüz yıllar boyunca
yeryüzünde adaletin, ahlakın ve barışın öncülüğünü yapan
medeniyetimizin gökyüzündeki yolculuğuna kapı aralıyoruz.
"Bir hayal ürünü değil"
Ülkemizin uzaydaki
hak ve menfaatlerini nasıl koruyacağımızı, gelecek 10 yılı nasıl
şekillendireceğimizi birazdan açıklayacağız. Paylaşacağımız
hedefler bir hayal ürünü değil. Havacılık ve uzay teknolojilerinde
bugüne kadar başardıklarımızın bir üst noktaya taşınmasıdır.
Ülkemizin kozmik rekabetteki mücadelesi 1985'ten bu yana sürüyor.
Bu mücadelenin altyapısını ise son 18 yıldaki yatırımlarımızla
oluşturduk.
Bugün her alanda olduğu gibi uzay çalışmalarında çok daha güçlü bir Türkiye var. Kendi imkanlarımızla ürettiğimiz ve 2021 yılında uzaya fırlattığımız istihbarat uydumuz Göktürk-2 bunun ilk örneklerinden biridir. Böylece dünyada uydu üretme kabiliyetine sahip sayılı ülkeler arasına girdik.
İmece 2021'de uzayda
Sırada Göktürk-3 var.
Gece gündüz fark etmeksizin, yüksek çözünürlüklü görüntü elde
edebilecek bu uydumuzun planlamalarına devam ediyoruz. İlk yerli ve
milli yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydumuz İMECE'nin de
entegrasyon işleri tamamlandı, testleri sürüyor. İnşallah 2021
yılında bu uydumuzu da uzaya fırlatacağız.
Gözlem uydularında kazandığımız tecrübeyle haberleşme uydularını da kendi imkanlarımızla üreterek bu kabiliyete sahip 10 ülkeden biri olmakta kararlıyız. İnşallah yerli ve milli imkanlarla ürettiğimiz ilk haberleşme uydumuz Türksat 6A'yı da 2021'de uzaydaki yörüngesine yerleştireceğiz. Uydu teknolojisini alt bileşenleri üretmek konusunda da yoğun çalışmalar içerisindeyiz.
İhtiyaç duyulan tüm ürünleri
sağlayabiliyoruz
Yüksek çözünürlüklü uzay kamerası,
yeni nesil uçuş bilgisayarı, yönlendirebilir anten, tepki tekeri,
güneş algılayıcı gibi birçok kritik sistemi özgün olarak geliştirip
ürettik. Önümüzdeki süreçte Türk mühendislerinin yerli yazılımıyla
birlikte uydulardan elde ettiğimiz bilgilerin güvenliğini de
sağlamış olacağız.
Roketler, uydular, yer sistemleri ve daha nicesi için kurduğumuz modern altyapılar sayesinde fikirden ürüne kadar ihtiyaç duyulan tüm ürünleri sağlayabiliyoruz. Uzay ve roket test merkezlerimiz, uzay sistemleri tasarım ve test laboratuvarlarımız, uydu haberleşme merkezlerimiz, yer kontrol istasyonlarımız, optik sistemler araştırma ve uygulama altyapılarımızda her geçen gün daha yetkin hale geliyoruz. Artık uluslararası bir oyuncu konumundayız.
"Fırlatma konusunda önemli adımlar
atıyoruz"
Şu anda en önemli eksikliğimiz fırlatma
konusudur. Kendi ürettiğimiz uyduları kendi roketlerimizle uzaya
fırlatacak seviyeye henüz gelemedik. Ancak bu konuda da önemli
adımlar attık. Geçtiğimiz yıl Roketsan roket fırlatma ve ....
açılışını yaptık. Burada mikro ve mini uydularımızın kendi
roketlerimizle uzaya fırlatılması çalışmalarını sürdürüyoruz.
İnşallah bu merkezde daha iyi ileri çalışmalara ve başarılara imza
atarak milli uzay programındaki hedeflerimize çok daha kolay
ulaşacağız.
Uydu teknolojilerinin yanı sıra, astoronomik gözlem noktasında da önemli altyapılara sahibiz. Ülkemizin modern anlamdaki ilk gözlemevi olan TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi, Türkiye'nin en büyüğü olan bir teleskopu barındırıyor.
Doğu Anadolu Gözlemevini inşa ediyoruz.
Bu
tesis tamamlandığında ilk kızılötesi teleskobunu devreye almış
olacağız. Sadece TÜBİTAK aracılığıyla son 18 yılda uydu, uzay,
fırlatma sistemleri konusunda 56 projeye 2.1 milyar lira sağladık.
Bu tür yatırımlarla uzay çalışmalarının gençlerimiz ve
araştırmacılarımız nezdindeki cazibesini artırmayı ümit ediyoruz.
Biz astronomi, matematik ve tıp gibi temel bilimlere öncülük etmiş,
çığır açmış bir medeniyetin mirasçısıyız. Bugün uzay çağını
konuşabiliyoruz.
Güneşin kendine özgü hareketi olduğunu ilk keşfeden, ilk Türk ve Müslüman astronom El-Fergani'dir. Andromeda Gökadası'nı ilk kez gözlemleyen, El-Sufi'dir. Jeodezi bilimini kurucusu, yerçekimi fikrini Newton'dan 7 asır önce dile getiren, Güneş'in hareketlerinden mevsimlerin başlangıçlarını hesaplayan ve yaşadığı asra ismini veren El-Biruni'dir. Gökcisimlerinin yere olan uzaklığını günümüz hesaplamalarına en yakın değerde bulan, Ayasofya'nın ilk müderrisi Ali Kuşçu'dur. Haberleşme, kontrol, denge kurma ve ayarlama bilimi olarak bilinen sibernetiğin kurucusu, birçok otomatik mekanizmayı tasarlayan El-Cezeri'dir. Adlarını burada sayamadığım binlerce bilim insanımızın başarılarıyla gurur duyuyoruz.
Bu gerçekleri asla unutmayacağız ama şunu da bileceğiz ki bizim daha yapacağımız çok iş var. Bu büyüklerimize layık olmak için yapacağımızç ok iş var. Coğrafi keşiflerle değişen güç dengelerinin farkına varmada geç kaldık ve bunun bedelini ağır şekilde ödedik. Ama bugün dünya yeni bir değişimin arifesindedir. Yeni dönemde güç dengelerini uzay keşiflerinin bu alandaki yeni teknolojilerin belirleyeceği açıkça görülüyor.
Türkiye'yi kritik ve özgün teknolojilerin üreticisi yapma hedefimize kilitlenmemizin başında bu gerçeği görmemiz geliyor. Doğru zamanda insansız hava aracı ve silahlı insansız hava aracı teknolojilerine yatırım yaparak, sahada oyunu değiştiren tarafta yer almayı başardık. Bunu başaranları şahsım, ailem, milletim adına tebrik ediyorum.
"Dünyanın gözü üzerimizde"
Bu akşam bu
hazırlıkların bize yapan ve gerçekten bu sunumu bu kadar muhteşem
bir şekilde hazırlayan Sanayii ve Teknoloji Bakanıma, tüm ekibine
de yine şahsım, milletim adına tebriklerimi sunuyorum.
Tüm dünyanın gözü üzerimizde. Niye bu kadar saldırıyorlar? Neden? Çılgın Türkler geliyor diye. Milli elektrikli otomobil için de doğru zamanda adımlar attık. Bu konuda da Türkiye en çok konuşulan ülkeler arasında. Şimdi de uzay çalışmalarında doğru zamanlamayla, doğru adımları atarak kararlılığımız ortaya koyuyoruz.
İnsanlığın bir kısmının değil, tamamının barışa ve huzura kavuşması için medeniyetimizi yeniden şahlandırmak mecburiyetindeyiz.
Milli Uzay Programı'ndaki 10
hedef!
Milli uzay Programı'ndaki birincil ve en
önemli hedefimiz, cumhuriyetimizin 100. yılında Ay'a ilk teması
gerçekleştirmektir. İnşallah Ay'a gidiyoruz. Hazırlıklarına
başladığımız Ay programıyla bu hedefi 2 aşamada tamamlamayı
düşünüyoruz.
Cumhuriyet'in 100. yılında Ay'a ilk
temas
İlk aşamada 2023 sonunda kendi milli ve özgün
hibrit roketimizle Ay'a ulaşarak sert iniş gerçekleştireceğiz. Uzay
aracımızı yakın yörüngeye çıkaracak ilk fırlatmayı uluslararası iş
birliğiyle hayata geçireceğiz. Hem Ay'a ulaşmayı başaran ülkelerden
biri olacak, hem de ikinci aşama için gerekli bilgileri toplamış
olacağız.
Ay'a yumuşak iniş gerçekleştireceğimiz ikinci aşamayı da
tamamladığımızda Ay'da bilimsel faaliyetler yapabilen sayılı
ülkelerden biri konumuna geleceğiz. Böylece medeniyet coğrafyamızın
da sembolü olan hilali, al bayrağımızla Ay'a göndermenin gururunu
milletimize yaşatacağız. Hazırlıklarına başlayacağımız Ay programı
fırlatma, roket ve kontrol teknolojilerindeki atılımlarımız için
bir kaldıraç görevi görecektir.
Bu program birçok alandaki çalışmalara zemin oluşturacaktır.
Böylece yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz alt sistemlerin
ticarileştirmesinin de önü açılacaktır. Yakın zamanda Ay'a iniş
denemeleri başarısızlıkla sonuçlanan ülkeleri gördük. Türk
mühendislerinin bu görevi başaracaklarına tüm kalbimle
inanıyorum.
Milli Uzay Programı'ndaki ikinci hedefimiz, yeni nesil uydu geliştirme alanında dünya ile rekabet edebilecek ticari bir marka ortaya çıkarmaktır.
Türkiye Uzay Ajansı koordinasyonunda kurulacak olan tek bir milli şirket bünyesinde birleştireceğiz. Halihazırda uydu üretim sistemlerinin birden çok kuruluş tarafından yürütülüyor. Bunu tek çatı altında toplayarak hem tam eşgüdümü yakalayacak, hem de tüm imkanlarımızı daha verimli şekilde kullanacağız.
Bu sayede rekabet gücümüzü artıracak dünyadaki uydu pazarından daha fazla pay elde etmeyi hedefliyoruz. Uzaydaki hedeflerimizle uyumlu olarak yeni uydu ihtiyaçlarımızı da çok daha da verimli şekilde gidereceğiz.
Üçüncü hedefimiz, Türkiye'ye ait bir bölgesel konumlama ve zamanlama sistemi geliştirmektir. Sivil ve askeri amaçlı navigasyon ihtiyaçları için kullanılan bu uydu teknolojisine dünyada yalnızca 6 ülke sahiptir.
Yenilikçi bir yöntemle oluşturacağımız kendi bölgesel konumlama sistemimiz sayesinde büyük riskler barındıran dışa bağımlılıktan kurtulacağız.
Dördüncü hedefimiz uzay limanı işletmesine sahip
olmak
Bu hedefi tamamladığımızda kendi hassas
navigasyon uygulamalarımız geliştirebileceğiz. Geliyorum, dördüncü
hedefimize. Uzaya erişimi sağlamak ve bir uzay limanı işletmesi
kurmaktır. Uzayda bağımsız güç olmanın yolu, uzaya erişimden
geçiyor. Yerli ve milli roketlerimiz dünya yörüngesine ağır faydalı
yük taşıyabilecek olgunluğa eriştirmemiz gerekiyor. En önemlisi de
bir uzay limanı işletmesine sahip olmaktır. Uzay limanımızı en
uygun coğrafyalardaki dost ve müttefik ülkelerle birlikte kurmayı
planlıyoruz.
Beşinci hedefimiz, uzay havası ya da meteorolojisi olarak tabir edilen alan ayatırım yaparak uzaydaki yetikinliğimizi artırmaktır. Kablosuz yayınlar, haberleşme ve navigasyon sistemleri, elektrik şebekeleri ve petrol boru hatları uzaydaki değişimden zarar görebiliyor. Özellikle de ülkemizin yeryüzü ve gökyüzündeki operasyonlarını daha güvenli hal getireceğiz.
Altıncı hedefimiz, Türkyiye'yi astronomik gözlemler ve uzay nesnelerinin yerden takibi sayesinde daha ileri konuma getirmektir.
Bu misyona yönelik halihazırda altyapılarımız mevcuttur. Yedinci hedefimiz, ülkemizde uzay sanayii ekosistemini daha da geliştirmektir.
Türk mühendisleri, bilim insanlarını uygun altyapıya sahip olduğunda ve gerekli desteği aldığında neler yapabileceği tüm dünyaya malumdur.
Uzay Ajansımızın öncülüğünde, kısa sürede buradan da yeni başarı hikayeleri çıkacağına inanıyorum. Uzay programımızdaki sekizinci hedef, bir uzay teknoloji geliştirme bölgesi kurmaktır. Sadece uzay alanında uydu geliştirebilen ve üretebilen ender ülkelerden biri olmayı yeterli görmüyoruz. Türkiye'yi tüm alt bileşenleri ticari olarak rekabet edebileceği bir konuma getireceğiz. Yatırım yapacak olan firmalarımızı da çeşitli mekanizmalarla destekleyeceğiz.
Dokuzuncu hedefimiz, uzay alanında etkin ve yetkin insan kaynağımızı geliştirmektir. Uzay yolculuğumuzun da vazgeçilmezi insandır. Çocuk, genç, araştırmacı, bilim insanı, müteşebbis, teknisyen, mühendis ve tüm kesimleriyle toplumumuzda uzay farkındalığını artırmak için ne gerekiyorsa yapacağımız.
Uzaya bir Türk vatandaşı gidecek
Onuncu ve
son hedefimiz, bir Türk vatandaşını uzaya göndermektir. Eminim ki
birçok kişi bu hayali kurarak büyümüştür. Belki aranızda hala bu
hayalini sürdüren de vardır, hatta bayanlardan da ben adayım diyen
vardır. Uzaya bir vatandaşımızı göndermeyi elbette bir turistik
gezi olarak değil, gelecek nesillere yol gösterecek bir bilim
misyonu olarak tasarlıyoruz.
Uzaya gitme niteliklerine sahip bir kişiyi gönüllüler arasından seçerek gerekli eğitimleri almasını sağlayacak ve uzaya göndereceğiz.
Benim özellikle burada bir şerhim var: Madem ki bir vatandaşımız uzaya gidecek, artık astonot ya da kozmonot kelimelerine bir Türkçe karşılık bulmamız gerekiyor. Buradan dil bilimcilerimize bir çağrıda bulunuyor ve diyorum ki Türk uzay yolcularına Türkçe bir isim bulalım. 83 milyon vatandaşımız da özgün fikirleriyle bu arayışa ortak olabilir.
Saydığımız hedeflerin her biri elbette iddialıdır, zorlayıcıdır. Ama bunların hepsi de ayakları yere basan hedeflerdir. Türkiye'nin bu devrimi gerçekleştireceğinden en ufak bir şüphe duymuyorum. Türkiye Uzay Ajansı'nın geliştireceği hedeflerimi milli Uzay Programı'ndaki hedefleri bizzat takip edecek, destek olacağım.
Hedeflerimize ulaşmamıza katkı sağlayacak, yarışmalar düzenleyeceğiz. Genç yaşlı demeden tüm vatandaşlarımızdan bu alandaki çalışmalarımıza yüksek düzeyde katılım ve sahiplenme bekliyorum. İnşallah devlet millet el ele verecek, göklere ay yıldızlı bayrağımızı, hak ettiği yerlere taşıyacağız. Ayağımız dünyada, gözümüz uzayda olacak. Kökümüz dünyada, dallarımız göklerde olacak. Milli Uzay Programımızın ülkemiz ve tüm dünyaya hayırlı olmasını diliyorum.