Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şehadete yürümek için bir an bile tereddüt etmeyecektim
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Programı'nda konuştu. Erdoğan, "O gece darbeciler Marmaris'te veya İstanbul'da karşımıza dikilselerdi şehadete yürümek için bir an bile tereddüt etmeyecektim." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin benzer ihanetlere uğramaması
için başta FETÖ olmak üzere tüm terör örgütleri, her türlü fitne ve
fesat odaklarına karşı teyakkuz halinde olmayı sürdüreceğiz."
ifadelerini kullandı.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla anma töreni düzenlendi. Kur'an tilavetiyle başlayan törende Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;
Sözlerimin hemen başında 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü hainlerin kurşunları ve bombaları altında son nefeslerini veren 251 şehidimize bir kez daha Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Gazilerimize sağlık ve afiyet temenni ediyorum. 15 Temmuz şehitlerimize borcumuzu ne yapsak ödeyemeyiz.
15 Temmuz Demokrasi Müzesi'ni onların aziz hatıralarını
yaşatarak gelecek nesillerin bu büyük ihanet kalkışmasını daima
hatırlamalarını, ibret almalarını sağlamak için inşa ettik.
Müzemizde 15 Temmuz hadisesi, Türkiye ve dünyada darbeler, bir mermi tehdidi, karanlığa atılmak, en uzun gece, İz Bırakanlar, Sala, Şehitlere Saygı, Demokrasi nöbetleri başlıkları altında 8 farklı temayla 8 ayrı salonda anlatılıyor.
Müzemizde 15 Temmuz gecesi milletimizin sergilediği o direniş ve ertesi gün aydınlık Türkiye'ye nasıl ulaşıldığı ziyaretçilere gösterilecek.
Dünyada bir ilk!
Yaklaşık 66 bin
metrekarelik müze bölümü, 57 metreye 75 metrelik elips kubbesi, 93
bin metrekarelik peyzaj alanı, 809 araçlık otoparkı ile bu eser
inşallah şehitlerimiz hatırasını hep yaşatacaktır. Dünyada ilk defa
tüm kapalı alanların salgın tehdidine karşı ozon teknolojisiyle
temizleniyor olması da müzemizin diğer özellikleridir.
Türkiye'nin benzer ihanetlere uğramaması için FETÖ başta olmak üzere tüm terör örgütlerine gizli-açık her türlü fitne, fesat odaklarına varlığımıza ve birliğimize kast eden tüm tehditlere karşı teyakkuz halinde olmayı sürdüreceğiz. Milletimizin 15 Temmuz'un ardından tam 27 gün süreyle 81 vilayetimizin tamamında 24 saat kesintisiz şekilde sürdürdüğü demokrasi nöbetlerine katılan vatandaşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu nöbetler ülkemizin istiklaline ve istikbaline göz dikenlere 'topunuz birden gelin' diyerek meydan okuduğumuz bir başka destan olmuştur.
İhanet nöbetini FETÖ'nün bırakıp PKK'nın devraldığı, onun bırakıp DEAŞ'ın devreye girdiği, onların yetmediği yerde başkalarının sahn aldığı bu dönemin amacı Türkiye'ye diz çöktürmek, Türk milletini esir etmektir.
Allah'ın hesabı bütün hesapların üstündeydi ve o hesabı bunlar hiç düşünmemişti. TSK'nın FETÖ'nün veya kendini onun sahibi zannedenlerin değil, Türk milletinin ordusu olduğunu düşünememişlerdir.
O gece şehitler Tepesini boş bırakmamak için sokaklara çıkan kahramanlarımız sayesinde Türkiye'nin geçilmez olduğu bir kez daha görülmüştür.
Ömer Halisdemir... Erol Olçok... İlhan
Varank...
Elbette her büyük mücadele gibi burada da
kayıplarımız oldu. FETÖ'cü alçaklar tarafından şehit edilen 251
kardeşimizin her birinin hikayesi tek başına bu millete asırlarca
ilham verecek ayrıntılarla doludur. İşte bunlardan bir tanesi de
Ömer Halisdemir kardeşimizdi. Kendi yakın çalışma arkadaşlarından
Erol Olçok bunlardan bir tanesiydi. Prof. Dr. İlhan Varank yine
bunlardan bir tanesiydi.
Pek çok şehidimiz oldu. Çeşitli vesilelerle bizzat tanıştığımız, görüştüğümüz kardeşlerimizden şehitlik makamına uğurladıklarımız var.
"Bir an bile tereddüt etmeyecektik"
Allah
şahittir, milletim de emin olsun ki eğer o gece darbeciler
Marmaris'te veya İstanbul'da Atatürk Havalimanı'nda
karşımıza dikilselerdi şehadete yürümek için bir an bile tereddüt
etmeyecektik. Şehitler ölmez ifadesi bizim için kuru bir slogan
değil. Her şey gibi şehitlik de nasip işidir.
Onları her hatırlayışımızda, gazilerimizle her bir araya gelişimizde aynı duyguyu tekrar yaşıyoruz. Rabbimiz bize bu makamı nasip etmediğine göre bu dünyada yerine getirmemiz gereken vazifeler var demektir.
İnşallah büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşana kadar durup dinlenmeden mücadeleyi sürdüreceğiz. Önümüze çıkartılan engelleri birer birer aşarak, tuzakları birer birer bozarak hedefimize yürüyoruz. Şimdi önümüzde 2023 hedeflerimize cumhur ittifakı olarak bütünleştirdiğimiz son bir eşik var. Onu da aştığımızda artık ülke ve millet olarak yeni bir döneme giriyoruz.
Millete silah çekenin affı olmaz
Türkiye
tarihi boyunca pek çok saldırıya, pek çok tuzağa maruz kalmıştır.
Milletimiz için vatanımızı korumak gayesiyle mücadele etmek, bu
uğurda şehitler vermek adeta su içmek, ekmek yemek kadar
tabiidir.
Bu milletin asla affetmeyeceği bir şey varsa o da kendi içinden çıkan hainlerin yaptığı ihanetlerdir. Bu millet ihaneti affetmez, haini de affetmez, hainlerin arkasında duranları da affetmez.
Ne olursa olsun, FETÖ'nün son ferdi de etkisiz hale getirilene, cezasını çekene, ülkenin ve milletin kazan defterinden düşürülene kadar mücadelemiz sürecektir. Millete silah çekenin, milletin kanını dökenin, milletin bayrağına ve ezanına göz dikenin, milletin geleceğini karartmaya kalkanın affı da müsamahası da olmaz.
Gerekirse kan kusar, kızılcık şerbeti içtik deriz ama ülkemizi ve milletimizi böyle bir ayıbın içine sokmayız. Dışarıda veya içeride her kim FETÖ'cülerle, PKK'lılarla veya diğer terör örgütleriyle ilgili hak, hukuk, adalet edebiyatı yapıyorsa bilin ki kafasının arkasında ülkemiz ve milletimizle ilgili karanlık bir amaç vardır. Dışarıda veya içeride her kim FETÖ'cülerle, PKK'lılarla veya diğer terör örgütleriyle ilgili hak, hukuk, adalet edebiyatı yapıyorsa bilin ki kafasının arksında ülkemiz ve milletimizle ilgili karanlık bir amaç vardır.