Cumhurbaşkanı Erdoğan: Haydut Ermenistan'a destek verenleri ikaz ediyorum

TBMM'de 4. dönem, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un Atatürk Anıtı’na çelenk koyması ile başladı. Şentop anıta çelenk koyduktan sonra saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı okundu.

Törene TBMM Başkanı Şentop’un yanı sıra Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekçcan, TBMM Başkanlık Divanı üyeleri ve siyasi partileri temsilcileri katıldı.

TBMM'nin yeni yasama döneminde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları...

''Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanındayız''
- Azerbaycan'daki kardeşlerimizin işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesinde yanlarında olduğumuzu belirtmek isterim. Bu bölgede kalıcı barışın yolu, Ermenilerin işgal ettikleri her karış Azerbaycan toprağından geri çekilmelerinden geçiyor. Şimdi netice zamanı. Azeri kardeşlerimiz de kendi göbeklerini kesmenin adımını attılar. Bu haydut devlete (Ermenistan) destek verenleri, kendilerine insanlığın ortak vicdanı önünde hesap sorulacağı konusunda ikaz ediyorum.

''Azeri kardeşlerimiz de kendi göbeklerinin bağını kesiyorlar''
- Özellikle Minsk üçlüsü denilen ABD, Fransa ve Rusya, 30 yıldır bu sorunu ihmal etti. Bu nedenle ateşkes arayışları kabul edilebilir değildir. İşgalcilerin bu topraklardan öncelikle çıkmaları gerekmektedir. Azeri kardeşlerimiz şu anda topraklarına dönecekleri günün hasreti içindeler. Bunları Sayın Macron ve Putin ile de görüştük. Ama netice yok. Ama şimdi netice zamanı. Azeri kardeşlerimiz de kendi göbeklerinin bağını kesiyorlar.

''Destek vermeyi sürdüreceğiz''
- Türkiye olarak iki devlet, tek millet olarak gördüğümüz Azerbaycanlı kardeşlerimize her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz. Ermenistan'ı her şeyi bir kenara bırakıp Türkiye'ye iftira atma çabaları da kurtaramayacak. Rabbim Azerbaycanlı kardeşlerimizin yar ve yardımcısı olsun.

''Sığ bir yapı haline dönüşmüştür"
- Akdeniz’deki siyasi ve ekonomik potansiyelin paylaşımıyla ilgili anlaşmazlıkların hakkaniyet temelinde çözülmesi öncelikli tercihimizdir. Avrupa Birliği, Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin şımarıklıklarının esiri olarak, etkisiz, ufuksuz, sığ bir yapı haline dönüşmüştür. 

''Kudüs bizim şehrimizdir, bizden bir şehirdir"
- Bölgemizde ortaya çıkmış olup da, Avrupa Birliği’nin inisiyatifi ve ağırlığı ile çözüme kavuşmuş tek bir sorun yoktur. Tam tersine, Birliğin müdahil olduğu her kriz, yeni boyutlar kazanarak büyümüştür. Birinci dünya savaşında, gözyaşları içinde terk etmek zorunda kaldığımız bu şehirde, hala Osmanlının direniş izlerine rastlamak mümkündür. Yani Kudüs bizim şehrimizdir, bizden bir şehirdir. Mazlum Filistin halkının her platformda haklarını dile getirmeyi, ülkemiz ve milletimiz adına bir şeref kabul ediyoruz.

''Türkiye içeride ve dışarıda erdemli bir duruş ortaya koydu''
- Türk ekonomisi, yaşadığı bunca saldırı ve şok ardından kırılganlıklara karşı daha dayanıklı, krizlere karşı daha hazırlıklı yapıya kavuştu. Gelişmiş ülkelerin dahi vatandaşlarını kendi hallerine terk ettiği salgın döneminde, Türkiye içeride ve dışarıda erdemli bir duruş ortaya koydu. Salgın sürecinde verilen destek 495 milyar lirayı bulmuştur.