Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlerle buluştu! Ekrem İmamoğlu'na 'balıkçı' tepkisi
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan, İBB Başkanı İmamoğlu'nu İstanbul'un kar ile mücadelesi sırasında yaptıkları nedeniyle eleştirip, "Bizim bu görevlere getirdiğimiz arkadaşlar böyle bir zamanda kalkıp da bir balıkçı restoranına gidip orada kafayı bulmaz" sözleriyle tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hakaret tartışmalarıyla ilgili olarak
ise, "Tayyip Erdoğan'ın kendisine yapılan hakaret benim için önemli
değil fakat bu kardeşiniz, ağabeyiniz bir makamı temsil ediyorum,
cumhurbaşkanlığı makamı. Bu makamı korumak da görevimdir"
ifadelerini kullandı. Erdoğan ayrıca karla mücadele konusunda İBB
yönetimini eleştirerek, "Yani İstanbul’da bizden sonrakilere kalan
bir şey olmadı ki ne yaptıysak biz yaptık. Olmayan bir şey vardı,
Sarıyer Kahramanı’nda balık yemek" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Gençlik Buluşmaları'
kapsamında Trabzon Akçaabat'ta gençlerle bir araya gelerek
sorularını yanıtladı.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Ülkemizi 20 yılda nereden nereye getirdiğimizi, bugün bulunduğumuz yerin önemini göstermeye çalışıyoruz. 18 yıl veya 10 yıl önce acaba Trabzon neredeydi, İstanbul, Türkiye neredeydi, nereye geldi? Biz görevi devraldığımızda Karadeniz Sahil Yolu diye bir şey yoktu. Biz Armelit Dağı'nı deldik, orada tünel açtık. O tünelleri geçiyorsun, bütün o yemyeşil dağları tünellerden geçerken de görüyorsun. Nereden geldiğimizi bilemezsek nerede durduğumuzu fark edemeyiz, nereye gideceğimizi de kestiremeyiz. Eski Türkiye'yi anlatmasak bile eski Türkiye zihniyetinin mensupları sık sık ortaya çıkıp kendini hatırlatıyor. Eserlerimize ve hizmetlerimize karşı sergiledikleri çirkin yaklaşımlarla bunu yapıyorlar.
"Cumhurbaşkanlığı makamı korumak benim
görevim"
Geçtiğimiz günlerde tam bir beşinci kol
faaliyeti elemanı olarak çalışan gazeteci kılıklı biri çıktı, bize
ve bizim şahsımızda milletimize ağır hakaretlerde bulundu. Asıl
önemli olan bu hakaretin sergilendiği programı yöneten kişinin ve
tek parti zihniyeti artığı kimi siyasetçilerin hala çıkıp ifade
özgürlüğü kılıfıyla yapılan alçaklığı savunmasıdır. Tayyip
Erdoğan'ın kendisine yapılan hakaret benim için önemli değil fakat
bu kardeşiniz, ağabeyiniz bir makamı temsil ediyorum,
cumhurbaşkanlığı makamı. Bu makamı korumak da görevimdir. Bu makama
bırakın benim sahip çıkmamı, cumhur diye tabir ettiğimiz bu millet
sahip çıkacaktır.
"Ülkemize hayırlı bir hizmetleri yok"
Biz
bunları 1960'ta ülkenin seçilmiş başbakanını idam sehpasına
gönderenleri alkışlamasından biliriz. 1970'li yıllarda sapkın
ideolojileri uğruna gençlerimizi birbirine kırdırdığı dönemden
biliriz. Biz bunları geçtiğimiz 20 yıl boyunca her konuda
ülkenin ve milletin aleyhine saf tutuşlarından biliriz. Ne
devletimize yaptıkları husumet bizi şaşırtıyor, ne milletimizin
inancına, tarihine, kültürüne, değerlerine olan azgınca
düşmanlıkları bizi şaşırtıyor. Dikkat ederseniz bunlar sadece
demokrasi başlığı altındaki konular, bir de kalkınma meselesi var
ki bunların o hususta ülkemize ve milletimize en küçük bir hayırlı
hizmetleri, kalıcı eserleri, yatırımları zaten yok. Eğitimden
sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, hangi alana
bakarsanız bakın, gördüğünüz hemen her eser ve hizmetin altında
bizim imzamız vardır.
KYK yurtlarında internet kotaları
arttırılıyor
Gençlerle Trabzonspor ve futbol
üzerine de sohbet eden Erdoğan, şehre kazandırılan spor tesislerini
anlattı. Buluşmada daha sonra gençlerin soru ve taleplerini alan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin KYK Yurtları’ndaki internet
kotalarının kendilerine yetmediğini söylemesi üzerine Gençlik ve
Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasaploğlu’na seslenerek “Mehmet bey bu
cevap sana yakışır” göndermesinde bulundu.
Kasapoğlu, “Zaten Cumhurbaşkanımıza konuyu arz ettik. İnşallah
önümüzdeki dönem itibariyle internet kotasıyla ilgili arttırım
yapıyoruz” cevabını verdi. Erdoğan da “Evelallah, inşallah en güzel
şekliyle internette öğrencilerimizi rahatlatacağız, bugüne kadar
olduğu gibi” ifadelerini kullandı.
“Bizden sonra olmayan bir şey vardı, Sarıyer
Kahramanı’nda balık yemek”
Daha önce İstanbul’da
yaşayan Rizeli bir öğrencinin İstanbul’daki son yaşanan karla
mücadele çalışmalarına yönelik “Şuan İstanbul’da olan nedir?”
sorusuna Erdoğan “Yani İstanbul’da bizden sonrakilere kalan bir şey
olmadı ki ne yaptıysak biz yaptık. Olmayan bir şey vardı, Sarıyer
Kahramanı’nda balık yemek. Çünkü bizim öyle bir derdimiz yoktu.
Bizim tek derdimiz İstanbul’un neresinde bir eksik var onları
süratle gidermekti” diyerek kendisi ve sonrasında göreve gelen AK
Partili İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları’nın yaptığı
hizmetleri anlattı.
“Bunların böyle bir aşkı ve heyecanı
yok”
İstanbul’da metrobüs hizmetinin kendileri ile
başladığını vurgulayan Erdoğan, “Şuandaki yönetim bir metrobüs dahi
yapmış değil. Halbuki metrobüs olayı zor bir şey değil. Onun için
ayrı bir hattı inşa ediyorsunuz, bu hatta da lastikli sistem
getiriyorsunuz. Bu sistemde körük ve lastik var, bunlar var. Ya
bunu bile yapmaktan bunlar aciz ve düşünün bizim yapmış olduğumuz
tünelleri kapatıyor bunlar. Mesela Sancaktepe’de tünel açıldı, aaa
bu da baktık bu gitmiş tünelleri kapatıyor. Halbuki bu tüneller,
metro Üsküdar’dan ta oraya kadar insanları rahatlatacaktı. Buna
bile fırsat vermediler. Bunların böyle bir aşkı ve heyecanı yok.
Marmaray’ı bize zindan ettiler, bizi mahkemeler ile uğraştırdılar.
Buna rağmen biz 5 yılda burayı bitirdik. Bir de otomobillerin
geçişi ile ilgili bir de Avrasya’yı yapalım, bir de Avrasya
tünelini yaptık. Bir de İstanbul’da iki altın bilezik biri şehitler
köprüsü biri Fatih Sultan Mehmet. Bir de üçüncü Yavuz Sultan Selim
Köprüsü’nü yaptık. Bu bile bu CHP’lileri rahatsız etti. ‘Adını niye
Yavuz Sultan Selim koydunuz?’ (Karadeniz şivesi ile) Ula Fatih
Sultan Mehmed’un adının olduğu yere Yavuz Sultan Selim yakışmaz
mı?” diye konuştu.
“İşletenler artınca telefon numaramı
değiştiriyorum”
Rizeli bir öğrencinin Cumhurbaşkanı
Erdoğan’a şuana kadar cep telefonu numarasını değiştirip
değiştirmediği ile ilgili soru üzerine Erdoğan “İşletenlerin sayısı
arttığı zaman numarayı mecburen değiştiriyoruz. Artık bakıyor ki bu
iş aldı başını gidiyor, hemen özel kalemin ‘Başkanım bunları
değiştirmemiz lazım’ diyor. Çünkü telefonlar elden ele dolaştığı
gibi birde maalesef işletenlerin sayısı arttıkça bizde tabi
değiştirmek durumunda kalıyoruz. Bunun dışında hamdolsun bütün
telefon diplomasisini çok dikkatli çok hassas kullanmaya gayret
ediyoruz” dedi.
Erdoğan’ın adaşı ile gülümseten
diyaloğu
Samsunlu olduğunu söyleyen Recep Tayyip
Erdoğan isimli Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Siyaset ve Kamu
Yönetimi Bölümü öğrencisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan
diyaloğu gülümseten anlara neden oldu.
Babasının da adının Ahmet olduğunu söylemesi üzerine Erdoğan,
adaşına annesinin ismini sordu. Nebahat cevabını alması üzerine
“Baba adı Ahmet. Uşağın adı Recep Tayyip soyadı Erdoğan. Annenin
adı Nebahat orada ayrıldık” demesi gülüşmelere neden oldu.
“Hep dost kazanmanın gayreti içerisinde
olduk”
Adaşının “Biliyorsunuz şuanda dünyanın gündemi
Rusya ve Ukrayna krizi ile alakalı. Böyle önemli bir meselede
Türkiye gerçekten öncü bir devlet gibi her iki devlet arasındaki
barış diyalogunu yürütüyor. Bunda önemli olanın lider
diplomasınınız olduğunu düşünüyorum. Hatta sizin davetiniz ile
birlikte Putin’de yakında ülkemize gelecek. Biz genç kardeşlerinizi
sizin dış politika stratejinizi anlatır mısınız?” sorusu üzerine
Erdoğan, şunları söyledi:
“Dış politika noktasında özellikle bizim hedefimiz daha çok düşman
üretmek değil dost kazanmak. Bugüne kadar da biz gerek yakın
komşular olarak Rusya ile gerek Ukrayna ile tabi diğer tarafta
doğuda İran olsun bunun yanında özellikle Avrupa ülkeleri ile
münasebetlerde olsun hep dost kazanmanın gayreti içerisinde olduk.
Tabi Rusya ile münasebetler tarihinden bu yana bizim bu
dönemimizdeki kadar hakikaten bir dostluk içerisinde yürümedi. Çok
daha da önemlisi ticaret hacmi itibariyle de çok ciddi bir ticaret
hacmine bu dönemde ulaştık. Bunların içerisinde stratejik ürünlerde
bizim Rusya ile münasebetlerimiz iyi bir konuma geldi. Bunların en
önemli doğalgaz konusunda şuanda doğalgazla olan ilişkimiz çok çok
ileride derecede. Hele yeni attığımız bir adım biliyorsunuz Rusya
ile nükleer enerji. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali yapılıyor. Bu da
Allah nasip ederse önümüzdeki yıl içerisinde belki bu yıla da
yetiştirebilirler. 2023’de bu nükleer enerji santralini inşallah
yapıp oradan üretime geçilecek. Biz kendileri ile bu arada ikinci
bir adımı daha attık. O görüşmeleri yaptık. O da ikinci bir
santrale girer miyiz diye. Bunları sayın Putin ile konuştuk. Bu
konuda da bunun üzerinde çalışalım belki ikinci bir nükleer enerji
santralini yine Rusya ile yapma durumumuz da söz konusu. Bu bir
defa bizi nükleer enerji bunun yanında doğalgaz bunlar birbirimize
bağlama noktasında çok önemli. Dış siyasetin bana göre en önemli
ayağı da bu.”
“Amerika ile biz ters yüz olmak istemiyoruz çünkü birçok
alanda kendileri ile attığımız adımlar
var”
Açıklamalarının devamında S-400 konusuna da
değinen Erdoğan, “Diğer taraftan bizim bu S-400 konusu Türkiye ve
Rusya arasındaki çok önemli bir adım. S-400 çok önemli bir savunma
sistemi. S-400’leri aldığımız andan itibaren zaten bunu
biliyorsunuz uluslararası camia ciddi manada rahatsız oldu. Başta
Amerika ‘işte almayın, biz size şöyle yaparız, böyle yaparız”
dediler. Biz de kusura bakmayın bu karar bizim kararımızdır ve biz
bu kararımızı verdik. Rusya ile anlaştık ve NATO noktasında da bu
iş herhangi bir olumsuzluk meydana getirmiyor. Çünkü NATO
ülkelerinin her biri silahlanmada silahlarını kendi kararını vermek
suretiyle alır ve bizde bu kararımızı verdik. Bu şekilde aldık.
Tabi Amerika olarak siz bize maalesef parasını verdiğimiz halde
vermediğiniz ürünler var bunların içinde en önemlisi de F-35. F-35
ile ilgili biz Amerika’ya 1 milyar 450 milyon dolar ödeme yaptık.
Ama bize vermeleri gereken F-35’leri vermediler. Hala oyalıyorlar.
Şuanda kendileri Savunma Bakanlığımız bazı görüşmeler yapmak
suretiyle bu problemi çözelim diyoruz. Çünkü Amerika ile biz ters
yüz olmak istemiyoruz. Çünkü birçok alanda kendileri ile attığımız
adımlar var. Bununla ilgili Savunma Bakanlığımız muhatabı ile bu
çalışmayı sürdürüyor. Gerekli F-16’ların modernizasyonu veya yeni
bazı F-16’lar bize vermek suretiyle bunu da çözmenin gayreti
içerisinde olacağız. Tabi bu arada Şubat’ın 3 veya 4’ünde bir
Ukrayna ziyaretim olacak. Ukrayna ile yüksek düzeyde stratejik
konsey toplantısı için inşallah günübirlik bir Ukrayna’ya
gideceğiz. Ardından da sayın Putin’in bize bir ziyareti olacak.
Bizim tabi bütün derdimiz Ukrayna ile Rusya arasındaki bu
sıkıntının giderilmesi. Bu konuda sürekli konuşulan savaş filan biz
Rusya ve Ukrayna arasında böyle bir savaşın olmasını asla arzu
etmiyoruz. Bu bölge için hayra alamet bir gelişme değildir. Bir
NATO ülkesi olarak ta böyle bir şeyi istemiyoruz, kabullenmiyoruz.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg o da zaten açıklamaları ile
bizimde önümüzü açmış oluyor. Temennim odur ki inşallah bunu da
barış ile çözmüş oluruz” ifadelerini kullandı.
Verdiği cevabın ardından Erdoğan, adaşı tarafından birlikte 2002
yılında çekildiği fotoğrafın kendisine gösterilmesi üzerine “4
yaşındaki iken babasının kucağından gelmiş benim kucağıma. Aferin
hatıralara iyi sahip çıkıyorsun” diyerek gence teşekkür etti.
“Bizim göreve getirdiğimiz arkadaşlar böyle bir zamanda
balıkçı restoranına gidip kafayı bulmaz”
Bir kız
öğrencinin “Kar fırtınasının yaşandığı gün balıkçıya giden AK
Partili bir belediye başkanı olsaydı tepkiniz ne olurdu?” sorusu
üzerine Erdoğan “Şunu çok rahat gönül huzuru ile söyleyebilirim.
Bizim bu görevlere getirdiğimiz arkadaşlar böyle bir zamanda kalkıp
da bir balıkçı restoranda gidip orada kafayı bulmaz. Zaten biz
arkadaşlarımızı seçerken, bu tür görevlere getirirken buralarda
seçiciyiz. Onun derdi ne olacak sadece hizmet olacak. Çünkü her
zaman konuşmalarımızda benim söylediğim bir şey var. Biz bu milleti
efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik diyoruz. Bırakın sadece
karı, karın dışında da meydanda yok. Deprem oluyor depremde
neredeyiz arazideyiz. Bingöl depremi oldu gece yarısı
arkadaşlarımla beraber Bingöl’deydik. Simav depremi oldu aynı
şekilde. Van’da bütün oradaki yıkımlar bitene kadar ilgili
arkadaşlarım bakanlarımızla beraber Van’daydık. Bunlar bakıyorsun
afetler oldu, bunlar meydanda yok. İstanbul’u sel bastı beyefendi
Bodrum’da. Bunlarda hayat böyle devam ediyor. Burada neyi
anlatacaksın. Ama Genel Başkanın bunlara yönelik en ufak bir
operasyonu yok. Bizim bir defa bu tür insanlarla yürümeyiz. Gereği
neyse onu yaparız. Bunlarla ilgili konuşmak bile bize zül geliyor.
Ama artık diyoruz ki ya sabır inşallah 2023, 2024’de benim milletim
gereğini yapar diyoruz” cevabını verdi.
Erdoğan “kesişme; iyi ki varsın eren” filminin müziğini
seslendiren lise öğrencisini canlı
dinledi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kesişme;
İyi ki varsın Eren” filmi ile ilgili Akçaabat Güzel Sanatlar Lisesi
Müzik Bölümü öğrencisi Ceren Ece Öksüz’ün kendisine yönelttiği
“Nasıl buldunuz?” sorusu üzerine “Şehadetin gerçekleştiği zaman
evine geldik. Ziyarette bulunduk. Tabi gerek bütün kardeşleri gerek
annesi onların o tablosunu izlediğimizde gerçekten o duyguyu
yaşamamak mümkün değildi. Fakat bu filmde hakikaten arkadaşlar
güzel hazırlamışlar. İyi bir emek. TRT ile bu işi yaptıkları
özellikle de Ferhat Gedik teğmenle beraber Eren rolünü paylaşan
yavrumuz bu eseri iyi canlandırdılar. Ferhat Gedik teğmen iyi bir
seçim olmuş” ifadelerini kullandı. Soruyu soran lise öğrencisi
Ceren Ece Öksüz, filmin müziğini kendisinin seslendirdiğini
söylemesi üzerine Erdoğan, şarkıyı söylemesini istedi. Liseli
öğrenci kız filmin müziği olan ve yöredeki kadınların 'İmece'
usulü çalışırken seslendirdikleri “He Yamo” türküsünü
seslendirdi.
Erdoğan’dan öğrencilere nar ve portakal karışımı
tavsiyesi
Erdoğan, son olarak “Koliva” isimli müzik
grubu üyeleri ile sohbet ederek şarkılarını dinledi. Erdoğan,
söylenen şarkılarda geçen nar ile ilgili olarak ise öğrencilere
“Ben size bir tavsiyede bulunayım. Şu mevsimde nar ile portakalı
miks ederek içmenizde fayda var. Biliyorsunuz nar antioksidandır,
portakal tamamen C vitaminidir” bilgisini paylaştı.