Cumhurbaşkanı Erdoğan: BM daha demokratik insan odaklı yapıya kavuşmalı
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Ekim Birleşmiş Milletler Günü ve Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın kuruluşunun 75. yıldönümünü yayımladığı mesajla kutladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mesajında şunları
kaydetti:
Kurucu üyeleri arasında yer aldığımız Birleşmiş Milletler (BM) Teşkilatı’nın 75’inci yıl dönümünü tebrik ediyorum. Türkiye, kurallara dayalı küresel sistemin merkezinde bulunan BM’nin temsil ettiği değerlerin ve çok taraflılık ilkesinin güçlü bir destekçisi ve savunucusudur.
BM açısından tarihi bir önem taşıyan bu dönemde eski AB Bakanı, Başmüzakereci ve İstanbul Milletvekili Büyükelçi Sayın Volkan Bozkır, BM Genel Kurul Başkanlığı görevini yürütmektedir. BM üyesi 193 ülkenin eşit şekilde temsil edildiği ve uluslararası toplumun ortak iradesini ve vicdanını yansıtan BM Genel Kurulu’na ilk kez bir Türk vatandaşının başkanlık etmesi uluslararası toplumun ülkemize yönelik desteğinin ve itimadının bir tezahürüdür.
Ülkemiz, BM’nin barışı koruma operasyonlarına Kore Savaşı’ndan bu yana personel katkısı sağlamakta, BM bünyesinde Medeniyetler İttifakı ve Barış için Arabuluculuk gibi iki önemli girişimin liderliğini sürdürmektedir.
BM siyasetimizin bir diğer boyutu ise 2030 Sürdürülebilir
Kalkınma gündeminin hayata geçirilmesidir. Bu anlayışla, En Az
Gelişmiş Ülkelerin (EAGÜ) Dostları Grubu'nun eş-başkanlığını
yürütüyor, Yoksullukla Mücadele İttifakı’nda sorumluluk üstleniyor,
EAGÜ Teknoloji Bankası’na ev sahipliği yapıyoruz. EAGÜ’lerin,
mültecilerin ve diğer savunmasız grupların Kovid-19 salgınıyla
mücadelesine en büyük katkıyı sağlayan ülkelerden biriyiz. Mart
ayından bu yana din, dil, ırk ayrımı gözetmeden, dünya genelinde
154 farklı ülkenin ve sekiz uluslararası kuruluşun destek çağrısına
olumlu cevap verdik.
Türkiye ayrıca, çevre sorunları, iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybıyla mücadelede öncü bir rol oynuyor. Bu anlayışla, BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin 16’ncı Taraflar Konferansı’na ev sahipliği yapacağız. Seragazı emisyonlarında tarihi sorumluluğu yok denecek kadar az olan bir ülke olarak, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında hak ettiğimiz konuma ulaşma çabalarımızı sürdüreceğiz.