Cumhurbaşkanı Erdoğan: Benim için Miçotakis diye biri yok
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in ABD Senatosu'nda yaptığı Türkiye'yi şikayet eden konuşmaya tepki göstererek planlanan ikili görüşmeye katılmayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamalarda son dönemin en önemli konusu NATO üyelikleri gündemine değindi.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in ABD Senatosu'nda Türkiye karşıtı konuşmasını ve ayakta alkışlanmasını hatırlattı.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Uluslararası gündemle ilgili kritik görüşmeler yaptık. 10 Mayıs'ta Danıştay'amızın kuruluş yıldönümü ve idari yargı günü vesilesiyle adalet teşkilatımızın güzide mensuplarıyla bir araya geldik. Engelliler Haftası vesilesiyle 12 Mayıs'ta Milli Eğitim ve Gençlik ve Spor Bakanlığı'mızın düzenlediği törende engelli gençlerimizde buluştuk.
13 Mayıs'ta Katar Emiri Kardeşim Şeyh Temim ile bir araya gelerek iki ülke ilişkilerini değerlendirdik. Rize-Artvin Havalimanı'nın açılışını 14 Mayıs'ta hizmete açtık. Dünyada 5 tane olan deniz üzerine inşa edilmiş havalimanlarından birini ülkemize kazandırdık. Geçtiğimiz pazartesi günü Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun'u ülkemize ziyareti sebebiyle Külliye'de ağırladık.
"Her hizmete karşı olan bir muhalefetle karşı karşıyayız"
Bizim ülkemizde gerçekleştirdiğimiz büyük demokrasi ve kalkınmanın eksikliği, hatta hataları olabilir. Bunun eksiklerini kapatacak bir muhalefetle konuşmaya her zaman hazırız. Buna mukabil karşımızda sadece siyaset ortaya koyamayan arkayik bir muhalefet var. Getirilen her hizmete projeye karşı olan, ama ortaya bir program koyamayan hatta niyet koyamayan bir muhalefetle karşı karşıyayız.
"En büyük avantajımız milletimizin kadim özelliğidir"
Hayat pahalılığı başta olmak üzere çeşitli sıkıntılara karşı karşıya olduğumuz gerçektir. Fakat bu millet gerici bir muhalefeti de hak etmiyor. Ülkemizin bu güne kadar her meselesini nasıl biz çözdüysek, Allah'ın izniyle yine bu sıkıntıların üstesinden biz geleceğiz. Kendini yenilemek başkalaşmak değil, aynı mayayla varlığını devam ettirmek, büyümek, çoğalmak demektir. Dünya yeni bir dönüşümün eşiğindedir, bu süreçte en büyük avantajımız milletimizin en kadim özelliğidir.
"Hayat pahalılığının insanlar üzerindeki yükü azaltmasını sürdüreceğiz"
Küresel güvenlik ve ekonomi krizine bu gözle baktığımız için geçici sorunlar karışında paniğe kapılmıyoruz. Hedeflerimize daha hızlı yol almayı tercih ediyoruz. Bu arada 85 milyon vatandaşımızın her biri için konjönktürün getirdiği sıkıntıları karşılamak için geri adımda durmuyoruz. Asgari ücret artışı, memur ve emekli maaşlarına yapılan yüksek zamlar, destek ve sübvansiyon gibi paketler, bu yaklaşımımızın karşılığıdır. Önümüzdeki aylarda bu doğrultuda yeni adımlar atarak, hayat pahalılığının insanlar üzerindeki yükü azaltmasını sürdüreceğiz. Geçmişte ülkemizi vesayet güçleri, darbecilerle istedikleri gibi yönlendirenler, kendi içlerindeki çürümeye bakmadan hala ülkemizi yönlendirmeyi düşünüyor. Bu konuda sergilenen tavırlar, karşımızdakilerin hak, özgürlük ve ekonominin karşısındaki hususlarından değil çıkarlarının endişelerinden kaynaklanıyor.
"Bundan sonrasını Miçotakis düşünsün"
Lafa gelince herkesin büyük laflar ettiği Karadeniz'in kuzeyindeki savaş da dahi Ukrayna'ya en büyük desteği biz verdik. Krizin çözümüne hiçbir katkısı olmayacak şovların yerine Rusya'yla insani ilişkilerimizi sürdürerek, bölgedeki barışın devamı ve müzakere yapılmasıyla en samimi yaklaşımı biz gösterdik. Bizim NATO'nun genişlemesi konusundaki yaklaşımımızın bağnazlıktan ya da düşmanlıktan değil terörle mücadelemizdeki ilkeli tutumumuzdan kaynaklanıyor. Muhataplarımızın tamamına, Türkiye'nin NATO'nun genişlemesindeki yaklaşımını terörle mücadele ve müttefiklik vurgusuyla açıkladık. Bu yanlışı Türkiye, Yunanistan ve Fransa'nın NATO'dan çıkışı döneminde Türkiye o zaman onlara destek vermişti. Ve ne oldu? Şu anda Yunanistan bizimle nasıl uyum içinde? FETÖ'nün Avrupa'ya gidiş güzergahı şu an Yunanistan değil mi? Şu anda 10'a yakın üs var Yunanistan'da. Bu üsler Yunanistan'da niye kuruluyor? Şu anda Avrupa ülkelerine 400 milyar Euro borcu olan bir Yunanistan var. Kendileriyle görüştük. Görüşmede aramıza 3. ülkeleri sokmayalım diye mutabık kaldık. Bundan sonrasını Miçotakis düşünsün. Biz kendimize yeteriz. 'F-16'ları Türkiye'ye vermeyin' diye ABD'ye telkinde bulunan bir Yunanistan ile karşı karşıyayız.
Bundan sonra benim için Miçotakis diye birisi yok. ABD herhalde Yunanistan'ın lafına göre hareket etmeyecektir.
"Terör örgütleriyle kol kola yürüyorsunuz"
İsveç ve Finlandiya meselesinde her iki ülkede Türkiye karşıtı tutumun kabul edilemez olduğunu belirttik. Ben şimdi sesleniyorum: Sayın Anderson bak bana neler söyledin. Stockholm'ün caddelerinde teröristler bağırarak yürüyorlar. Ve senin polislerin onları koruma altına alıyor. Sadece orası mı? Almanya'da da aynı yürüyüşler olmuyor mu? Bakıyorsunuz orada bizim vatandaşlarımız bir şey yaptığında Alman polisi bastırıyor yere, dizini üstüne koyuyor. Hatta 16 yaşında gencimize yaptılar bunu. Olmaz böyle bir barış. Siz ancak terör örgütleriyle kol kola yürüyorsunuz. Ancak bunu başarıyorsunuz. Biz adımlarımızı nasıl atacağımızı biliyoruz. Buradan bir kez daha altını çizere ifade etmek istiyorum. Türkiye için tehdit oluşturan terör örgütlerine her türlü desteği vererek onları koruyanlar, geçmişte olduğu gibi kibirli tavırlarından vazgeçmeleri gerekir. Bu arada güney sınırlarımız boyunca 30 km derinliğinde güvenlik alanı oluşturmak için yaptığımız çalışmaların eksik kalan kısımları için çalışmalarımızı yapıyoruz. Perşembe günü yapılacak Milli Güvenlik Kurulu'nda bu hususlar enine boyuna değerlendirilecek ve kararımızı alacağız.
"Bir Türk vatandaşımızı uzay istasyonuna gönderiyoruz"
Sevgili gençler, uzay alanında iddiasını ortaya koyan bir Türkiye için yaklaşık 1 yıl önce bu kürsüden milli uzay programımızı açıkladım. Ülkemizin uzay alanındaki hak ve menfaatlerimizi korumak için belirlediğimiz iddialı ama ayakları yere basan 10 hedefi sizlerle paylaşmıştım. Bugün hedeflerimizden birine yönelik önemli bir duyuru. Artık dünyada siyasi bağımsızlığın teknolojik bağımsızlıktan geçtiğini biliyoruz. Dünya düzeninin belirleyicisi konumundaki teknolojilerin her alanında proaktif bir Türkiye inşa ediyoruz. Uzay yarışında yer almak lüks değil bir mecburiyettir. Bu salondaki basın mensupları aracılığıyla Bakan arkadaşlarım aracılığıyla birçok insan uzaya gitme hayali kurmuştur. Evet artık o vakit geldi. Milli uzay programımız çerçevesinde 1 Türk vatandaşımızın uzay istasyonuna gönderilmesi sürecini resmen başlatıyoruz.
AYRINTILAR GELİYOR...