Kamuoyunda Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili
tartışmalar dinmiyor. Gazetelerde bu tartışmaları takip etmeye
çalışırken, gözüme iki haber ilişti.
İlk haber İngiltere'den...
BBC'den Laura Kuenssberg'in haberine göre İngiltere'deki
Westminster Sarayı'nın restorasyonu için ayrılan bütçe, Türk
parasıyla 9 milyar TL'yi bulacakmış! Yani Cumhurbaşkanlığı
Sarayı'nın toplam maliyetinin 8 katı kadar paradan
bahsediliyor.
İkinci haber Türkiye'den...
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıklamalarına göre, Çankaya
Köşkü'nün tamir ve restorasyonu için 2008-2011 yılları arasında
harcanan para 130 milyon TL'yi bulmuş.
78 yıl önce hizmete açılan yaşlı binanın 15 yıllık restorasyon ve
tamir masrafları da neredeyse yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın
toplam maliyetine denk düşüyor.
Ama gelin görün ki dökülen bir binanın restorasyon ve tamiri için
dünyanın parasını tıpış tıpış verenler, yeni yapılan bir bina için
cebinden çıkan 18 lira için isyan ediyor.
Niye?
Çünkü o binada "Muhtar bile olamaz" diye
aşağıladıkları, tüm çabalarına, tüm karalamalarına rağmen alaşağı
edemedikleri bir adam oturacak!
Karın ağrıları, kuyruk acıları bundan...
Onları fişekleyen ise CHP'nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu. Bulunduğu
her ortamda o sarayı yaptıran adama ağzına geleni söylemekten geri
kalmıyor. Bununla da yetinmeyip tıpkı gezide olduğu gibi toplumu bu
kez bir bina için ayaklandırmaya çabalıyor.
Önceki gün engellilerle bir araya geldiği toplantıda bedensel
engelli bir vatandaşın "Bu kadar sorun varken kendisine bin
odalı saray yaptıran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zihinsel
engelli olduğunu düşünüyor musunuz" şeklindeki sorusuna
aynen şu cevabı veriyor:
"Ülkenin bu kadar sorunu varken kendisine bin odalı saray
yaptırana ne denir. ’Zihinsel engelli’ demek kendisine ödül olur
herhalde, akılsız demek en iyisi"
İzlediğimde böyle soru soran o engelliye mi, yoksa ona cevap
vereyim derken kepazeliğin, nefretin dibine vuran Kılıçdaroğlu'na
mı acımalı bilemedim.
Ülkenin sorunlarını, SSK'yı batırmış, daha partisindeki ve dahi
partisine bağlı bir belediyedeki sorunu çözemeyen bir beceriksizle
tartışmak isteyen vatandaşın mantığını sorgulayacak değilim.
Benim meselem Kemal Kılıçdaroğlu ile...
Be hey Allah'ın kulu!
Bir ülkede 20 milyondan fazla insanın oyunu almış ve halkın
oylarıyla Cumhurbaşkanı olmuş bir adama hakaret ederek halkın
bizzat kendisine hakaret ettiğinin farkında değil misin?
Milletin eğlencesi olmuşsun haberin yok. Bu ülkenin insanının
neredeyse tamamı seni görünce "Yaşasın, yine
güleceğiz" diye seviniyor. Seni gören tüm engelliler,
"Bizim durumumuz iyiymiş" diye Allah'a şükrediyor,
hala farkedemedin mi?
Şimdi Erdoğan akılsız, sen de akıllı oldun öyle mi?
Partisine atama ile gelen sen.Kaset darbesiyle koltuğa oturan sen.
Girdiğin her seçimde ezildikçe ezilen, yenildikçe yenilen sen. Ama
sen zeka küpü, Erdoğan ise akılsız!
Erdoğan eğer akılsızın biriyse, sandığa gidemeyene, yürüyen
merdivene tersten binene, lefteri kaleci yapana, 7 kere dördü
toplamayı bilmeyene, Kağıthane'yi Kağıttepe yapana, Mersin'i
Güneydoğu'nun incisi yapana, emperyalistlerin anasından emdiği sütü
memesinden bile getirtemeyip burnundan fışkırtana ne denir?
Allah aşkına bir söyle ne denir? Dünyanın en ileri derecede
zihinsel engellisi bile bunları yapmazken Allah aşkına söyle, sana
ne denir?
Yok kardeşim, yok!
Sanırım artık bu işe bir çözüm bulmalıyız. Yarından tezi yok,
Türkçemizde manası bu adama karşılık gelen bir kelime icat
etmeliyiz!
Çünkü artık gerek gafları, gerek yanlışları, gerek bize küfür ve
hakaretten başka birşey bahşetmeyen çirkin ağzı ve gerekse vatana
ihanet derecesine varacak eylemleriyle hakettiğinin çok ötesinde
vaktimizi alıyor!
Türk Dil Kurumu'mu harekete geçer, yoksa aforizma üstadları mı bir
lakap bulur bilemem.
Tek kelimeyle işi bitirmeliyiz!
Ya da kısa ama öz bir lakap bulmalıyız. Mesela medya bir dönem
"Gandi Kemal" diye lakap takmıştı kendisine. Bu
lakabı kısaltabiliriz.
Yani Gandi'ni 'GA'sı, 'Kemal'in
veya Kılıçdaroğlu'nun 'K'sı.
Kısaca "GAK!.." Adını anmayalım,
"GAK" dedik mi herkes kim olduğunu bilsin!
Benim aklıma şimdilik bu lakap geldi. Sizin daha parlak
önerileriniz varsa alayım!