İnternet Medyası'nın önemli isimleriyle Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül'le İstanbul'da buluştuk dün.
1 saati aşkın bir süre...
Dertleştik...
Abdullah Gül'ü şaşırttık dertleşirken...
3-4 yıl önceydi sanırım.
Akif Beki'nin kapısını çalmıştım:
"Başbakan'ı biz de takip etmek istiyoruz!"
Beki, şaşırtmıştı beni:
"Yahu siz kafayı mı yediniz, geleceksiniz anında
haberlerinizi geçeceksiniz. Bizi gazetelerle papaz
edeceksiniz!"
Ondan sonra...
Bir kez bile, Erdoğan'a ulaşamadık.
Sevgili Beki şimdi bizimle beraber. Bizden biri artık. Şimdi
aynı düşüncede mi bilmiyorum. Ama bilsin ki, Cumhurbaşkanı Gül, bu
yaklaşıma çok şaşırdı:
"Nasıl yani, şaka mı bu?"
Değil tabii ki...
Gül, "Öyle şey olmaz, herkes eşit olacak!"
Biz ve onlar yani...
Fatih Çekirge arada bir afra tafra yapar ya hani...
"Hurriyet.com.tr falanca devlet erkanının
uçağında" diye... Hürriyet'in imkanlarını kullanarak
bunu yapıyor ya her seferinde. İtirazımız buna. Rekabet olacaksa
eşit olsun!
Birkaç gün önce...
Başbakan'ın danışmanı Kemal Öztürk'ü
aradım...
Dedim ki:
"İnternethaber'in 10. yılında Başbakan'dan özel röportaj
talep etsem, çok mu ütopik bir şey istemiş olurum?"
Aynen öyleymiş!
Kemal Öztürk, "Hakikaten çok ütopik bir istek
bu" diyerek hem güldü, hem de talebimi not ettiğini
söyledi. 11. yıla gireceğiz neredeyse, Kemal Öztürk aldığı notun
gereğini yapmadı. Korkarım ki, 2019'ü göreceğiz, Kemal yaşlanacak
ve talebimi hatırlamayacak!
Cumhurbaşkanı, acı acı güldü:
-Siz ciddi misiniz?
-Evet.
Devam etti:
-Niye? Nasıl olur?
Bi anlayabilsek anlatacağız da.
Ama Kadir Çelik nedenini kısaca özetledi:
"Adam yerine koymama..."
Gül yüzünü buruşturdu bu sefer:
-Olur mu canım öyle şey?
Gül'e bir kez daha yasasız olduğumuzu hatırlattık.
Destek sözü verdi.
Ve o da bizim gibi, bu yasanın mutlaka çıkması gereğine işaret
etti.
Gücümüzü hatırlatarak...
Açıkçası, Gül'ün desteği bizi umutlandırdı.
Galiba bu sefer olacak diyor...
Ve umudumu koruyorum...
Ha bir de...
Cumhurbaşkanı Gül'ün sizlere de mesajı var.
Dedi ki...
Şu yorumlar....
"Eleştirsinler, acımasız olsunlar eleştiriler
konusunda... Ama Türk gençliğinin, İnternet okurunun seviyesini üç
beş kendini bilmez yüzünden düşürmesinler. Yazsınlar, ama
yazılanlar hakarete kaçmasın, küfür edilmesin. Çünkü dünya bizi
İnternet'ten izliyor. Bizi izleyenler, bizim insanımıza kötü laf
etsin istemem..."
"Aman Abdullah Gül, nereden görüyormuş yorumları?" demeyin,
gece 12'yi geçti mi ve boş zamanlarda, Abdullah Gül
İnternet'in başında bitiyor!
Haberiniz olsun!