Cumartesi Anneleri 500. kez yakınlarını sordu
Abone ol1995'ten bu yana gözaltında kaybolan ve faili meçhul cinayetlerde ölenlerin yakınlarının düzenlediği Cumartesi Anneleri eylemi 500'üncü kez Galatasaray Meydanı'nda gerçekleşti. Kayıplarını arayanlar bir kez daha 'Failler yargılansın' çağrısı yaptı.
27 Mayıs 1995'ten bu yana gözaltında kaybolan ve faili meçhul cinayetlerde hayatını kaybedenlerin yakınlarının düzenlediği Cumartesi Anneleri eylemi 500'üncü haftasında.
1995 yılında kaybedilen ve cansız bedenine 55 gün sonra ulaşılan Hasan Ocak'ın annesi Emine Ocak, Cemil Kırbayır'ın kardeşi Mikail Kırbayır, Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun, Kenan Bilgin'in kardeşi İrfan Bilgin 500 haftadır olduğu gibi yine Galatasaray Meydanı'ndaydı.
Ondan fazla kayıp yakını yıllardır söylediklereni yineledi bugün ısrarla: "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın."
Galatasaray Meydanı'nı kaplayan siyah bezin üzerindeki resimler ise kayıplara aitti yine. Pek çoğunun belki adı bile hatırlanmayan, Mesut Tepeli, Mahmut Kaya, Nihat Aydoğan, Vecdin Avcı, Lütfiye Kaçar, Talat Türkoğlu, Ömer Güven ve daha onlarcasının ismi ve resimleri siyah bezin üzerinde uzayıp gidiyordu.
Resimlerin altlarında kaybedildikleri gün yazılı. Çoğu tarih 20 yıl öncesine gidiyor.
500 hafta boyunca kayıp babalarını arayacak yaşa gelen çocuklar da Galatasaray Meydanı'ndaydı.
Oğlu Cekil Kırbayır'ın kemiklerini bulamadan geçen yıl hayatını kaybeden Berfo Ana'nın ise bu kez kendi değil resmi oradaydı.
Binlerce kişiden destek
Yüzlerce kişinin Galatasaray Meydanı'na desteğe geldiği bugün İngiltere, Almanya, İsviçre, Avustrulya, İsveç, ABD, Hollanda ve Fransa'da da farklı şehirlerde aynı anda kayıpların fotoğraglarıyla oturma eylemleri yapıldığı duyuruldu.
Arjantin'de kayıp çocuklarını arayan Plaza De Mayo annelerinin Cumartesi Anneleri'ne gönderdiği mesaj okundu.
Plaza De Mayo anneleri mesajlarında, "Adalet adeletsizliğin saltanatını elinden alacak. Hafızayı korumak, olup biteni hatırlamak lazım. Böylece bütün dünya orada neler olduğunu öğrenir ve onlarla dayanışır. Hafıza, hakikat, adalet... Önemli olan bunlardır" diyordu.
Gezi Parkı protestoları sırasında hayatını kaybeden Abdullah Cömert ve Hasan Ferit Gedik'in de yakınları Cuzmartesi Anneleri'nin eylemine katıldı.
'Sağ aldılar, sağ vermediler'
Daha sonra aileler aldı her hafta olduğu gibi sözü. Eşi Fehim Tosun'u arayan Hanım Tosun "Bazıları soruyor 500 hafta nasıl geçti. Rüya gibi geçti. Yıllar önce biz burada otururken çocuk olanlar şimdi 20 yaşın üzerinde. Ama maalesef bu devlet hiçbir adım atmadı kayıplar için" dedi. Tosun ayrıca "Bu ülkeyi yönetenler, kulakları sağır duymuyorlar. İsterseniz duyun isterseniz duymayın. Ama yakanıza yapışacağız. Bize hesap vermeden o yakayı bırakmayacağız" dedi.
Kardeşi Kenan Bilgin'i arayan İrfan Bilgin ise eylemlerin geçmişini hatırlatarak başladı söze ve "20 yıl önce buraya oturduğumuzda, 'kayıplar son bulsun, sağ aldınız sağ istiyoruz' diyorduk. Kayıpları durdurabildik belli oranda ama sevdiklerimizi sağ vermediler" dedi.
Bilgin, kayıplarda payı olanlara seslendi:
"Bu insanlarımızı alıp katleden, işkence eden memurlara sesleniyorum. Biz biliyoruz onların faili devlettir. Size de görevler verildi. Bu insanları kaybedin dendi. Sizde hala vicdan varsa, insanım diyorsanız, bu konuda çıkın bize ulaşın. Bu insanı katlettik, kemiklerini şuraya attık, gidin alın deyin. Ben kendi adıma bunu diyeni affederim."
'Bizi dünya biliyor, ülkenin başındakiler bilmiyor'
Kayıpları arayan ailelerden Emine Ocak, Mikail Kırbayır, Hanefi Yıldız, Zübeyde Tepe, Ahmet Cihan, babasını arayan Deniz Gülünay, yine babasını arayan ve 500. hafta için Yüksekova'dan gelen Abdullah Canan'ın oğlu konuşanlar arasındaydı.
Yıllar sonra kemikleri bir asit kuyusunda bulunan Abdurrahman Coşkun'un yengesi Mukaddes Coşkun "Buraya geliyorum deyince önceden insanlar bana orada ne var diyorlardı. Dün okula gittim. Öğretmenler 'biz yarın Cumartesi Anneleri'ne gideceğiz' dediler. Şu an bizi dünya biliyor ama Türkiye'nin başındakiler bilmiyor" dedi.
Coşkun, "bundan birkaç ay önce bir kuyunun dibinde bulduk onu. 18 yaşındaki bir gencin iki kilo kemiğini verdiler bize" dedi ve yıllarca yaptıkları resmi başvurularda "yakınınız bizde değil" dendiğini hatırlattı.
1999'daki eylemine polisin sert müdahalesi sonrası Cumartesi Anneleri haftalık toplanmalarına ara vermiş, 2009 yılından itibaren ise tekrar Galatasaray Meydanı'nda biraraya gelmeye başlamıştı.
Eylemlerde yıllardır dile getirilen temel talepler ise: devlet arşivlerinde kaybolanlarla ilgili kayıtların kamuoyuna açılması; faillerin yargılanması; işlendiği iddia edilen suçlarda zaman aşımı uygulamasının kaldırılması; Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Gözaltında Kayıplar Sözleşmesi'ni imzalaması.