Cuma hutbesi konusu ne 14 Eylül Diyanet tam metin
Abone olMüslümanların bayramı olan cuma gününde erkelerin yapacağı ibadetlerden biri de cuma namazıdır. Cemaat halinde kılınan cuma namazı öncesinde cuma hutbesi okunur vatandaşlar bilgilendirilir. Her hafta farklı konunun olduğu cuma hutbesinin bu haftaki konusu ise "Muharrem Ayı ve Âşûrâ Günü" olarak belirlendi..
Milyonlarca Müslüman'ın ibadetlerini yapmak için camilere akın
edeceği bir cuma daha geldi. 2018 yılının Eylül ayının ikinci
cuması olan 14 Eylül Cuma günü için hazırlanan Cuma
Hutbesi yayımlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı 14
Eylül 2018 Cuma Hutbesini yayımladı. 14 Eylül 2018 Cuma günü
yayımlanan Cuma Hutbesi'nin ana başlığı "Muharrem Ayı ve
Âşûrâ Günü" olarak belirlendi.
İşte 14 Eylül 2018 Cuma hutbesi...
Aziz Müminler!
Allah'ın yarattığı aylar, günler, geceler arasında çok kıymetli
kazanç mevsimleri vardır. Halen içinde bulunduğumuz Muharrem ayı da
müminlerce ganimet ve fırsat bilinmesi gereken kıymetli bir zaman
dilimidir. Hicri yılın ilk ayı olan Muharrem, ilâhî feyz ve
bereketin, huzur ve güvenin başlangıcıdır.
Kıymetli Müslümanlar!
Muharrem ayı, savaşmanın haram kabul edildiği dört aydan biridir.
Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır. "Doğrusu
Allah'a göre ayların sayısı, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı
günkü yazısına uygun olarak on ikidir; bunlardan dördü haram
aylardır. İşte doğru olan hesap budur…" Peygamber Efendimiz
(s.a.s.) de "Ramazan ayından sonra en kıymetli oruç Allah'ın ayı
olan Muharrem ayında tutulan oruçtur" hadis-i şerifiyle, bu ayın
manevi bereketine işaret etmiştir.
Muhterem Kardeşlerim!
Önümüzdeki hafta Perşembe günü idrak edeceğimiz Muharrem ayının
onuncu günü, Âşûrâ günüdür. Resûl-i Ekrem (s.a.s.), "Âşûrâ günü
tutulan orucun, bir önceki yılın günahlarına kefaret olmasını
Allah'tan ümit ediyorum" buyurmuş, Âşûrâ gününe, Muharrem'in
dokuzuncu veya on birinci gününü de ekleyerek iki gün oruç tutmayı
müminlere tavsiye etmiştir.
Kıymetli Müslümanlar!
Âşûrâ günü, aynı zamanda tarihimizde ve hafızalarımızda derin bir
hüzün ile yer etmiştir. Bu elim günde, Sevgili Peygamberimizin
torunu ve Hz. Ali ile Hz. Fatıma'nın gözünün nuru olan Hz. Hüseyin
Efendimiz, yanında bulunan yetmişten fazla Müslüman ile birlikte
Kerbelâ'da şehit edilmiştir. Kerbelâ, Allah ve Resûlüne iman edip,
Ehl-i Beyt sevgisini gönüllerine nakşedenlerin ortak acısı, yürek
sancısıdır. Bu menfur hadiseyi gerçekleştirenler, mezheb ve meşreb
farkı gözetmeksizin, istisnasız bütün Müslümanların vicdanlarında
mahkûm olmuşlardır.
Bugün de nice İslam beldesi acı ve gözyaşıyla yoğrularak adeta
birer Kerbelâ'ya dönmüştür. Kardeşlerimiz zulme uğrarken, masum
kadın ve çocuklar hayattan koparılırken bizlere düşen, Kerbelâ'yı
doğru anlamak ve haksızlıklar karşısında Hz. Hüseyin misali bir
duruş sergilemektir.
Kardeşlerim!
Hz. Hüseyin, Kur'an-ı Kerim'i ve Rahmet Peygamberinin şerefli
sünnetini kendine rehber edinmiştir. Zulme rıza göstermemiş,
adaletsizliğe seyirci kalmamıştır. Kendisine yapılan telkinlere
itibar etmeyerek hakkın, hakikatin, huzur ve barışın yeryüzüne
hâkim olması için yola çıkmıştır. Böylelikle kıyamete kadar bütün
insanlığa onurlu bir mücadelenin eşsiz örneğini sunmuştur.
Muhterem Müminler!
Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Hak, "Şüphesiz bu benim dosdoğru
yolumdur. Buna uyun; başka yollara sapmayın; sonra onlar sizi
Allah'ın yolundan ayırır..." buyurmaktadır. Allah Resûlü (s.a.s.)
de bizlere şöyle nasihatte bulunmaktadır. "Birbirinizin eksiğini
bulmaya çalışmayın, birbirinizin özel ve mahrem hayatını
araştırmayın, birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırtınızı
dönmeyin, birbirinize kin ve nefret beslemeyin. Ey Allah'ın
kulları! Kardeşler olun!"
O halde, geliniz! Irk, dil, mezheb ve meşreb farklılıklarının
arkasına sığınarak kardeşliğimizi hedef alanlara, coğrafyamızda
yeni Kerbelâ'lar yaşanmasını arzulayanlara karşı uyanık olalım. Hz.
Hüseyin Efendimiz gibi iyilerin ve iyiliklerin yanında, kötülerin
ve kötülüklerin karşısında olalım; hakkı ve hakikati ayakta
tutalım. İslam'ın aydınlığında buluşan gönüllerimizle, birliğe,
dirliğe, vahdete koşalım.
Başta Hz. Hüseyin ve Kerbelâ'da şehit olan Ehl-i Beyt olmak üzere,
mukaddesatımız uğruna can veren bütün şehitlerimize selam olsun.
Makamları âlî, mekânları cennet olsun.
Kıymetli Kardeşlerim!
Pazartesi günü okullar açılıyor, yeni bir eğitim-öğretim yılı
başlıyor. Yeni eğitim-öğretim yılının geleceğimizin umudu olan
öğrencilerimize, onları yarınlara hazırlayan öğretmenlerimize
hayırlar getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Cenâb-ı Hak
çocuklarımıza zihin açıklığı, öğretmenlerimize başarılar ihsan
eylesin.
.