Cuma hutbesi konusu düğün adabı 20 Temmuz konusu-tam metin
Abone olMüslümanlar için mübarek günlerden biri olan cuma günüde 81 ilde tüm camiilerde cuma namazından önce okunan hutbenin bu haftaki konusu ne? 20 temmuz cuma hutbesi konusu ve Diyanet'in yayımladığı tam metin haberimizde. 20 temmuz cuma hutbesi konusu düğün adabı.
Her hafta Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan Cuma
Hutbesinin 20 temmuz 2018 tarihli cuma hutbesi yayınlandı. Diyanet
Türkiye geneli 20 Temmuz Cuma hutbesinin bu haftaki
konusu düğün adabı oldu.
Cumanız Mübarek Olsun Aziz Kardeşlerim!
Peygamber Efendimiz, Medine’ye hicretinin ikinci yılında sevgili
kızı Fâtıma’yla, amcasının oğlu Hz. Ali’yi evlendirmişti. Hz.
Fâtıma’nın çeyizi, bir parça kadife, bir su tulumu ve içi güzel
kokulu ızhır otuyla doldurulmuş bir yastıktan ibaretti. Hz.
Fâtıma’nın mehri ve çeyizi gibi, düğün yemeği de gayet sade ve
mütevaziydi. Buna rağmen o gün Peygamber kızının düğününe şahit
olanlar, “Biz, Fâtıma’nın düğününden daha güzel bir düğün
görmedik.” demişlerdi.1
Muhterem Müslümanlar!
Evlilik, Allah’ın emri, Peygamberimizin sünnetidir. Dünyada da
ahirette de huzura, mutluluğa, berekete ve cennete ulaştıran
kıymetli bir başlangıçtır. Resûl-i Ekrem’in ifadesiyle evlilik,
“dinin yarısını korumaya” vesiledir.2 Evliliğin ilk adımı olan
düğünlerimiz ise, sevdiklerimizin şahitliği ve güzel dilekleri
eşliğinde gerçekleşen merasimlerdir. Düğünle yeni bir ailenin
kurulduğu ilan edilir; iki ömür bir yuvada birleşir. Geleceğe dair
umutlar güçlenir; sevinçler paylaşılır. Sağlıklı ve hayırlı
nesiller ihsan etmesi, ülfet, muhabbet ve merhamet lütfetmesi için
Allah’a dua edilir.
Aziz Kardeşlerim!
Her haliyle ümmetine örnek olan Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), yeni
evlenenlere “Allah senin için bu düğünü mübarek eylesin.” 3 diye
dua etmiş, neşe ve mutluluk içinde yapılan düğünlerde meşru
eğlenceye izin vermiştir. Ancak düğünlerin gösterişten uzak, sade,
samimi ve mutedil bir şekilde yapılması onun sünnetidir. Zira
müminler için hayatın en önemli ölçülerinden biri aşırılıktan
sakınmaktır. Kullukta, sevinçte, öfkede, üzüntüde, eğlencede daima
dengeli olmaktır. Değerli Müminler! Kur’an-ı Kerim, aile kurma
konusunda müminlerin birbirine destek olmasını isterken,
Peygamberimiz de evlenmeye niyet edenlere Allah’ın yardımcı
olacağını müjdelemiştir. İslâm’da esas olan, evliliği
kolaylaştırmaktır. Nitekim “En bereketli nikâh, külfeti en az
olanıdır.”4 şeklindeki nebevi ilkeyi unutmak, çoğu zaman maddi ve
manevi zararlara neden olmaktadır. Her aşamada gereğinden fazla
yapılan düğün harcamaları, günümüzde de aileleri sıkıntıya
sokmaktadır. Evlenmek isteyen gençler, düğün masraflarının makul
ölçüleri aşması sebebiyle zorlanmakta, hatta evlilikten uzak
durmaktadır. Düğünden sonra uzun süre borç ödemek, ailenin ilk
yıllarını maddi sıkıntı ve huzursuzlukla geçirmesine sebep
olmaktadır. Halbuki sadelikte asalet, tevazuda hikmet vardır.
Muhterem Müminler!
Allah Resulü (s.a.s.), yeni evlenen bir sahabiye “Bir koyunla dahi
olsa düğün yemeği ver.” 5 şeklinde tavsiyede bulunmuştur. Ancak
asıl maksadı dostlarımızı buluşturmak ve gönül almak olan düğün
yemekleri, israf sofralarına, riya, gösteriş ve şatafata
dönüşmemelidir. Nitekim düğün davetlerinde zenginfakir ayrımı
yapılmamasını emreden Peygamberimiz, zenginlerin davet edilip
fakirlerin unutulduğu düğün yemeğini “en kötü yemek” olarak
nitelendirmiştir.6
Kıymetli Müslümanlar!
Mümin olarak bizlere yakışan, nikâh, nişan, sünnet ve düğün
merasimlerinde İslam’ın çizdiği meşruiyet dairesinde hareket
etmektir. Eğlenirken ölçülü ve dengeli olmak, İslam’ın ilkelerinden
ödün vermemektir. Yüce Rabbimizin “Ey iman edenler! Allah’ın size
helal kıldığı iyi ve temiz şeyleri siz kendinize haram kılmayın ve
Allah’ın koyduğu sınırları da aşmayın. Zira Allah haddi aşanları
sevmez.”7 ayetine gönülden uymaktır. Mümin, ‘çocukların mutluluğu’
bahanesine sığınarak haramlar konusunda gevşeklik göstermez.
Mutluluğu ararken aklı uyuşturan alkole, neşeyi hüzne çeviren
silaha, mahremiyet sınırlarını ihlale tevessül etmez. Eğlenirken
kimsenin hakkına girmez, çevresine rahatsızlık vermez. Allah’ın her
an kendisini görüp gözettiğinin farkında olarak yaşar. O’na
şükreder ve O’nun rızasına uygun davranır.
Kardeşlerim!
Sıklıkla düğün yaptığımız, yavrularımızı evlendirdiğimiz bu aylarda
mutluluğumuza gölge düşürecek davranışlardan kaçınalım. Maddi
tutkulara kapılmadan, zevk ve sefahate dalmadan, lüks ve israfın
esiri olmadan düğün yapmaya dikkat edelim. Hayatın oyun ve
eğlenceden ibaret olmadığını hatırlayalım. “Kendileriyle huzur
bulmamız için bizlere eşler yaratan, aramızda sevgi ve rahmet
bağları var eden” 8 Allah’a şükretmek için düğünlerimizi birer
vesile kılalım.