Cudi'ye giderseniz PKK şehre iner
Abone olCudi'deki askeri hareketlilik BTP'nin tepkisini çekti. Bu konudaki en ciddi uyarı ise Duyarbakır'dan geldi.
Cudi Dağı’na yapılan askeri sevkiyat, rutin bir işlem mi
yoksa yeni bir operasyonun habercsi mi? Eski Diyarbakır Barosu
Başkanı Sezgin Tanrıkulu’dan, 'operasyonsa, bu kez farklı olur'
tespiti geldi.
Önce Nevruz ardından da Abdullah Öcalan'ın doğum günü kutlamaları
olaysız geçti. Dün Cudi Dağı’na başlayan askeri sevkiyat ise
'operasyon işareti' yorumlarına neden oldu.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bu hareketliliğe dikkat
çekerek, "Askeri operasyon yapılırsa canlı kalkan oluruz.
Tankların önünde durur operasyonu engelleriz"
açıklamasında bulundu.
'Bir operasyon hazırlığı mı var?' sorusunun yanında, 'operasyon
gerçekleşirse neler yaşanır?' da bir başka soru olarak akıllara
geliyor. Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu,
'Bu kez farklı olur. Türk toplumu bölünmüşlük içinde.
Çatışma sadece dağlarda yaşanmaz, metropollere de iner'
saptamasında bulundu.
Tanrıkulu, Canlı Gaste’de Can Dündar’ın sorularını
yanıtladı:
Can Dündar: Gelişmeleri endişe içinde izliyoruz.
Selahattin Demirtaş’ın konuşması da kaygıları artırdı. Nevruz’dan
sonra bahar havası esiyordu, şimdi neden gerginlik alameti var.
Askeri sevkiyatlar normal mi yoksa bir operasyonun işareti mi?
Oradan farkı bir manzara görüyor musunuz?
Sezgin Tanrıkulu: Zaten bu mesele kendi içerisinde
çatışma potansiyeli taşıyor. Her bahar yapılan bu tür tatbikatlar
farklı algılanıyor. Uzun zamandır fiili bir çatışmasızlık ortamı
var. Ancak bu hazırlık, 21 Mart’tan yani Nevruz’dan sonra yeni bir
çatışmanın, gerginliğin sinyalini verdi.
Umuyorum rutin bir şeydir. Operasyona dönüşürse, daha öncekiler
gibi geniş bir çatışmaya neden olursa, başlayacak yeni süreç hiçbir
zaman eskisi gibi olmayacaktır.
Can Dündar: 'Eskisi gibi olmayacaktır'la neyi
kastediyorsunuz?
Sezgin Tanrıkulu: 90 yıllarda da geniş kapsamlı
çatışmalar yaşandı. Ancak son 25 yıl, toplumda farklı algıların
oluşmasına, farklı bir kuşağın ortaya çıkmasına neden oldu ve bir
bölünmüşlük yarattı. Yeniden başlayacak bir operasyon ya da
çatışma, bana göre sadece dağlardaki silahlı unsurlarla olmaz.
Metropoller başta olmak üzere iç çatışmaya doğru ilerler. Böyle bir
operasyon hazırlığı varsa, bu riskler de hesaplanmak
durumundadır.
Bahsettiğim riskin işaretleri uzun süredir var. Türkiye toplumu
giderek farklılaşıyor. Algıları, sevinçleri, hüzünleri
farklılaşıyor. Yeni bir çatışma ortamı, yeni bir operasyon,
Türkiye’yi çok farklı noktalara götürebilir.
"ÖRGÜTÜN İÇİNDE ÇATIŞMA İSTEYENLER VAR"
Şunu da biliyor ve hissediyorum. Son 1 yıldır siyasal alanda
yaşanan daralma ve operasyonlar, örgütün kendi kadroları içerisinde
de basınç yaratmakta. Örgütün bir bölümü, ‘daha ne kadar
bekleyeceğiz?’ algısı içerisinde. Silahlı çatışma
isitiyor. Bu durum da farklı gelişmelere neden olabilir.
Geçmişten bugüne baktığımda, çok daha kaygılı ve endişeliyim.
Umarım bu operasyon hazırlığı değildir.
Farklı bir şey de, demoratik açılım konusunda mesafe katetmiş
değiliz. Günlük yaşama yansıyan adımlar da atılmadı. KCK
operasyonlarıyla, siyasallaşmanın ve normalleşmenin önü kapatıldı.
Tepkiler bölgeyle sınırlı kalmadı. Avrupa’nın çeşlitli yerlerine de
yansıdı. Bu durum örgütte bir kuşatılmışlık duygusu yaratıyor ve bu
nedenle de çatışma başlayabilir. Ayrıca, örgüt üzerinde kendi
isteği dışında da bir silahsızlanma baskısı var. Bu da oldukça
zor...
"ÖCALAN TABUSU YIKILMALI"
Nevruz’da yaşananlar umutları artırdı. Şanlıurfa’daki 4 Nisan
gösterileri de normalleşmenin işaretiydi. Böyle giderse bazı
tabular yıkalabilir. Öcalan üzerinde negatif ve pozitif tabular
var. Devlet, Öcalan’ı aşağılanması, burası ise
yüzceltilmesi gereken bir aktör olarak görüyor. Bu
durumdan çıkıp normale gelinirse ki bunun adım 4 Nisan’da
atılmıştır, bu normalleşme işareti olabilir.
Çatışma ortamı içinde Öcalan siyasal bir aktördür ve bu aktör
çatışmayı ve silahsızlanmayı sağlayabilecek etkiye sahiptir. Tabu
olmaktan çıkarılır ve normalleşme sağlanırsa çatışma riski de
azalacaktır.
Can Dündar: Selahattin Demirtaş’ın ‘canlı
kalkan oluruz’ açıklaması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sezgin Tanrıkulu: Söyledikleri şeyi
deneyebilirler. Ama asıl vurgu, büyük çatışma kaygısına dikkat
çekmektir. Hükümet doğru adımlar atmalı. Yeni bir operasyondan
ziyade demokratik açılımı hızlandıracak bir sürece girmeli. Olması
gereken de budur.