Çubukçu'dan SBS sonrasına açıklama
Abone olMilli Eğitim Bakanı Çubukçu, SBS sonrası açılacak yeni liseler hakkında açıklama yaptı.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Seviye Belirleme
Sınavı'yla ilgili araştırmalar yaptıklarını belirterek, "Sınavın
kaldırılması gerekiyordu" dedi. İşte Çubukçu'nun
açıklamaları;
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, geçtiğimiz günlerde Seviye
Belirleme Sınavı'nın kademeli kaldırılması, düz liselerinin Anadolu
ve meslek liselerine dönüştürülmesi kararı alındığını
açıklamıştı.
Bu açıklamalar öğrenci ve velilerin kafasının karışmasına neden
oldu.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, NTV muhabiri Nilgün Balkaç'ın
sorularını cevapladı;
SBS neden kalktı? Sınavsız ortaöğretim ne zaman
başlayacak, genel liseler ne zaman Anadolu ve meslek lisesi
olacak?
Bu soruya cevap vermeden önce hangi münazaralarla ve ne şekilde
konulduğunu izah etmem gerekiyor. Bildiğiniz gibi SBS’den önce OKS
vardı. 6, 7 ve 8. sınıfların müfredatından soruların oluştuğu 180
dakikalık sınav yapılıyordu. Öğrencilerin kaderinin 180
dakika da belirlenmesi konusunda sıkıntılar oldu. Tepkiler
ele alınarak 3 yıla yayılarak o yaş grubunu ölçme ve
değerlendirmenin daha sağlıklı olacağına dair veriler ortaya
konuldu. Dolayısıyla o günkü koşullarda bu son derece doğru ve
yerinde bir karardı. Geldiğimiz noktada biz uygulamaya koyduğumuz
her konuyu tetkik etmek durumundayız. Uygulamaya konulan bir sınav
sisteminin çocuklar üzerinde oluşturduğu etkiyi ailelere getirdiği
maddi yükü, yarattığı psikolojik etkiyi, öğrenme ve becerileri
üzerindeki olumlu veya olumsuz etkiyi değerlendirmek zorundayız. Bu
değerlendirmeyi yaparken bir yıl boyunca bilimsel olarak çok
değişik araştırmalar yaptık. Ortaya çıkan sonuç ; olumlu yönleri
olduğu kadar olumsuz yönlerinin de ağırlıkta olduğu ve
sürdürülebilir bir sistem olmadığı ivedilikle ortadan kaldırılması
şeklindeydi. Bütün bu verileri gördüğümüz halde aynı kararlılıkla
mı gitmeliydik, beklenen bu muydu? Türkiye'de eğitimle ilgili çok
olumsuz ezberlerden biri çok sık değiştiği... Elbette her yıl
yenileyeceğiz çünkü dünya hızla değişiyor. Değişimin hızına ayak
uyduracak şekilde biz de sistemi değiştirmeliyiz. Gittiğim her
yerde öğrenci ve velilerden şikayetler aldım. Sayın Başbakanımızın
en önem verdiği alanlardan biri sınava dayalı eğitimden
çocuklarımızın kurtarılmasıdır. Dolayısıyla verilmesi gereken karar
buydu.
16 milyon öğrencisi olan bir ülkede yaşıyoruz. Biz bu sorunları ele
alırken masa başında planlamalardan kaçınmamız gerekiyor. Bunda
ısrarda edebilirdik ama böyle bir sonuç çıkmışsa kamuoyu
anketlerinde kendi etkileşimlerimizde bunu görmüşsek, çocukların
özellikle okul dışı kaynaklara yönelimi ilkokul 4’lere kadar
düşmüşse, gerçekten çocuklarımızın öğrenirken stres ve kaygıdan
uzak şekilde öğrenmelerini tercih ediyorum. Sınav odaklı bir sistem
yerine kademeli olarak ortaöğretim kurumlarının tamamının aynı
kaliteye ulaştıktan sonra çocuklarına sadece sosyal bilimler ve fen
liselerinde sınavla alınan, onların da kendi alan sınavlarını
yapabilecekleri bir sistem doğru gideceğiz. Bunun için
kaynaklarımızı, zamanımızı; planlamamızı yaptık.
Siz çok fazla tepki geldiğini söylemiştiniz. Bunların
arasında çok dikkat çekici bir mektup vardı, o mektupta neler
vardı?
Psikolojik danışmanlık ve rehberlik alanından
akademisyen olan bir velinin kızının çizdiği bir resimdi. Çocuğunun
ruh sağlığını ortaya koyan bir resim, gerçekten çok kötü
etkilendim. Bunu bütün çocuklar ve bütün veliler yaşadı, gördü. O
yüzden bu toplumda çok iyi karşılandı.
İlköğretimde çocukların yaş gruplarına göre haftalık
ders saatlerinde değişiklik yapılacağı duyuruldu. Bu nasıl
yapılacak?
Geçtiğimiz bütün bir yılı, bu önümüzdeki yılın planlanması ile
ilgili değişik çalışmalarla geçirdik. O çalışmaların yapıldığı
tarihlerde pek haber olmadı. Biz ders çizelgelerinin yeniden
düzenlenmesi ile ilgili de bir çalıştay yaptık. Dünya örnekleri ile
karşılaştırdığımız zaman Türkiye'de öğrencilerin ders saatleri yaş
gruplarına göre çok fazla. Bu çocuklarımızın okulda kaldıkları süre
içinde başka paylaşımlarda bulunmasına izin vermeyen bir sistem.
Evinde tamamen oyun oynadığı bir atmosferden çıkıp soluksuz ders
yaptığı bir yere giriyor. Dolayısıyla biz bu ders saatlerine
yönelik çalışmalarımızı tamamladığımız zaman 1. ve 3. sınıf en
küçük yaş gruplarına en az olmak suretiyle kademeli olarak
düşürüyoruz. Okulda bulunma saatlerini düşürmeyeceğiz, bu süre
içinde de çok değişik alanlarda eğitim ve öğretim vermeyi
düşünüyoruz. Sanatsal faaliyetler el becerileri dahil okulda
arkadaşlarıyla sosyal paylaşımda bulunarak farklı şeyler
öğrenebilecekleri, okullarımızı çocuklarımızın kendilerini
geliştirecekleri bir mekan olarak düşünüyoruz. Okullarımızı
çocuklarımız için mutlu bir yaşam alanına dönüştürmek ve öğrenmenin
mutluluğunu, hazzını yaşatmak istiyoruz.
Oturduğumuz yerin yanında eğer Anadolu lisesi yoksa o
zaman başka bir okula mı yollayacağız? O zaman ne
olacak?
Anadolu liselerine giriş sistematik olarak sınavsız hale geldiğinde
bunun altyapısını hazırlayacağız. Dolayısıyla o sistemi
tamamladıktan sonra bu geçiş gerçekleşecek. Evinin yakınında bir
şekilde veya çocuğun akademik başarısı olan bir ortaöğretim
kurumuna yerleşmesi gerektiği halde yer bulamadığı için yerleşme
gibi bir riski olmayacak zaten.
SBS’nin kademi olarak kaldırılmasına da tepkiler vardı...
Doğrusunu isterseniz 6 ve 7’yi direk kaldırmamız yönündeydi.
Kamuoyunda yarım yamalak yapılmış bir algı oluştu. Ama 6. sınıfta
sınava girmiş öğrenciler var ve 6. Sınıfta sınava girmemiş
öğrenciler var. Dolayısıyla onların iki farklı hesapla türü ile
8’le birlikte yapılacaktı. 7. sınıfta bu sistem dahil olmayan
çocuk, 6. sınıfta sınava girmiş, istediği sonucu elde edememiş ve
‘Ben bu sisteme göre başladım ve 7. sınıfta sınav olacağını hesap
ederek çalıştım, dolayısıyla bu sınavın olamaması, iki ayrı
hesaplama da benim başarımı düşürüyor’ da diyebilir. Haksızlık
doğurma ihtimali olan bir konuyu böyle değerlendirmemiz
gerekti.
Öğretmen açığı ne zaman kapatılacak? KPSS ne zaman
kalkacak?
Biz 2002 yılından bu yana en yüksek düzeyde öğretmen atamasını
gerçekleştirmiş bir iktidarız. Bugün görevde olan öğretmenlerin
yüzde 45’i AK Parti hükümeti döneminde atanmıştır. Biz bugün bir
şekilde tek bir dersin bile boş geçmemesi için çaba sarf ediyoruz.
Bu yıl 21 bin civarında öğretmen kadrosu bütçe kanununda geçtiği
halde Sayın Başbakan’ın talimatıyla bu oran 40 bine çıkartıldı. 10
binin kadrolu olarak yeni atadık. Biz bu yıl 41 bin öğretmen
atamasını gerçekleştirmiş olacağız. KPSS ile öğretmen alınmasının
gerçekten çok ciddi bir değerlendirme ihtiyacı olan bir konu. Eğer
öğretmenlerimizi kendi alanlarında yeterliliklerini ölçmeden
alırsak bu anlamda tam anlamı ile bir ölçme değerlendirme yapmamış
oluruz. Bir eşitlik getirilmesi bakımından bu zamanında sağlıklı
bir sistemdi. Ama şimdi biz bu konu üzerindeki çalışmalarımızı
sonuçlandırılırsak, öğretmenlerimizi alan yeterlilikleri
çerçevesinde kendi yapacağımız bir sınavla almayı tercih
ederiz.
Ruhban Okulu ne zaman açılacak?
Bir takvim vermek mümkün gözükmüyor ama belli bir aşmaya
gelindiğini söyleyebilirim. Bu konuda görüşümüz biliniyor,
söyleniyor. Biz Heybeliada’da Ruhban Okulu’nun açılmasına karşı
değiliz.
Rize Belediye Başkanı’nın açıklamaları gündeme geldi ve
parti içinde bununla ilgili de bir çalışma başlatıldı. Bu
açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Basına yansıdığı kadarıyla doğru olup olmadığına ilişkin
değerlendirmeyi partimiz yapacak. Bu tür konularda yaklaşımımız çok
net. Çok ciddi bir mesele de elbette hısımlık vurgusu önemlidir ama
burada tavsiye edilen şey ve yaklaşım başta kadın hakları olmak
üzere temel insana haklarına aykırı bir yaklaşımdır. Benim böyle
şeyleri tasvip etmem mümkün değil, desteklemeyi bırakın. Çok
talihsiz bir açıklama. Daha yüksek ve gerçekten özür dilenmesi
gereken bir durum. Böyle bir sorunun çözümü içinde çok hafif bir
yaklaşım.
Sizi nasıl tanıyor öğrenciler? Bununla ilgili bir mektup geldi
mi?
Evet. ‘Nimet Çubukçu ne yapar?’ diye bir anaokulunda sormuşlar.
Öğretmenleri Nimet Çubukçu ne yapar diye çizmelerini istemiş. Çok
hoşuma gitti. Küçücük çocuklar sorulara konuşma yapar, televizyona
çıkar, çocukları çok sever, evde ev işi yapar... Anneleri ile
özdeşleştirdiklerini ve yakın hissettiklerini gösteren bir
şeydi.