CÜ, nasıl Sayın Ülsever oldu?
Abone olKıbrıs ve AB konusunda Hürriyet yazarına sert eleştiriler yönelten Ergun Göze söylemini değiştirdi. Göze'nin 'CÜ' dediği andığı yazar nasıl Sayın Cüneyt Ülsever oldu?
Halka ve Olaylara Tercüman Gazetesi'nin sert polemikleriyle
tanınan yazarı Ergun Göze'den, 'CÜ' diye andığı Cüneyt Ülsever'e
selam var. Cüneyt Ülsever'in kendisi hakkında yaptığı bir
özeleştiriden etkilenen Ergun Göze, 'CÜ' diye andığı Hürriyet
yazarına bugünkü yazısında "Sayın Cüneyt Ülsever" diye hitap etti.
Ergun Göze'nin Cüneyt Ülsever üzerinden yazdığı ilgi çekici yazısı
şöyle: Cüneyt Ülsever Bey'e selam OKUYUCULARIM, Hürriyet Gazetesi
yazarı Cüneyt Ülsever Bey'e bilhassa Kıbrıs ve AB konusunda ne
kadar kızdığımı ve o kızgınlıkla kendisini BAY CÜ diye andığımı
bilirler. Bunu bilenler, belki yazımın başlığını
yadırgayacaklardır. Kıbrıs meselesi piç edildikten sonra okumadığım
Ülsever'in son yazısı, onu selamlamaya mecbur etti beni. Zaten beni
yazıyı okumaya sevk eden de başlığı oldu: - Ben bu hayatta ne
arıyorum? Bu başlık altında pestenkerani şeyler de yazılabilirdi.
Yazıyı okuyunca gördüm ki bir insanın kendisiyle yaptığı samimi bir
hesaplaşma idi. Üstad Peyami Safa, 'Her insan ayda bir defa aynaya
bakıp ben ne biçim bir insanım diye kendisine sormalıdır' derdi.
Bugünün insanı ise sadece ve sadece cüzdanına ve menfaatine
bakıyor, vicdanına bakan yok. Halbuki Sayın Ülsever çocukluğundan
alarak, nasıl önemli kişi olmak istediğini, zengin çocuklarına
korumalık yaptığını, önemli genç olmak kaygısıyla marksist
olduğunu, kendisini önemli kabul eden ilk kızla evlendiğini,
Amerika'ya Tanrı'sız gittiğini, fakat Kur'an okuduğu için değil,
İlimler Felsefesi okuduğu için Müslüman olarak döndüğünü,
milletvekili adayı olduğunu, fakat kazanamadığını, hala kendisini
aradığını anlattıktan sonra merakı ve huzuru aramayı terk
edemediğini ve önemli olmak arzusunu kolay bırakamayacağını
samimiyetle açıklamış. Yazısının sondan bir evvelki cümlesi de 'En
çok da orayı merak ediyorum.' Temel senaryo BÖYLE bir yazı tenkit
edilemez. Ayıplanamaz. Çünkü insanın, insanlığını hissedenin kaderi
budur ve bu bakımdan ancak diğer insanlarla bir duygu bağı
oluşturur. İnsanı insan yapan bu aranışları, onu ıstıraba kadar
götüren bu çırpınışlarıdır. İlimler, sanatlar, medeniyetler hep
onun eseridir. Her insanın aranış ve çırpınış noktası ve şartları
da değişik olabilir. Temel senaryo aynıdır. İnsan elbette
önemlidir. Hem en önemlidir. Galaksiler dahil kainatta ondan daha
mükemmel şey var mı, milyarlarca ışık yılı, katrilyonlarca ton gaz
içeren galaksilerde şu meseleler var mı? Arthur Koestler 'İnsan
sıfırla sonsuz arasındaki bütün sayıları temsil edebilir' derken ne
kadar haklı imiş onu bir daha anladım. Bunun içindir ki şairin
Niçin düştün yola yalınayak? / Nedir seni deli eden düşünce? diye
anlattığı sonsuzluk yoluna düşenlerin epey yol almışlarının nefis
bir formülü var: Bulan değil, arayan kazanmıştır. Çünkü hiçbir
bulunan o değildir. Sayın Ülsever'in anlattığı duyguların daha
koyusuna frenkler Crise intelectuelle derler. Entelektüelliğin
tadını, Petrus şarabı içerek, kült fotoğraflar karşısında kendinden
geçerek ve düşük bel, açık göbek modasını asrın buluşudur diye
överek, yahut yatağının hikayelerini anlatarak çıkarmaya
çalışanların çoğaldığı şu basın hayatında böyle samimi bir iç
döküş, bir nevi savunma diye algılanmamalı ve ancak saygı doğurmalı
ve selamlanmalıdır. Necip Fazıl Kısakürek de 'Istırapsız suratlara
tükürmek istiyorum' diyordu. Istırapsızlar orasını hiç
düşünmeyenlerdi, Orasını kim merak etmiyor ki? Yine Arthur
Koestler'i dinleyelim: - Ölüm fikri, insan cinsine has bir şeydir.
Bu düşünce insanı, orayı aramaya götürür. Huzuru burada değil,
orada aramak doğrudur. Çünkü o transandantal bir şeydir. Burada
olsa olsa eşantiyonları vardır. Yani iyi ki orası vardır. Asıl
arayacak ve merak edecek bir yeri olmayanlara acımak gerektir.
Cüneyt Bey'in dediği gibi, elden gelen eserleri bırakmak lazım ve
kafidir. Cüneyt Bey'in bütün fikirlerini değil fakat bu duygularını
selamlayarak gönülden paylaşıyorum. Yazı: Ergun Göze Kaynak: Halka
ve Olaylara Tercüman