Çözüm yasası velev ki Kürtlere seçim oltası! E yani?
Abone olÇözüm süreci yasasının Kürtlere verilmiş bir seçim rüşveti olduğu yorumlarını eleştiren Ezgi Başaran "Velev ki samimiyetsizler… Velev ki seçim arifesinde Kürtlere olta atıyorlar… E yani?" diye sordu...
İNTERNETHABER.COM
Çözüm süreci kapsamında TBMM'ye gelen yasal düzenleme geniş destek
görürken Radikal yazarı Ezgi
Başaran tasarıyı çarpıcı bir yazıyla analiz etti.
"Hiç eveleyip gevelemeden söyleyeyim: Bu Kürt siyasi
hareketinin başarısıdır." diyen Başaran Kürt tarafının
zorlamasına karşın masada kalmakta ısrar ettiğini ve bu sonuca
varılmasında en güçlü dinamik olduğunu kaydetti.
VELEV Kİ KÜRTLERE SEÇİM OLTASI E YANİ?
Yasanın adındaki "terör" ifadesini eleştiren Başaran bu ifadenin AK Parti'nin Kürt sorununa bakış aşısındaki zaafları ve sığlığı gösterdiğini not düşse de yasayı hayli olumlu bulduğunu yazdı. Tasarının Cumhurbaşkanlkığı seçimleri için Kürt oylarını hedefleyen bir adım olduğu yönündeki eleştirileri hatırlatan Başaran "Velev ki samimiyetsizler… Velev ki seçim arifesinde Kürtlere olta atıyorlar… E yani? Biz ‘barış’ımıza bakalım arkadaşlar. Bu paket ile AK Parti’nin düşünce dünyasının veya şahsi hesaplarının hiçbir önemi kalmamıştır. " diyerek tartışmaya çarpıcı bir pencere açtı.
işte Başaran'ın yazısındaki ilgili bölüm:
DETAYLAR DAĞDAKİ GERİLLA İÇİN
İŞLEYECEK
Pakette eve dönüş ile ilgili de bir madde de var. “Silah bırakan
örgüt mensuplarının eve dönüşleri ve sosyal yaşama katılım ve
uyumların temini için gerekli tedbirleri alır” şeklinde ifade
edilmiş. Son derece muğlak, gençlerin dağa çıkma sebebini ortadan
kaldırmadan indirmenin zorluğundan bihaber bir yaklaşım. Ama bir
başlangıç. Altı doldurabilir. Ki Öcalan’ın da son 6 aydır tüm
görüşmelerde yinelediği bir talep olduğunu düşünürsek detaylarının
dağdaki gerilla açısından ‘işleyecek’ biçimde tasarlanmış olduğunu
varsayabiliriz.
Paket içinde ilerleyelim…
BENİM İÇİN TAMAMDIR
“Gerekli görülmesi halinde, yurtiçindeki ve yurtdışındaki kişi,
kurum ve kuruluşlarla temas, diyalog, görüşme ve benzeri çalışmalar
yapılmasına karar verir ve bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi,
kurum ve kuruluşları görevlendirir” ve "Bu kanun kapsamında verilen
görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari veya cezai
sorumluluğu doğmaz" hayati önemde. Bunu diyebildiysen benim açımdan
tamamdır.
ARTIK TÜM SİYASİLER ÖCALAN İLE
GÖRÜŞEBİLİR
Niye derseniz… Bu madde ile tüm siyasiler Öcalan ile görüşebilir,
sürecin boşta kalan ayağı olan PKK’nın dahil edilmemesi sorunu
çözülebilir çünkü Kandil’e de gidilebilir. Ki acilen gidilmelidir.
Bizzat Başbakan gidebilir. Kemal Kılıçdaroğlu, örneğin, işin özünü
anlamak üzere birinci ağızdan bir tur Öcalan’dan bir tur Cemil
Bayık’tan, bir tur Murat Karayılan’dan dinleyebilir. Avrupa’daki
Kürt diasporası, PKK liderleri Remzi Kartal ve Zübeyir Aydar aktif
çözüm aktörlerine dönüşebilir. Ki bu manada çok etkili ve faydalı
kimselerdir.
Öcalan’ın ve Kandil’in başından beri söylediği ve istediği buydu.
Çemberin bu şekilde genişlemesi, müzakerenin normalleşmesi.
BU DAHA BAŞLANGIÇ HEM DE
İYİSİNDEN
Bu 6 maddelik paket, yerel yönetimlerin kuvvetlendirilmesi, Kürt
kimliğinin anayasal güvence altına alınması, anadilde eğitimin
önünün açılması ve Terörle Mücadele Kanunundaki garabetlerin yok
edilmesi gibi acil diğer sorunları kapsamıyor. Ama, dediğim gibi,
bir başlangıç. Hem de iyisinden.
Beşir Atalay’ın dediği gibi “çözüm safhasına yaklaşıyoruz” değil,
yeni başlıyoruz.
En azından müzakerenin ilerlemesinin önü açılmış oluyor, görev
alacak kimseler özgürleşiyor, şeffaflık vaadiyle kamuoyunun bir
miktar sürece katılması planlanıyor.
BU YASA KÜRT SİYASİ HAREKETİNİN
BAŞARISIDIR
Sadece AK Parti’nin demokrasi kapasitesiyle ilgili beklentimi
asgari sınıra çekmiş olmamdan değil, objektif olarak baktığımda da
bu paketin çok pozitif olduğunu görüyorum.
Ve hiç eveleyip gevelemeden söyleyeyim: Bu Kürt siyasi hareketinin
başarısıdır. 2 yıllık bu süreçte zaman zaman tabanlarına karşı zor
ve mahcup kalarak masada kalmayı sürdürdüler, en az AK Partili
yöneticiler kadar, hatta daha büyük risk aldılar. Ve ciddi bir
kazanım sağladılar. Artık müzakere sahiden başlayabilir.
BUGÜN İTİBARİYLE "DAHA NE" DEMEK
İSTERİM...
Şimdi gelelim işin en konuşulan kısmına…
Başta ‘umurumda değil’ demiştim. Evet, AK Parti’nin Kürt sorununun
özünü anlamıyor olması bugün geldiğimiz noktada önemli değil.
İkinci umurumda olmayan konu da AK Parti’nin bu paketi hazırlarken
samimi olup olmadığı, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Kürtlere
“rüşvet” olarak görülüp görülmeyeceği…
Velev ki samimiyetsizler… Velev ki seçim arifesinde Kürtlere olta
atıyorlar…
E yani?
Biz ‘barış’ımıza bakalım arkadaşlar. Bu paket ile AK Parti’nin
düşünce dünyasının veya şahsi hesaplarının hiçbir önemi
kalmamıştır.
Kürt sorununun müzakere yoluyla çözüleceği yasal zemin oluşmuş,
siyasetin tüm organları sürece dahil edilmiştir. Bugün itibariyle,
‘Daha ne…’ demek isterim.