Çözüm süreci için Barış ve Müzakere Bakanlığı bombası!
Abone olÇözüm sürecini yasal bir temele oturtan düzenleme Meclis'te görüşülürken HDP cephesiden ilginç bir hamle geldi: Toplumsal Barış ve Müzakere Bakanlığı...
TBMM Genel Kurulu'nda "Çerçeve Yasa"nın görüşmeleri dün
gece geç saatlere kadar devam etti.
Hükümet adına açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Beşir
Atalay, açıklamaların ardından milletvekillerinin sorularını
yanıtladı.
TARAFLAR ARASINDA ARACI YOK
OLMAYACAK
Atalay, süreci Türkiye'nin kendisinin yürüttüğünü vurgulayarak,
"Uluslararası bir aracı yok.
Kendimiz direk görüşüyoruz, yöntemimiz bu. Uluslararası bir
mekanizmayı bu çalışmalarda devreye koymadık, koymayacağız"
dedi.
Atalay'ın konuşmasının ardından tasarının "amaç ve kapsam" başlıklı
birinci maddesi ile "uygulama, izleme ve koordinasyon" başlıklı
ikinci maddeleri yapılan oylamada kabul edildi.
HDP, MÜZAKERE BAKANLIĞI
ÖNERDİ
Bugün de tartışılan yasa tasarısı için HDP Milletvekilİ Ayla Akat
Ata eleştilerini yöneltti ve Müzakereler ilgili bakanlığın
kurulmasını önerdi. Ata TBMM'deki konuşmasında partisinin önerisi
hakkında şöyle dedi:
YASA MADDESİ DEĞİL BAKANLIK İSTİYORUZ
Yasa maddesi yerine biz ne öneriyoruz? Evet, barış sürecinin tesisi ve buna yönelik ilkelerin hayata geçirilmesi hususunda yapılacak iş ve işlemlerin koordinasyonunu ve yürütmesini gerçekleştirmek üzere teşkil edilecek olan toplumsal barış ve müzakere bakanlığı öneriyoruz. Müzakereler gerçekleşmeli ve en nihayetinde bir toplumsal barışa kavuşabilmelidir. Bu nedenle de ilgili bir bakanlığın mutlaka kurulması gerektiğinin altını çiziyoruz. Niye? Çünkü sorun ortadayken, sorunu açığa çıkaran nedenler ortadayken bu nedenlerin üzerine gitmeden, sadece var olan, görünen boyutunu törpülemenin bir anlam ifade etmediğini değerlendiriyoruz. Oysa ki terörle mücadele ve düşünce, ifade özgürlüğünü kısıtlayan tüm maddeler boyutuyla mevzuatta yapılacak bir tarama ve bu taramanın nihai sonucunda, evet, kaldırılacak maddeler ve yerine getirilecek maddelerin altını çizmek, yeni inşa edilecek maddelerin altını çizmek önemlidir diye değerlendiriyoruz. Çünkü bugün itibarıyla, mevcut Terörle Mücadele Kanunu’nun varlığı, düşünce, ifade özgürlüğünü kısıtlayan mevzuatın -başta Türk Ceza Kanunu olmak üzere- varlığı, evet, örgütlenme özgürlüğünü ortadan kaldırıyor; din, vicdan özgürlüğünü ortadan kaldırıyor; toplantı, gösteri, yürüyüş yapma özgürlüğünü ortadan kaldırıyor; adil yargılanma hakkını ve siyasete katılım hakkını ortadan fiilen kaldırıyor.