Çözüm daha fazla geciktirilmemeli
Abone olCumhurbaşkanı Abdullah Gül, 50. yılına giren Kıbrıs meselesinin çözümünün daha fazla geciktirilmeden ve tarafların bir an önce sonuç almak ü...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 50. yılına giren Kıbrıs meselesinin
çözümünün daha fazla geciktirilmeden ve tarafların bir an önce
sonuç almak üzere masaya oturmalarını sağlamaya yönelik müstesna
gayretleri desteklediklerini belirterek, “Rum tarafının da Kıbrıs
Türk tarafı gibi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecek aynı
samimi ve yapıcı çabayı göstermesi halinde Kıbrıs sorunun süratle
çözüme kavuşturulabileceğine olan inancımızı muhafaza ediyoruz”
dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 39. yıldönümü
vesilesiyle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Derviş
Eroğlu’na Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen
aracılığıyla mektup gönderdi.
Cumhurbaşkanı Gül, gönderdiği mektupta, Kıbrıs adasının eşit ve
ortak sahibi olan Kıbrıs Türkü’nün hukukuna, hürriyetine ve nihai
olarak mevcudiyetine kasteden teşebbüsü ebediyen tarihe gömen Barış
Harekatı’nın 39. yıldönümü münasebetiyle Kıbrıs Türk Halkını tebrik
ettiğini ifade etti.
"KIBRIS TÜRK HALKI YILMAYACAĞINI GÖSTERMEYİ BİLMİŞTİR"
Kıbrıs Türk halkının, yıllardır azim ve kararlılıkla mücadelesini
verdiği milli davada, her türden baskı, terör ve sindirme
hareketine rağmen yılmayacağını, meşru haklarından hiçbir koşulda
feragat etmeyeceğini, mevcudiyetinin sona erdirilemeyeceğini ve
tarih sahnesinde hakkı olan mertebeden daha düşük bir konuma asla
razı olmayacağını en güç zamanlarda dahi uluslararası camiaya
göstermeyi bildiğini belirten Gül, “Türkiye’nin 20 Temmuz 1974
tarihinde gerçekleştirdiği Barış Harekatı, Kıbrıs Türkü’nün kendini
yönetme hakkının teminatı olmuş, Anavatan Türkiye’nin her koşulda
Kıbrıs Türkü’nün yanında olacağı gerçeğini tarih sayfalarına yazmış
ve bu gerçeği bugüne ve geleceğe de taşımıştır” dedi.
Barışa ve çözüme olan bağlılığını her vesileyle kanıtlayan Kıbrıs
Türkünün, maruz bırakıldığı haksız ve meşru dayanaktan yoksun
kısıtlamalara rağmen, demokrasi kültürü, birlik ve dayanışma
bilinci ve hukukuna sahip çıkma kararlılığıyla her türlü zorluğun
üstesinden gelebilecek kudrete ve iradeye sahip olduğunun altını
çizen Gül, Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüme yönelik
olarak BM Genel Sekreteri’nin İyi Niyet Misyonu çerçevesinde
Ada’daki iki eşit taraf arasında 2008-2012 yıllarında
gerçekleştirilen son müzakere sürecinde, Kıbrıs Türk’ünün
sergilediği yapıcı ve samimi tüm çabalara rağmen, çözüme ulaşılması
ve Ada’nın tamamını meşru biçimde temsil edebilecek yeni ortaklık
devletinin kurulması Rum tarafının irade eksikliği ve uzlaşmaz
tutumu nedeniyle maalesef mümkün olamadığını kaydetti.
"ORTAK MİLLİ DAVAMIZ"
Cumhurbaşkanı Gül, gönderdiği mektubunda şunları kaydetti:
“2013 yılı itibariyle 50. yılına girmiş bulunan Kıbrıs meselesinin
çözümünün daha fazla geciktirilmemesine ve tarafların bir an önce
sonuç almak üzere masaya oturmalarını sağlamaya yönelik müstesna
gayretlerinizi destekliyor, Rum tarafının da Kıbrıs Türk tarafı
gibi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek aynı samimi ve
yapıcı çabayı göstermesi halinde Kıbrıs sorununun süratle çözüme
kavuşturulabileceğine olan inancımızı muhafaza ediyoruz. Türkiye,
Ada’nın ortak sahibi olan iki halkın asli kurucu iradelerini esas
alan müzakere edilmiş bir çözüm için Kıbrıs Türk tarafınca
sarfedilen çabalara güçlü desteğini bugüne kadar olduğu gibi bundan
sonra da sürdürecektir. Kıbrıs sorununun çözüme kavuşması, sadece
Ada’da değil, tüm Doğu Akdeniz’de işbirliğini, güvenliği ve refahı
arttırıcı etkiler yaratacaktır. Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili
garantisi de varılacak çözümle sağlanacak barış ve istikrarın
vazgeçilmez unsuru olacaktır.”
Türkiye’nin, tarihi ve ahdi mesuliyetlerinin bilinciyle, daima ve
her koşulda birlik ve beraberlik ruhu içinde değerlerine sahip
çıkarak milli davaya olan inancını kararlılıkla muhafaza etmiş olan
Kıbrıs Türkü’nün yanında yer almaya şüphesiz devam edeceğini
vurgulayan Gül, “Kardeş Kıbrıs Türk halkının hür, müreffeh, güçlü
ve kendi kaderinin tartışmasız sahibi olarak ilerleyişini güvenle
sürdürmesi ve kendi ayakları üzerinde durabilmesi, Anavatan’ın en
samimi arzusu ve ortak milli davamızdır. Bu yolda yapılması
gerekenleri de elbirliği ve kararlılıkla gerçekleştirmekteyiz.
Anavatan Türkiye’nin her alanda yükselen çizgisi ve artan gücü,
Kıbrıs Türk halkının ve Kıbrıs Türkü’nün verdiği eşitlik ve
özgürlük mücadelesinin en değerli eseri olan Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti’nin istikbali için de en büyük güvence olmayı
sürdürecektir. Bu vesileyle, Büyük Türk Milleti ve şahsım adına
Kıbrıs Türk Halkının Barış ve Özgürlük Bayramını gönülden kutluyor,
kurtuluş mücadelesinde canlarını feda eden aziz şehitlerimizi
rahmet ve minnetle, gazilerimizi şükran ve saygıyla anıyor,
Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin refah, esenlik ve mutluluğunun
ilelebet devamı için en iyi dileklerimi yineliyorum” diye
konuştu.
(İHA)